Velî, olağanüstü ruhani güçlere sahip olduğu için, toplumda ona karşı korku ile karışıkbir saygı duygusu hakim olmaya başlar. O’na karşı yapılacak saygısızlığın çarpılma, ölme,amansız bir hastalığa tutulma şeklinde ceza ile karşılık bulacağına inanılır. Bunun yanında,Velînin varsayılan bu ruhani gücünden iyilik elde etme <strong>ve</strong> kötülük giderme arzusu doğar.Son aşamada da dünyada kendisinden bu tarzda yararlanılacak olan Velînin öbür dünyada dainsanlara yardımcı olması için onu memnun etme çabası ortaya çıkar ki bu da kişisel tatmininönemli bir aşamasıdır. 85Velîleşen kült kimliğin toplumdaki sürekliliğini sağlamak için de topluluk çeşitliönlemler alır. Bu önlemler manevi yaşantıda olduğu gibi maddi yaşantıda da kendini gösterecektir.Toplumsal yapıyı, toplumsal barışı, inançları, ahlaki değerleri vb. ögeleri temsil eden Velî, buözelliklerini kalıcı, sürekli, topluluğun günlük yaşantısında her an görebildiği kişisel ritüel <strong>ve</strong>kurumsal yapılarla kendi varlığını <strong>ve</strong> önderliğini güçlendirir. Tabii ki bu misyonu O’na topluluk<strong>ve</strong>rmiş <strong>ve</strong> O’nu bu değerler bütünü içinde aşmak yerine, bu değerlerin temsilcisi, önderi <strong>ve</strong>devam ettiricisi konumuna da o topluluk getirmiştir. Bu yapılanmayı sağlamlaştırmak <strong>ve</strong>devam ettirmek adına topluluk ritüele <strong>ve</strong> günlük yaşamın anlamına konu olacak bazı simgeler<strong>ve</strong>ya simgesel yapılar oluşturur; Velî adına yapılmış bir mezar <strong>ve</strong>ya türbe, ondan kaldığınainanılan bazı eşyalar topluluk için çok önemli, hatta vazgeçilmez öge <strong>ve</strong> simgelerdir artık. Bumezar, türbe 86 <strong>ve</strong>ya eşyanın uhreviyetinden yardım dileme, günahlardan arınma, hastalıklarıntedavisinde onları kullanma <strong>ve</strong> bu uhreviyete sahip olmak için adak 87 <strong>ve</strong> kurban kesme gibi birüst aşama yaşanır ki bu da topluluk içindeki Velî anlayışının devamını <strong>ve</strong> gücünü sağlamlaştıran,kişiye iç tatmini <strong>ve</strong>ren çok önemli bir yapılanmadır. Son aşamada ise kişilerin <strong>ve</strong>ya topluluklarıninançlarının içinde olmamasına rağmen, Tanrıya ulaşmada bir başka önemli olguyu da O’nunadının zikredildiği dualar alır. Kişiler artık o Velînin adını dualarında zikrederken bir başkataraftan da onun için de söylenen dualar, inancın içine girmiş <strong>ve</strong> inanç artık yeni katılımlarla,yeni bir aşamayı yaşar olmuştur.Velînin mezar ya da türbesinin varlığı, bir anlamda kültün de yaygınlık düzeyinigösterir. Toplumda ; herhangi bir yerde herhangi bir zamanda çok özenle yapılmış olan birtürbe, genellikle içindeki Velînin de çok saygın bir kimlik olduğuna, bu Velînin dolayısıyla bukültün yerel değil daha evrensel bir olguya işaret ettiğini göstermektedir. Buna hiç kuşkusuzen iyi örnekler Seyyid Battal Gazi <strong>ve</strong> Sultan Şucâ’ kültleridir. Ünü Balkanlara kadar yayılmışolan Battal’ın <strong>ve</strong> Sultan Şucâ’’ın inananlarının perspektifi oldukça geniştir. Ayrıca mezar<strong>ve</strong> türbelerinin Anadolu’da birçok yerde olması, bütün bu bölgelerde ayrı ayrı söylencelerekaynaklık etmesi de çok önemli ayrıntılardır.85. Ocak, Kültür Tarihi Kaynağı................., s.886. Mezar <strong>ve</strong> türbelerin içerikleri hakkında bkz. F.W.Hasluck, The Christianity and İslam under the Sultans, Oxford 1929, C.I-II, s.226-236.87. Adak, adak yerleri <strong>ve</strong> kurban kesme konusunda ayrıntılı bilgi için bkz. Hikmet Tanyu, Ankara <strong>ve</strong> Çevresinde Adak <strong>ve</strong> AdakYerleri, Ank.1967.27
Anadolu’daki Velî kültünün kaynağını İslam öncesi eski Türk inançlarının içindearamak doğru olacaktır. İslam <strong>ve</strong> Anadolu’da İslami süreçte gelişen tasavvuf da buna iyi birörtü görevi görmüştür. Türkler İslamlaşma süreci içine girmeden önce ilişkide bulunduklarıçeşitli kültür çevrelerinde Şamanizm, Hinduizm, Taoizm, Budizm, Maniheizm, Mazdeizm,Zerdüştlük, Hrıstiyanlık gibi inançlardan etkilenmişler, inancı tam anlamıyla benimsemeselerde bu inançlardan kendi yaşam biçimlerine uygun olan motifleri, alt yapılarında her zamanvarolmuş olan Gök Tanrı-Doğa Kültleri-Ata Kültleri temel inancı içine rapdetmişlerdir. Butesbitte hemen şunu belirtmek gerekir ki ; yeni etkisi hissedilen inanç unsurları kabul edilirkenbir önceki inancın etkileri <strong>ve</strong> ögeleri silinip gitmemiş, bu ögeler ile yeni ögeler birleştirilerek<strong>ve</strong> kaynaştırılarak daha yeni bir sentez oluşturulmuştur. Anadoludaki İslami süreç içerisindekiVelî kültü yukarıda zikrettiğimiz uzun serü<strong>ve</strong>nin bir sonucudur.Türklerdeki Velî kültünün temelinin Gök Tanrı inancının önemli bir ayağını oluşturanAtalar Kültü 88 ile <strong>ve</strong> daha sonra da Şamanist etkinin yoğun olarak yaşandığı dönemde atıldığısöylenebilir. Türk Kamları (Şaman)’nın Türk Velî tipine çok benzediği açıktır.Gelecekten haber<strong>ve</strong>ren, doğa olaylarını etkileyen <strong>ve</strong>ya değiştirebilen, felaketleri önleyen, düşmanlara kötülüklergetirebilen, hastaları iyileştiren, göğe çıkıp uçabilen, ateşte yanmayan Türk kamlarının buözellikleri bir süreci ifade eder. Çünkü başlangıçta herhangi bir aile reisinden belli bir ritüeliyönetmesi için o anda seçilebilen kamlar ile sihirbazlık gösteren kişileri Türk tarihleri birbirindenayırmaktadır. Yani Türklerde sihir <strong>ve</strong> büyü gösteren her kişi kam olamamaktadır. Türklerdebaşlangıçta kam adeta toplum lideri, yol göstericisi konumundadır. Ancak Şamanizmin 89 ,Taoizmin <strong>ve</strong> Budizmin etkisini arttırması ile kama biçilen görev değişmiş, Ataları öldüktensonra onları korumaya devam edeceği düşüncesi geliştirilerek yeni bir kam göre<strong>ve</strong> başlatılmıştır.Bu kam; iyi <strong>ve</strong> olağanüstü bir varlıktır. Ruhlar <strong>ve</strong> gizemli güçlerle ilişki kurar, Gök Tanrı iletemasa geçip ondan haberler getirir. Bunu yapmak için de İslami süreç içerisindeki Velî 90tipolojilerinde gördüğümüz inziva <strong>ve</strong> riyazata başvurur.Şamanist etkinin yoğun olarak yaşandığı <strong>ve</strong> buna da Budist önermelerin eklendiğidönemden sonra Türk Velî kültü daha da zenginleşir. Burada, Budist azizlerin çok eskidönemlere inen <strong>ve</strong> Budizmin yayılmasında önemli bir propaganda aracı olan Kerâmetlerinianlatan metinler <strong>ve</strong> söylenceler tercüme edilerek Türklere özgü motif <strong>ve</strong> simgelerle süslenmesigeniş bir alana yayılmasına <strong>ve</strong> geniş bir inanan taifenin oluşmasına zemin hazırlar. BöyleceŞamanist, Budist <strong>ve</strong> Atalar kültü kimlikli yeni bir Velî tipi oluşur. Bu yeni Velî tipinde ila<strong>ve</strong>olarak; hayvan şekillerine bürünen, eşyaları hareket ettirebilen Velîler X. yüzyıla gelindiğindeİslami etkinin üzerine bina edilecek temel hazırlanmıştır.88. Atalar Kültünün özü, ataların takdis edilmesine, kutsanmasına dayanır. Ancak bu anlayışta atanın kendisine tapılmaz, atabir simgedir <strong>ve</strong> onun öldükten sonra dünyadaki yol göstericiliği, diğer dünyada da devam ettiğinden, ondan yine yardım istemeesasına dayanan bir sistematik sözkonusudur. Bu yardımı, şefaati sağlamak için de onların bu simgesel ruhlarına kurbanlar adanır<strong>ve</strong> kesilir. Böylece kutsallaşan eşyalara <strong>ve</strong> mezarlara sahip bir ata kültü oluşur. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. M.Fuad Köprülü,Türk Tarih-i Dinisi, İst. 1341 ; A.İnan, Tarihte <strong>ve</strong> Bugün Şamanizm, Ank.1972.89. Şamanizm, Şamanizmdeki Şaman <strong>ve</strong> Türklerdeki Kam hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. A.İnan, Tarihte <strong>ve</strong> Bugün Şamanizm,Ank.1972.90. Ocak, Bektaşi Menakıbnamelerinde İslam Öncesi İnanç Motifleri, İst.1983, s.95-97.28
- Page 3 and 4: YAĞMUR SAYKalenderî, Alevi ve Bek
- Page 8 and 9: GİRİŞŞUCÂ’EDDÎN VELÎDÜŞ
- Page 10 and 11: sık sık zorluklar da çıkarırla
- Page 12: etkisi, Kayı Beyi Ertuğrul Gazi
- Page 16 and 17: ı. BÖLÜMİNSÂNÎ TEMEL15
- Page 18 and 19: olup, 619 yılında Amasya valisi o
- Page 20 and 21: Sultan Şücâ’ sadece Şeyh ya d
- Page 22 and 23: Mehmet Demirtaş Dede’nin görü
- Page 24 and 25: için birlikte çalışma yapmışl
- Page 26 and 27: Velâyet kavramı, birçok İslam d
- Page 30 and 31: Bu üstün ve mistik güçlerle don
- Page 32 and 33: eddeden gündelik yaşamdaki insan,
- Page 34 and 35: Velâyetnâme ise Hacı Bektaş’
- Page 36 and 37: Baba İlyas ile ilişkileri ve Sulu
- Page 38 and 39: Velâyetnâme’de Sultan Şucâ’
- Page 40 and 41: Üryan Şücâ’iler olarak tanın
- Page 42 and 43: Velâyetnâme’deki bazı kelime v
- Page 44 and 45: olunan bütün büyük velilerin be
- Page 46 and 47: arış zamanlarında ise barış ve
- Page 48 and 49: geleneği ise Hacı Bektaş’a ba
- Page 50: elirtmektedir 150 . Tabii ki bütü
- Page 53 and 54: A- Sultan Şucâ’eddîn külliye
- Page 55 and 56: aşka Şücâ’a ait bir türbe Ko
- Page 58 and 59: ııı. BÖLÜMKÜLTE KONU OLAN Dİ
- Page 60 and 61: Gerçekten de kabine içindeki çı
- Page 62 and 63: Henüz kaynağı üzerinde kesin bi
- Page 64 and 65: Abbasi İmparatorluğu’ndaki Meva
- Page 66 and 67: Melameti şeyhleri arasında aramak
- Page 68 and 69: Celladın kılıcını bütün güc
- Page 70 and 71: etti. Babâî isyanından sonra da
- Page 72 and 73: Elvan Çelebi eserinde; Baba İlyas
- Page 75 and 76: Otman Baba ve abdallarının Balkan
- Page 78 and 79:
gelmesine sebep olmuşlardı 263 .
- Page 80 and 81:
Hindistan, Irak, Suriye, Orta-Asya
- Page 82 and 83:
Kurban Bayramı’ndaki büyük ây
- Page 84 and 85:
savurmaktadır. Bu sebeple hiç bir
- Page 86 and 87:
Bektaşi hareketi Osmanlı İmparat
- Page 88:
I. Murad devrinin (1421-1451) ünl
- Page 91 and 92:
A- İnsânî Öge ve HiyerarşiTekk
- Page 93 and 94:
Fatih devrine ait vakıf defterinde
- Page 95 and 96:
Bununla beraber, İran savaşların
- Page 97 and 98:
Pazar ödentileri kurumun asıl gel
- Page 100 and 101:
V. BÖLÜMŞUCÂ’EDDÎN VELÎVEL
- Page 102 and 103:
-“Şol derviş senin evine varub
- Page 104 and 105:
-“Yedirsin”, didi.Çam ağacın
- Page 107 and 108:
Ol aradan çekilüb asılmaya mağa
- Page 109:
Ol yer bir virâne susuz kır idi.
- Page 114 and 115:
Pes Sultan geçtikden sonra ol pın
- Page 116 and 117:
Pes Sultan sağ yanına nazar itdi.
- Page 118 and 119:
Eyitdiler:-“Kırkkavak’da ardı
- Page 120 and 121:
Abdal Mehmed dahi Bursa şehrine gi
- Page 122 and 123:
Böyle diyicek Laçinoğlu’nun g
- Page 124 and 125:
Sayfa 22ve Seyyid Nesimi Baba, Kayg
- Page 126 and 127:
Sayfa 24Odun katı tutdı. Döküld
- Page 128 and 129:
Sayfa 26vezirleri hükm verdiler ki
- Page 130 and 131:
-“Alın köçegüm, ol kardaşın
- Page 132 and 133:
didiler.-“Bize gelmez oldun, kull
- Page 134 and 135:
Dinleyenler evliyâ sırrın duyaG
- Page 136 and 137:
Olaki hükmin yüride gir vâr iseE
- Page 138 and 139:
Evliyânın hükmine kimler ereOl s
- Page 140 and 141:
Sayfa 36Didi Yâ Sultan Şüca’ s
- Page 142 and 143:
Ânâ istikbâl idevüz o yavuzOl d
- Page 144 and 145:
Yakun iş bu ni’meti birkaç yere
- Page 146 and 147:
Her ne yük girse eline samutununÇ
- Page 148 and 149:
Didi varın digün imdi köçegümT
- Page 150 and 151:
Yine gördiler kim bir kişi gelür
- Page 152 and 153:
Merd-i bîrân-ı tarikat Şâh-ı
- Page 154 and 155:
Vı. BÖLÜMŞUCÂ’EDDÎN VELÎVE
- Page 156 and 157:
155
- Page 158 and 159:
157
- Page 160 and 161:
159
- Page 162 and 163:
161
- Page 164 and 165:
163
- Page 166 and 167:
165
- Page 168 and 169:
167
- Page 170 and 171:
169
- Page 172 and 173:
171
- Page 174 and 175:
173
- Page 176 and 177:
175
- Page 178 and 179:
SONUÇKaynaklarda Şucâ’eddîn h
- Page 180 and 181:
iri olarak medresesinde ders okuttu
- Page 182 and 183:
kapışur iken pirlerün şunda bir
- Page 184 and 185:
KAYNAKÇA1. Ahmed Eflaki, Menâkıb
- Page 186 and 187:
59. Gökbilgin M.T., Edirne ve Paş
- Page 188 and 189:
122. Ocak A. Y., “Zaviyeler”, V
- Page 190 and 191:
BELGELER, DEFTERLER ve TASNİFLER1.
- Page 192 and 193:
Ek 1 : FOTOĞRAFLAR191
- Page 194 and 195:
Şucâ’eddîn Velî külliyesi (G
- Page 196 and 197:
Cemevi (Semâhane) GirişFırınAş
- Page 198 and 199:
Çerağkülliye İçi Tavan Süslem
- Page 200 and 201:
Tavan SüslemeleriDuvar Süslemeler
- Page 202 and 203:
Tavan SüslemeleriCemevi (Semâhane
- Page 204 and 205:
Ek 2 : HARİTALAR203
- Page 206 and 207:
205
- Page 208 and 209:
207
- Page 210 and 211:
209
- Page 212 and 213:
211
- Page 214 and 215:
Ek 3 : MİNYATÜRLER213
- Page 216 and 217:
Eskişehir ( Matrakçı Nasuh )215
- Page 218 and 219:
kalenderi Dervişler217