savurmaktadır. Bu sebeple hiç bir millete, hiç bir dine 293 mensup sayılmamaları gerekir Vahîdî‘nin Rum Abdalları hakkındaki bu olumsuz kanaatlerine karşılık onlardan biri olan şair Hayretî,dîvanında onları “Ehl-i Tevhid” <strong>ve</strong> “ Akidesi Pâk”, faziletli insanlar olarak tavsif etmektedir 294Seyyid Gazi Külliyesine (Abdal) dervişlerin ilk olarak ne zaman yerleştirildiklerini bilmiyoruz.Bu dervişlerin çoğunun uygulamaları tamamen Orta-Asyanın pagan şamanlarından esinlenmişgibi gözükmektedir <strong>ve</strong> zamanın ulemasına heretik (Zındık) olarak görünmekteydi. Abdalların,Hacım Sultan Velâyetnâmesi, bu azizin çabasıyla bunları Bektaşi tarikatının sürüsüne katmayaçalışan bir girişimi kaydettiği zaman, yani XVI. yüzyıl başında yerleştirildikleri düşünülebilir 295 .Fuad Köprülü, bu Abdal uygulamaları hakkında Osmanlı <strong>ve</strong> Avrupa kaynaklarından bilgitoplamıştır. Buna göre; pek çoğunun hemen hemen çıplak, kafaları traşlı <strong>ve</strong> yüzleri yaralıdolaştığı anlaşılmaktadır. Sünni ulemaya en tahammül edilmez gelen şey, bunların tekkelerininduvarları arasıyla sınırlı, gizli saklı olmayan, fakat geçit resimleri sırasında <strong>ve</strong> hatta camiavlusunda çalınan müziği kullanım şekilleriydi.Menkıbe, Hacı Bektaş <strong>Veli</strong> zamanında Seyitgazide bir zaviye 296 bulunduğunubelirtmektedir. 297 Anlatılan bir rivayete göre; Horasandan Hacı Bektaş <strong>Veli</strong>, yedi yüz inananıile Rum’a gelmek için Hoca Ahmed Yesevî hazretlerinden izin almış, gelip bu Seydi BattalKülliyesi’nde oturmuştur. Hatta o zaman Orhan Gazi, Bursa’dan Hacı Bektaş <strong>Veli</strong>’yi görmekiçin Seyyid Battal Külliyesi’ne gelip müşerref olmuştur 298 .Velâyetnâmenin <strong>ve</strong>rdiği Hacı Bektaş’ın tasavvufi hüviyetini <strong>ve</strong>ya mensubiyetinidoğrulayan önemli bir ipucu, onun Seyyid Battal Gazi Zaviyesi ile sıkı bağlantısıdır.Belirtildiğine göre, Hacı Bektaş Haydarîsiyle, Torlağıyla, Işığıyla bütün Kalenderî zümrelerigibi Seyyid Battal Gazi’yi pîr tanımakta <strong>ve</strong> her yıl Kurban (Hacılar) Bayramı’nı müridleriylebirlikte onun zâviyesinde kutlamaktadır 299Ancak XVI.yüzyıla gelindiğinde Seyitgazi Zaviyesinde yaşayan Kalenderîlere hiçde iyi gözle bakılmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim Seyidgazi Kadısı Mustafa İşretî (ölümü1566)’nin Seyitgazi Zaviyesindeki Kalenderîler için; “Atası anası azarlanmış battallar iştenkaçıp ışık olmuş, pösteki boklar“ sözü dikkat çekicidir 300 Bu dönemde külliyenin kuzeyinde293. Yine A.Y.Ocak, Vahîdî’nin eserinden hareketle; bunların hiç bir dinle ilgilerinin olmaması kunusunda; “Bize namaz <strong>ve</strong> rûzene gerek. Biz ölmeden ölmüşüzdür. Teklîfâtdan berîyüz. Hemân et <strong>ve</strong> kan <strong>ve</strong> deri olmuşuzdur. Ölmüş olan kimesne namazı neyler<strong>ve</strong> niyazı nicedir” demektedir. Ocak,a.g.e.,Aynı Sayfalar.294. Hayreti, Divan, Nşr. Mehmed Çavuşoğlu- M.Ali Tanyeri, İstanbul,1981, s.92,93; Ocak,a.g.e.,Aynı Sayfalar295. Tschudi, “Das Velâyetnâme..........s. 49; Faroqhi,”Vakıf Administration............, s.91296. M.Ziya (Bursarsa’dan Konya’ya Seyahat, İstanbul, 1928, s.201), Seyyid Gazi Türbesi çok eski bir bina olduğu haldeSelçuklular yanına bir medrese, Mevlevilerde bir tekke ila<strong>ve</strong> etmişlerdir demektedir.Ancak Mevlevi bağlantısına ait herhangi birbilimsel <strong>ve</strong>ri yoktur.297. Gölpınarlı, Menakıb-ı Hacı Bektaş <strong>Veli</strong>...................., s. 36 ; Ocak, “Battal....................., s.189298. Evliya Çelebi, Seyahatname, C.III, İstanbul, 1314, s.13299. Gölpınarlı, Menakıb-ı Hacı Bektaş <strong>Veli</strong>...................., s.72; Ocak, “Battal..................s. 206-207300. Ocak, a.g.e, s.19083
yer alan medrese yaptırılmış 301 <strong>ve</strong> zaviyenin yaşantısı Ehl-i Sünnet <strong>ve</strong> Cemaat mezhebinegöre düzenlenmeye çalışılmıştır. Bu düzenlemeyi kabul etmeyenler ihraç edilmiştir 302 . Ancak1566’da Mustafa İşreti’nin ölümünden sonra zaviye yeniden yavaş yavaş sürgünden dönendervişlerlerle dolmaya başlamıştır 303 . Fakat XVII. yüzyılda artık Seyitgazi dervişlerinden sözederken Kalenderîlerin değil Bektaşilerin adı geçmektedir 304 . Nitekim Evliya Çelebi burasınınbüyük bir Bektaşi tekkesi olduğunu belirtmektedir 305Köprülü, bu Abdalların XVI. yüzyılda uygulama <strong>ve</strong> inançları nedeniyle gözle görülürbir baskıya maruz kaldıklarına dikkat çekmiştir. Uygulamalarının aksine inançları hakkında çokaz şey bilinmektedir. Bunlar Seyyid Gazi Tekkesine sürülmüşlerdir; Merkezî otorite oraya birNakşibendî şeyhi yerleştirmeye dahi teşebbüs etmiş, ancak bu girişim pek başarılı olamamıştır.Sonunda Abdallar buraya yeniden dönmüşlerdir. Ancak, binayı korumaları, medrese öğrencileriile kavga etmekten kaçınmaları <strong>ve</strong> ulemaya ters düşmeyecek tarzda hareket etmeleri şartıylaburada kalmalarına izin <strong>ve</strong>rilmiştir 306 .Köprülü bunların daha sonraları Bektaşiler tarafından absorbe edildiklerini ilerisürmektedir. Bunlar, korunma arzusuyla değil, kuruluşunda rol oynayan pek çok heteredoksakıma rağmen, saygı duyulan bir statüye sahip olduğu için Bektaşilere katılmış olabilirler. Yada, burada Irene Melikoff tarafından ortaya konulan yoruma başvurabiliriz. Bu yazara göre;II. Bayezid 307 büyük bir ihtimalle Bektaşileri bunlarla çatışmaya teşvik ederek heteredokskabileleri birleştirmek amacıyla bir girişimde bulunmuştur. Bu girişimin istenmeyen etkisiise kabileler arasında mevcut bazı fikirlerin misyonerleri etkilemesi olmuştur 308 . ÖzellikleSeyitgazi’ye Nakşibendileri yerleştirmenin uygun olmadığı anlaşıldıktan sonra BektaşilerinSeyyid Gazi’nin Abdallarına ruhanî rehberler olarak uygun olarak değerlendirildiklerinidüşünmek mantıklıdır. Hiç olmazsa Evliya Çelebi 1648 tarihi civarında tekkeyi ziyaretettiğinde, Bektaşileri sağlam şekilde burada etkilerini sürdürür bulmuş 309 <strong>ve</strong> onların bu yüzyılakadar süren kalışları yalnızca II. Mahmud’un hakimiyeti döneminde tarikatın kısa süreli geçicibir ilgasıyla sekteye uğramıştır 310301. Ocak, a.g.e., s.191302. Aşık Çelebi, Meşairu’ş-Şuara, Nşr. Meredith Owens,London, 1991,s.175; Ocak, a.g.e., s.191303. Ocak, a.g.e., s.191304. F.W.Hasluck (M. A. Christianity and İslam Under the Sultans vol: 2, Oxford 1929, s.510) eserinde; Seyyid Gazi Külliyesivakfının, en erken 16. yüzyılda Bektaşilerin eline geçtiğini, Tekkenin hala varolduğunu, Vakfın ise çok önceden ortadan kalktığınıbelirtmektedir.305. Evliya Çelebi, Seyahatname, C.III, İstanbul, 1314, s.15.; Ocak, a.g.e., s.188306. M.Fuad Köprülü, Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, Ankara 1976,s.32,33; Faroqhi,”Vakıf Administration............, s.9307. XV. yüzyılın sonu ilâ 16. yüzyılan başlarında azimli sultanın Beyazıd II. (1481-1512) Türbe’de esaslı bir yenilik <strong>ve</strong> Tekke’debir büyütme gerçekleştirmiştir, ancak bu arada ilk kuruluştan kalan yazıtlar hiçbir bilgi <strong>ve</strong>rmemektedir. (Thedor Menzel, “DasBektasi-Kloster Sejjid-i Ghâzi”, MSOS, 28/2 1925).308. I.Melikoff, “Al Battal”, Encyclopedie de l’Islam, C.II, Leiden, 1975, s.49-67309. Evliya Çelebi, Seyahatname, C.III, İstanbul, 1314, s.13310. Bu sonraki dönem için bkz. Tevfik Oytan, Bektaşiliğin İçyüzü, Dibi, Köşesi, Yüzü, Astarı, İstanbul, 1970, s.15-22. TevfikOytan, tekkeyi, II. Mahmud’un halefleri Abdülmecid <strong>ve</strong> Abdülaziz’in idaresi altında bir oluşum olarak ima etmektedir.84
- Page 3 and 4:
YAĞMUR SAYKalenderî, Alevi ve Bek
- Page 8 and 9:
GİRİŞŞUCÂ’EDDÎN VELÎDÜŞ
- Page 10 and 11:
sık sık zorluklar da çıkarırla
- Page 12:
etkisi, Kayı Beyi Ertuğrul Gazi
- Page 16 and 17:
ı. BÖLÜMİNSÂNÎ TEMEL15
- Page 18 and 19:
olup, 619 yılında Amasya valisi o
- Page 20 and 21:
Sultan Şücâ’ sadece Şeyh ya d
- Page 22 and 23:
Mehmet Demirtaş Dede’nin görü
- Page 24 and 25:
için birlikte çalışma yapmışl
- Page 26 and 27:
Velâyet kavramı, birçok İslam d
- Page 28 and 29:
Velî, olağanüstü ruhani güçle
- Page 30 and 31:
Bu üstün ve mistik güçlerle don
- Page 32 and 33:
eddeden gündelik yaşamdaki insan,
- Page 34 and 35: Velâyetnâme ise Hacı Bektaş’
- Page 36 and 37: Baba İlyas ile ilişkileri ve Sulu
- Page 38 and 39: Velâyetnâme’de Sultan Şucâ’
- Page 40 and 41: Üryan Şücâ’iler olarak tanın
- Page 42 and 43: Velâyetnâme’deki bazı kelime v
- Page 44 and 45: olunan bütün büyük velilerin be
- Page 46 and 47: arış zamanlarında ise barış ve
- Page 48 and 49: geleneği ise Hacı Bektaş’a ba
- Page 50: elirtmektedir 150 . Tabii ki bütü
- Page 53 and 54: A- Sultan Şucâ’eddîn külliye
- Page 55 and 56: aşka Şücâ’a ait bir türbe Ko
- Page 58 and 59: ııı. BÖLÜMKÜLTE KONU OLAN Dİ
- Page 60 and 61: Gerçekten de kabine içindeki çı
- Page 62 and 63: Henüz kaynağı üzerinde kesin bi
- Page 64 and 65: Abbasi İmparatorluğu’ndaki Meva
- Page 66 and 67: Melameti şeyhleri arasında aramak
- Page 68 and 69: Celladın kılıcını bütün güc
- Page 70 and 71: etti. Babâî isyanından sonra da
- Page 72 and 73: Elvan Çelebi eserinde; Baba İlyas
- Page 75 and 76: Otman Baba ve abdallarının Balkan
- Page 78 and 79: gelmesine sebep olmuşlardı 263 .
- Page 80 and 81: Hindistan, Irak, Suriye, Orta-Asya
- Page 82 and 83: Kurban Bayramı’ndaki büyük ây
- Page 86 and 87: Bektaşi hareketi Osmanlı İmparat
- Page 88: I. Murad devrinin (1421-1451) ünl
- Page 91 and 92: A- İnsânî Öge ve HiyerarşiTekk
- Page 93 and 94: Fatih devrine ait vakıf defterinde
- Page 95 and 96: Bununla beraber, İran savaşların
- Page 97 and 98: Pazar ödentileri kurumun asıl gel
- Page 100 and 101: V. BÖLÜMŞUCÂ’EDDÎN VELÎVEL
- Page 102 and 103: -“Şol derviş senin evine varub
- Page 104 and 105: -“Yedirsin”, didi.Çam ağacın
- Page 107 and 108: Ol aradan çekilüb asılmaya mağa
- Page 109: Ol yer bir virâne susuz kır idi.
- Page 114 and 115: Pes Sultan geçtikden sonra ol pın
- Page 116 and 117: Pes Sultan sağ yanına nazar itdi.
- Page 118 and 119: Eyitdiler:-“Kırkkavak’da ardı
- Page 120 and 121: Abdal Mehmed dahi Bursa şehrine gi
- Page 122 and 123: Böyle diyicek Laçinoğlu’nun g
- Page 124 and 125: Sayfa 22ve Seyyid Nesimi Baba, Kayg
- Page 126 and 127: Sayfa 24Odun katı tutdı. Döküld
- Page 128 and 129: Sayfa 26vezirleri hükm verdiler ki
- Page 130 and 131: -“Alın köçegüm, ol kardaşın
- Page 132 and 133: didiler.-“Bize gelmez oldun, kull
- Page 134 and 135:
Dinleyenler evliyâ sırrın duyaG
- Page 136 and 137:
Olaki hükmin yüride gir vâr iseE
- Page 138 and 139:
Evliyânın hükmine kimler ereOl s
- Page 140 and 141:
Sayfa 36Didi Yâ Sultan Şüca’ s
- Page 142 and 143:
Ânâ istikbâl idevüz o yavuzOl d
- Page 144 and 145:
Yakun iş bu ni’meti birkaç yere
- Page 146 and 147:
Her ne yük girse eline samutununÇ
- Page 148 and 149:
Didi varın digün imdi köçegümT
- Page 150 and 151:
Yine gördiler kim bir kişi gelür
- Page 152 and 153:
Merd-i bîrân-ı tarikat Şâh-ı
- Page 154 and 155:
Vı. BÖLÜMŞUCÂ’EDDÎN VELÎVE
- Page 156 and 157:
155
- Page 158 and 159:
157
- Page 160 and 161:
159
- Page 162 and 163:
161
- Page 164 and 165:
163
- Page 166 and 167:
165
- Page 168 and 169:
167
- Page 170 and 171:
169
- Page 172 and 173:
171
- Page 174 and 175:
173
- Page 176 and 177:
175
- Page 178 and 179:
SONUÇKaynaklarda Şucâ’eddîn h
- Page 180 and 181:
iri olarak medresesinde ders okuttu
- Page 182 and 183:
kapışur iken pirlerün şunda bir
- Page 184 and 185:
KAYNAKÇA1. Ahmed Eflaki, Menâkıb
- Page 186 and 187:
59. Gökbilgin M.T., Edirne ve Paş
- Page 188 and 189:
122. Ocak A. Y., “Zaviyeler”, V
- Page 190 and 191:
BELGELER, DEFTERLER ve TASNİFLER1.
- Page 192 and 193:
Ek 1 : FOTOĞRAFLAR191
- Page 194 and 195:
Şucâ’eddîn Velî külliyesi (G
- Page 196 and 197:
Cemevi (Semâhane) GirişFırınAş
- Page 198 and 199:
Çerağkülliye İçi Tavan Süslem
- Page 200 and 201:
Tavan SüslemeleriDuvar Süslemeler
- Page 202 and 203:
Tavan SüslemeleriCemevi (Semâhane
- Page 204 and 205:
Ek 2 : HARİTALAR203
- Page 206 and 207:
205
- Page 208 and 209:
207
- Page 210 and 211:
209
- Page 212 and 213:
211
- Page 214 and 215:
Ek 3 : MİNYATÜRLER213
- Page 216 and 217:
Eskişehir ( Matrakçı Nasuh )215
- Page 218 and 219:
kalenderi Dervişler217