Bektaşi hareketi Osmanlı İmparatorluğunun kuruluş döneminde önemli yer tutmuştur.Fakat XVI. <strong>ve</strong> XVII. yüzyıllarda merkezi otoritenin baskıcı politikalarıyla geniş çapta gizliceicra edilmeye zorlanmıştır. 311Biz 1558’de kaydedilen cezalandırıcı önlemlerin <strong>ve</strong> takiben kurumda gidilenreorganizasyonun bu tür girişimlerin ilki olup olmadıklarını bilmiyoruz. Fakat Heterodoksİslam’ın mümessilleri olan, Abdalların XVI. yüzyılın ortalarında hala burada ikamet halindeolduklarını gözönüne alarak, o tarihte bu cezalandırıcı önlemlerden (eğer böyle bir şey olduysa)kurtulduklarını söylemek mümkündür. Bu bakış açısından, H.935/1528-29 civarındaki yıllaraait olan 48 adın bir listesi özellikle ilginçtir 312 .XVI. yüzyıla ait arşiv kayıtları, bu yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunun pek çok yerindemeydana gelen soygun, eşkıyalık <strong>ve</strong> katl gibi, bir bakıma anarşi unsuru sayılabilecek olaylaraKalenderîlerin sık sık karıştıklarını gösteriyor. Bu kayıtlara bakılırsa bu konuda başı çekenKalenderî zümrelerinden biri Seyyid Battal Gazi Zaviyesi Işıklarıdır. Eskişehir yöresinde pekçok olaya sebep olduklarından,, bunlardan bir kısmının Kütahya kalesine hapsedilmek suretiylecezalandırıldıkları anlaşılıyor 313 . 1530’lu yıllarda Kanuni Sultan Süleyman’la Bektaşiler şiddetlibir çatışmaya giriştiler. O dönemlerde tekke <strong>ve</strong> bölge büyük sıkıntılar çektiği anlaşılmaktadır.Şurası muhakkak ki Seyitgazi öneminden birçok şey yitirmişti.Bunlara rağmen XVII. yüzyıldaSeyitgazi halen 76 yerleşim yerinin merkez <strong>ve</strong>rgi kurumuydu 314 .Osmanlı uleması ile, özellikle hanedana mensup padişahların, ilim, tefekkür <strong>ve</strong> özelliklevahdet-i vücut meselesine olan merakları Molla İlahi <strong>ve</strong> halifeleri ile Alaaddin et-Tusi (887-1482)nin bu konuda muhittin merakını gideren açıklamalarının Nakşilere karşı bir sevgi <strong>ve</strong>rağbetin doğmasına zemin hazırladığı <strong>ve</strong> bunun gittikçe geliştiği kanaatine varılabilir. Batıni<strong>ve</strong> Şii faaliyetlere karşı Nakşıbendiyye meşayihinden istifade etmek isteyen Kanuni SultanSüleyman; Kalenderîleri tenkilden sonra Seydi Gazi Zaviyesine, Nakşi şeyh En<strong>ve</strong>ri (973-1565)’yi tayin etmekle de, bu fikrini ortaya koymuştur 315 .311. Ayrıntılı bilgi için bkz. “Irene Beldiceanu, La vie Politique et Religieuse de I’Empire Ottoman”, Turcica, VI, 1975, s.34-48; Bu gelişimin daha geniş bir anlatımı için bkz. G.S. Marschall, The Venture of Islam, Conscience and Hıstory in a WoldCivilization, C.II, Chicago 1974, s.493-500).312. B.A.,M.M.D, No: 27, s.52.313. “Eskişehir <strong>ve</strong> Seyitgazi Kazalarında Seydi Gazi Işıklarından suçlu olanların tutuklanmaları hakkındaki tekiden yazılanhüküm: Eskişehir Kadısına hüküm ki; Haliya mektup gönderip hükm-ü şerif varid olup mazmun-ı hümayunda Eskişehir ileSeydi Gazi kazalarında sakin olan Seydi Gazi ışıklarının bazı ehl-i fesadı olup anun gibilerin kayd-u bend ile yarar ademlerekoşup Kütahya kalesinde habs idesin <strong>ve</strong> esbabların defter idüb arz idesün diyü ferman olunmuş idi. Emr-i Ali mucebince teftişolundıkda Eskişehir kadılığında iki nefer Işık bulınup biri yirmi yıldan <strong>ve</strong> biri onbeş yıldan ehl-i sünnet cemaati tarikına sülukidüb <strong>ve</strong> ikisi dahi te’ehhül idüp bilfiil ehl-i iyalleri olup kendü hallerinde olduklarından ma’ada hiçbir <strong>ve</strong>chile töhmet-i sabıkalarıdahi olmayup, eyülüklerine ol kazanun halkı şahadet eyledüklerin bildirmişsin. İmdi, buyurdum ki, emr-i sabık ile amel idüb anungibi ehl-i fesada ruhsat virmeyesin “ (B.A.,Mühimme Defteri, (966-968/1558-1560), Divan-ı Hümayun Sicilleri Dizisi I, No:3,Ankara, 1993, s.39. Ahmed Refik(A.Refik’in “Osmanlı Devrinde Rafızilik <strong>ve</strong> Bektaşilik”, DEFM, C.IX-2, İstanbul, 1932, s.31.)<strong>ve</strong> A.Y.Ocak (Ocak, a.g.e, s.135)’da bu meseleden eserlerinde bahsetmektedirler. Ancak A.Refik’in 23 Ramazan (23 Ramazan966/ 29 Haziran 1559) olarak <strong>ve</strong>rdiği (“Osmanlı Devrinde Rafızilik <strong>ve</strong> Bektaşilik”, DEFM, C. IX-2, İstanbul, 1932, s.31)belgetarihi elimizdeki belgeye göre 21 Ramazan olmalıdır.314. K.Wulzinger, Dreı Bektaschı - Klöster Phrygıens, Berlin, 1913, s.9,10.315. Atayî, Zeyl-i Şakâik, C.I, İstanbul, 1268, s86; K.Kufralı, “Molla İlahi <strong>ve</strong> Kendisinden Sonraki Nakşibendiyye Muhiti”,İÜEFD, C.III, İstanbul, 1949, s.145;İ.Gündüz, Osmanlılarda Devlet-Tekke Münasebetleri, Seha Yay., İstanbul, 1989, s.66.85
Nişancı Mehmed Paşa’da tarihinde de, Kanuni Sultan Süleyman’ın Kalenderîzaviyelerini teftişe tabi tutturduğunu, bunun sonunda “ferîk-i zındık Işık tayifesi”nden pekçok mülhid’in zâviyelerden sürülüp çıkarıldığını <strong>ve</strong> muhtelif kalelerde hapsedildiğini bildirmeksuretiyle belgeleri doğrulamaktadır. 316 Kalenderî zâviyelerinde XVI. yy.’ın ortalarından itibarengirişilen bu temizlik hareketinden nasibini fazlasıyla alan Sultanönü sancağındaki Seyyid Gazi<strong>ve</strong> Şucâ’eddîn Velî Zaviyeleri olmuştur. Dönemin kaynaklarından Aşık Çelebi’nin tezkiresinegöre “bir dâr-ı fısk-u dalâl olup her yerden anası atası azarlamış battallar <strong>ve</strong> işden kaçub Işıkolmuş pösteki abdallar” ın toplandığı bu zâviyeler 317 Kalenderîlerin Anadolu <strong>ve</strong> Rumelitopraklarındaki en önemli merkezleriydi. Bu sebeple buraları Kalendirîlerden kesin olaraktemizlemeye karar <strong>ve</strong>ren merkezi yönetimin, bu kararı Seyitgazi kadısı Mustafa b. Hasanvasıtasıyla uygulamaya koyduğu müşahede ediliyor. Sonunda 1580 yılında, Tarîk-i Ehl-i Sünnet<strong>ve</strong> Cemaat’i takibe razı olanların dışında kalanlar tutuklanarak Kütahya kalesine hapsedilmiş<strong>ve</strong> zâviye bir medrese haline getirilerek bir “Dârü’t-Talim-i İlm’i Dîn” 318 olmuştu. BöyleceAnadolu Selçukluları zamanından beri yaklaşık 300 yıldan fazla bir süredir Kalenderîlerin enbüyük merkezi rolünü üstlenen özellikle Seyyid Gazi Zâviyesi 319 yeni bir kimlikle mevcudiyetinisürdürmeye çalışacaktır. 320Bununla birlikte, bazı arşiv belgeleri, sürgünden kurtulup gelen Işıklar’ın zamanzaman zâviyeyi ele geçirerek burasını yeniden eski haline getirmeye çalıştıklarını gösteriyor.Bunlar vakıf mallarını kendilerine harcayıp camiin harap olmasına <strong>ve</strong> medresenin işlemez halegelmesine sebebiyet <strong>ve</strong>rmişler, hatta eskiden olduğu gibi serkeşliğe başlamışlardır 321 . Ancak bugibi durumlar fazla sürmemiş çok geçmeden burası bir Bektaşî zâviyesi olmak suretiyle yenidendevlet kontrolüne girmiştir. 322Sultan Şucâ’ın müridleri Uryan Şucâîler diye tanınmakta olup Kalendirîlerdenoluşuyordu. Nitekim menkıbelerin çoğu, Kalenderîlerin o devirdeki merkez tekkesi olanSeyitgazi (Eskişehir) dolaylarında geçmektedir 323 Sultanönü Sancağı’nın Seyitgazi nahiyesindebulunan Seyyid Gazi Zaviyesi, bütün Selçuklu <strong>ve</strong> Osmanlı devirleri boyunca, mevcut Kalenderîzaviyelerinin en önemlilerinin başında gelmiştir. Bu önem yanlızca onun merkez zaviyeolmasından değil, aynı zamanda 7 km. kuzey-doğusunda bulunan Yazıdere köyündeki UryanBaba <strong>ve</strong> 7 km. batısında yer alan Sultan Sucau’d-din Zaviyeleri ile çevrili bulunmasındandoğmaktadır. 324316. Nişancı,Tarih-i Nişancı, İstanbul,1920, s.237,238;Ocak,”Battal................., s.128,129317. Aşık Çelebi, Meşâirü’ş-Şuarâ, Nşr.: Meredith-Owens, London, 1991, s.175a.318. Atâyî, Zeyl-i Şakâik, C.I, İstanbul, 1268, s.56.319. F.W.Hasluck, M. A. Christianity and İslam Under the Sultans, vol: 2, Oxford, 1929, s.704.; Faroqhi,”VakıfAdministration............,s.80-91320. Ocak,a.g.e., s.128,129321. B.A.M.D, N0: 22, s. 90, 20 Sefer 981/21 Haziran 1573 tarihli belge bu konuda önemli ipuçları <strong>ve</strong>rmektedir.322. Ocak, “Battal................,s.129323. Ocak, “Battal...................,s.55324. Ocak,a.g.e., s.18786
- Page 3 and 4:
YAĞMUR SAYKalenderî, Alevi ve Bek
- Page 8 and 9:
GİRİŞŞUCÂ’EDDÎN VELÎDÜŞ
- Page 10 and 11:
sık sık zorluklar da çıkarırla
- Page 12:
etkisi, Kayı Beyi Ertuğrul Gazi
- Page 16 and 17:
ı. BÖLÜMİNSÂNÎ TEMEL15
- Page 18 and 19:
olup, 619 yılında Amasya valisi o
- Page 20 and 21:
Sultan Şücâ’ sadece Şeyh ya d
- Page 22 and 23:
Mehmet Demirtaş Dede’nin görü
- Page 24 and 25:
için birlikte çalışma yapmışl
- Page 26 and 27:
Velâyet kavramı, birçok İslam d
- Page 28 and 29:
Velî, olağanüstü ruhani güçle
- Page 30 and 31:
Bu üstün ve mistik güçlerle don
- Page 32 and 33:
eddeden gündelik yaşamdaki insan,
- Page 34 and 35:
Velâyetnâme ise Hacı Bektaş’
- Page 36 and 37: Baba İlyas ile ilişkileri ve Sulu
- Page 38 and 39: Velâyetnâme’de Sultan Şucâ’
- Page 40 and 41: Üryan Şücâ’iler olarak tanın
- Page 42 and 43: Velâyetnâme’deki bazı kelime v
- Page 44 and 45: olunan bütün büyük velilerin be
- Page 46 and 47: arış zamanlarında ise barış ve
- Page 48 and 49: geleneği ise Hacı Bektaş’a ba
- Page 50: elirtmektedir 150 . Tabii ki bütü
- Page 53 and 54: A- Sultan Şucâ’eddîn külliye
- Page 55 and 56: aşka Şücâ’a ait bir türbe Ko
- Page 58 and 59: ııı. BÖLÜMKÜLTE KONU OLAN Dİ
- Page 60 and 61: Gerçekten de kabine içindeki çı
- Page 62 and 63: Henüz kaynağı üzerinde kesin bi
- Page 64 and 65: Abbasi İmparatorluğu’ndaki Meva
- Page 66 and 67: Melameti şeyhleri arasında aramak
- Page 68 and 69: Celladın kılıcını bütün güc
- Page 70 and 71: etti. Babâî isyanından sonra da
- Page 72 and 73: Elvan Çelebi eserinde; Baba İlyas
- Page 75 and 76: Otman Baba ve abdallarının Balkan
- Page 78 and 79: gelmesine sebep olmuşlardı 263 .
- Page 80 and 81: Hindistan, Irak, Suriye, Orta-Asya
- Page 82 and 83: Kurban Bayramı’ndaki büyük ây
- Page 84 and 85: savurmaktadır. Bu sebeple hiç bir
- Page 88: I. Murad devrinin (1421-1451) ünl
- Page 91 and 92: A- İnsânî Öge ve HiyerarşiTekk
- Page 93 and 94: Fatih devrine ait vakıf defterinde
- Page 95 and 96: Bununla beraber, İran savaşların
- Page 97 and 98: Pazar ödentileri kurumun asıl gel
- Page 100 and 101: V. BÖLÜMŞUCÂ’EDDÎN VELÎVEL
- Page 102 and 103: -“Şol derviş senin evine varub
- Page 104 and 105: -“Yedirsin”, didi.Çam ağacın
- Page 107 and 108: Ol aradan çekilüb asılmaya mağa
- Page 109: Ol yer bir virâne susuz kır idi.
- Page 114 and 115: Pes Sultan geçtikden sonra ol pın
- Page 116 and 117: Pes Sultan sağ yanına nazar itdi.
- Page 118 and 119: Eyitdiler:-“Kırkkavak’da ardı
- Page 120 and 121: Abdal Mehmed dahi Bursa şehrine gi
- Page 122 and 123: Böyle diyicek Laçinoğlu’nun g
- Page 124 and 125: Sayfa 22ve Seyyid Nesimi Baba, Kayg
- Page 126 and 127: Sayfa 24Odun katı tutdı. Döküld
- Page 128 and 129: Sayfa 26vezirleri hükm verdiler ki
- Page 130 and 131: -“Alın köçegüm, ol kardaşın
- Page 132 and 133: didiler.-“Bize gelmez oldun, kull
- Page 134 and 135: Dinleyenler evliyâ sırrın duyaG
- Page 136 and 137:
Olaki hükmin yüride gir vâr iseE
- Page 138 and 139:
Evliyânın hükmine kimler ereOl s
- Page 140 and 141:
Sayfa 36Didi Yâ Sultan Şüca’ s
- Page 142 and 143:
Ânâ istikbâl idevüz o yavuzOl d
- Page 144 and 145:
Yakun iş bu ni’meti birkaç yere
- Page 146 and 147:
Her ne yük girse eline samutununÇ
- Page 148 and 149:
Didi varın digün imdi köçegümT
- Page 150 and 151:
Yine gördiler kim bir kişi gelür
- Page 152 and 153:
Merd-i bîrân-ı tarikat Şâh-ı
- Page 154 and 155:
Vı. BÖLÜMŞUCÂ’EDDÎN VELÎVE
- Page 156 and 157:
155
- Page 158 and 159:
157
- Page 160 and 161:
159
- Page 162 and 163:
161
- Page 164 and 165:
163
- Page 166 and 167:
165
- Page 168 and 169:
167
- Page 170 and 171:
169
- Page 172 and 173:
171
- Page 174 and 175:
173
- Page 176 and 177:
175
- Page 178 and 179:
SONUÇKaynaklarda Şucâ’eddîn h
- Page 180 and 181:
iri olarak medresesinde ders okuttu
- Page 182 and 183:
kapışur iken pirlerün şunda bir
- Page 184 and 185:
KAYNAKÇA1. Ahmed Eflaki, Menâkıb
- Page 186 and 187:
59. Gökbilgin M.T., Edirne ve Paş
- Page 188 and 189:
122. Ocak A. Y., “Zaviyeler”, V
- Page 190 and 191:
BELGELER, DEFTERLER ve TASNİFLER1.
- Page 192 and 193:
Ek 1 : FOTOĞRAFLAR191
- Page 194 and 195:
Şucâ’eddîn Velî külliyesi (G
- Page 196 and 197:
Cemevi (Semâhane) GirişFırınAş
- Page 198 and 199:
Çerağkülliye İçi Tavan Süslem
- Page 200 and 201:
Tavan SüslemeleriDuvar Süslemeler
- Page 202 and 203:
Tavan SüslemeleriCemevi (Semâhane
- Page 204 and 205:
Ek 2 : HARİTALAR203
- Page 206 and 207:
205
- Page 208 and 209:
207
- Page 210 and 211:
209
- Page 212 and 213:
211
- Page 214 and 215:
Ek 3 : MİNYATÜRLER213
- Page 216 and 217:
Eskişehir ( Matrakçı Nasuh )215
- Page 218 and 219:
kalenderi Dervişler217