Elvan Çelebi eserinde; Baba İlyas’ın müridlerini “Abdal” lakabı ile anarak RumAbdallarının Babâî çevresi ile ilgisini ortaya koyuyordu. Ayrıca bu terimin en azından XIV.yüzyıldan beri kullanılmakta olduğunu da dolaylı bir biçimde gösteriyordu 228 .Rum Abdallarına önemli örneklerden; Geyikli Baba, Postinpuş Baba, Abdal Musa,Abdal Murad <strong>ve</strong> Abdal Mehmed isimlerinde olduğu gibi Baba <strong>ve</strong> Abdal lakapları daha XI.yüzyıldan itibaren Baba Tahir-i Üryan’da olduğu gibi Kalenderîler tarafından kullanılıyordu. F.Köprülü de “Abdal” teriminin Kalenderî ile eş anlamlı olduğunu söylemektedir 229 .Kaynaklara bakılırsa Rum Abdalları, Osmanlı Beyliği topraklarına sonradan gelipyerleşmişlerdi. Bu kayıtlara göre Abdal Musa <strong>ve</strong> Geyikli Baba Hoy kentinden, Abdal Murad<strong>ve</strong> Abdal Mehmed Buhara’dan, Postinpuş Baba Dıyar-ı Acem’den gelmişti. Ancak bizce bunitelendirmeler onların buralardan geldiklerini göstermek yerine mensup oldukları Kalenderîzümrelerinin vaktiyle ilk çıkış noktalarını yansıtıyordu. Diğer bir anlatımla; Rum abdallarınınzaman zaman Horasan Erenleri tabiri ile nitelendirilmektedirler. Buradaki Horasan,onların gerçekten Horasan’dan geldiklerini değil Horasan’da doğmuş olan cezbe <strong>ve</strong> ilahi aşkesasına dayalı Melameti inancından kaynaklanan Kalenderîlik inancına mensup olduklarınıgöstermektedir 230 .Rum Abdalları <strong>ve</strong>ya Kalenderî şeyhlerinin savaşçı kişilikler olduğunu görüyoruz.Osmanlı Beyliğinin de onlara hizmetlerine karçılık ödül olarak fethettikleri topraklarınbir kısmını, maiyyetlerindeki dervişlerle yerleşmelerine yardımcı olmak üzere <strong>ve</strong>rdiklerinigörüyoruz 231 .Rum Abdalları’na ait kayıtların ortaya koyduğu diğer bir gerçek de bunların klasikSünni inancından farklı bir inanç sistematiğine sahip oldukları gerçeğidir. Birçok araştırmacının“Halk İslam’ı”, “Türk İslam’ı”, “Popüler Heterodoks İslam” adlarıyla <strong>ve</strong>rdikleri bu inançyapılanmasını, İslam geleneği <strong>ve</strong> islam felsefesi içinde telakki etmenin yanında, Sünni İslamındışında görmek gerekmektedir. Sünni İslam ile birliktelik <strong>ve</strong>ya iç içelik oluşturma çabasınıbilimsel olmaktan çok, toplumsal birlikteliği <strong>ve</strong> çatışmayı önleme kaygısından kaynaklandığınıgörüyoruz. Sadece söylemde değil amelde de birbirinden derin çizgilerle ayrılmış olan Heretikinançların kendi sosyal <strong>ve</strong> dinsel yapıları içinde değerlendirilmeleri gerekmektedir. Sünniİslamın dışındaki inançlar da kendilerinden önceki inanç yapılanmalarından yararlanmıştır.İslam <strong>ve</strong> benzeri inançların da kendilerinden önceki inançsal sistematiklerden yararlandıklarıgözönüne alınırsa, Anadolu sekeninde gelişen inanç yapılarını da kendi özerk <strong>ve</strong> özgünbiçimlerinde değerlendirme zorunluluğu kendisini gösterecektir. Örneğin bütün kaynaklarda228. Elvan Çelebi, Menakıbü’l-Kudsiyye fi Menasibi’l-Ünsiyye, Yay., İ.E.Erünsal-A.Y.Ocak, İstanbul, 1984, s.166; A.Y.Ocak, LaRevolte de Baba Resul ou la Formation de l’Heterodoxie Musulmane en Anatolie au Xllle Siecle, Ankara, 1989, s.86.229. M.F.Köprülü, “Abdal”, THEA, s.28-31; A.Y.Ocak, La Revolte de Baba Resul ou la Formation de l’Heterodoxie Musulmaneen Anatolie au Xllle Siecle, Ankara, 1989, s.87.230. M.F.Köprülü, “Anadoluda İslamiyet”, DEFM, S.IV, İstanbul, 1338, s.295; A.Y.Ocak, La Revolte de Baba Resul ou laFormation de l’Heterodoxie Musulmane en Anatolie au Xllle Siecle, Ankara, 1989, s.88.231. Ömer Lütfi Barkan, “Kolonizatör Türk Dervişleri”, VD, S.II, Ankara, 1942, s.270-304.71
yeralan <strong>ve</strong> ayrıca Osmanlı topraklarındaki Kalenderî Rum Abdalları zümreleri içinde önemliölçüde Vefai inancı mensuplarının da bulunduğunu gösteren; “Baba İlyas müridiyim, SeyyidEbu’l-Vefa tarikatından” sözüyle açıkça Babâî hareketine mensubiyetini belirten GeyikliBaba’da bunun tipik örneğini buluruz 232 . H. Ziya Ülken, onun tipik bir Kalenderî şeyhi olarakSünnilik dışı bir hayat tarzını benimsediğini göstermektedir. Ülken’e göre; Geyikli Babaşarap içmektedir. Bu sebeple Orhan Gazi kendisine iki yük rakı <strong>ve</strong> iki yük şarap yollamıştır.Çünkü Baba, meyhordur 233 . Geyikli cemaati XV. <strong>ve</strong> XVI. yüzyıllarda da aynı adı korumuş birKalenderî topluluktur. XV. yüzyıl kaynaklarından Velâyetnâme-i Hacım Sultan öteki Kalenderîtoplulukları gibi sürekli seyahat eden bir topluluğun Germiyan bölgesinde de varlığını haber<strong>ve</strong>rmektedir 234 .İlk Osmanlı <strong>ve</strong>kayinameleri Rum Abdallarının giyimleri hakkında pek fazla bir bilgi<strong>ve</strong>rmemektedir. Ancak bunların yarı çıplak vücutlarına hayvan postu örttüklerine dair bazı ipuçlarıvardır. Örneğin geyiklerle gezdiği için Geyikli Baba’nın sırtını geyik postu ile örttüğünü düşünmekyanlış olmasa gerek. Bunun da Kalenderîlerin tipik özelliği olarak göstermemiz gerekmektedir.Kuruluş dönemi Rum Abdalları topluluğu içinde üzerinde önemle durulması gerekenbir başka Kalenderî şeyhi de hiç kuşkusuz sonradan Bektaşilikle kazandığı önem nedeniyleAbdal Musa’dır. O, Aşıkpaşazade’nin bildirdiğine göre Sulucakarahöyük (Hacı Bektaş <strong>Veli</strong>)Zaviyesinden yetişmiştir 235 . Bu nedenle o, gelişip kök salan Hacı Bektaş <strong>Veli</strong> kültünü OsmanlıBeyliği arazilerine taşıyarak önemli bir tarihsel rol oynamıştır 236 . Velâyetnâme-i Abdal Musa,Menakıb-ı Baba Kaygusuz’un çizdikleri resme göre, Abdal Musa da bir Kalenderî dervişidir.Selçuklu döneminde Kalenderî, Cavlaki <strong>ve</strong> Haydari, Beylikler döneminde Abdalan-ıRum <strong>ve</strong>ya Rum Abdalları, XV. yüzyıldan itibaren de Işık <strong>ve</strong> Torlak olarak isimlendirildiklerigörülmektedir.Bu dönemin önemli simgesel isimlerinden biri hiç kuşkusuz Kaygusuz Abdal’dır.Menâkıbnâmesi’nden anlaşıldığına göre belden yukarısı çıplak, kaşı, kirpiği, saçı sakalı“kırkık” bir üryan derviş olan Kaygusuz Abdal, 1404-1405 tarihinde Kahire’de MukattamDağı’nda Kasru’l-Ayn Zaviyesi’ni inşa ettikten sonra, Hicaz, Dımaşk, Hama, Humus, Halep,Bağdad, Kufe, Necef, Kerbela <strong>ve</strong> Musul bölgelerini dolaşıp tekrar Elmalı’daki zaviyesine geridönmüştür 237 . O, buralarda yapılan ayinlere katılmış <strong>ve</strong> öteki Kalenderîler gibi bu ayinlersırasında <strong>ve</strong>cde gelebilmek için afyon kullanmıştır 238 .232. Lamii Çelebi, Tercüme-i Nefehatü’l-Üns, İstanbul, 1270, s.690; A.Y.Ocak, La Revolte de Baba Resul ou la Formation del’Heterodoxie Musulmane en Anatolie au Xllle Siecle, Ankara, 1989, s.90.233. H.Z.Ülken, “Anadoluda Dini Ruhiyat Müşahedeleri: Geyikli Baba”, MM, S.13-14, İstanbul, 1340, s.447.234. Velâyetnâme-i Hacım Sultan (Das Vilajet-name des Hadschim Sultan), Nşr.: Tschudi, Berlin, 1914, s.69.235. Aşıkpaşazade, Aşıkpaşazade Tarihi, Nşr.: Ali Beğ, İstanbul, 1332, s.205.236. A.Y.Ocak, La Revolte de Baba Resul ou la Formation de l’Heterodoxie Musulmane en Anatolie au Xllle Siecle, Ankara,1989, s.95.237. A.Gölpınarlı, Alevi-Bektaşi Nefesleri, İstanbul, 1963, s.175.238. A.Gölpınarlı, Yunus Emre <strong>ve</strong> Tasavvuf, İstanbul, 1961, s.121.72
- Page 3 and 4:
YAĞMUR SAYKalenderî, Alevi ve Bek
- Page 8 and 9:
GİRİŞŞUCÂ’EDDÎN VELÎDÜŞ
- Page 10 and 11:
sık sık zorluklar da çıkarırla
- Page 12:
etkisi, Kayı Beyi Ertuğrul Gazi
- Page 16 and 17:
ı. BÖLÜMİNSÂNÎ TEMEL15
- Page 18 and 19:
olup, 619 yılında Amasya valisi o
- Page 20 and 21:
Sultan Şücâ’ sadece Şeyh ya d
- Page 22 and 23: Mehmet Demirtaş Dede’nin görü
- Page 24 and 25: için birlikte çalışma yapmışl
- Page 26 and 27: Velâyet kavramı, birçok İslam d
- Page 28 and 29: Velî, olağanüstü ruhani güçle
- Page 30 and 31: Bu üstün ve mistik güçlerle don
- Page 32 and 33: eddeden gündelik yaşamdaki insan,
- Page 34 and 35: Velâyetnâme ise Hacı Bektaş’
- Page 36 and 37: Baba İlyas ile ilişkileri ve Sulu
- Page 38 and 39: Velâyetnâme’de Sultan Şucâ’
- Page 40 and 41: Üryan Şücâ’iler olarak tanın
- Page 42 and 43: Velâyetnâme’deki bazı kelime v
- Page 44 and 45: olunan bütün büyük velilerin be
- Page 46 and 47: arış zamanlarında ise barış ve
- Page 48 and 49: geleneği ise Hacı Bektaş’a ba
- Page 50: elirtmektedir 150 . Tabii ki bütü
- Page 53 and 54: A- Sultan Şucâ’eddîn külliye
- Page 55 and 56: aşka Şücâ’a ait bir türbe Ko
- Page 58 and 59: ııı. BÖLÜMKÜLTE KONU OLAN Dİ
- Page 60 and 61: Gerçekten de kabine içindeki çı
- Page 62 and 63: Henüz kaynağı üzerinde kesin bi
- Page 64 and 65: Abbasi İmparatorluğu’ndaki Meva
- Page 66 and 67: Melameti şeyhleri arasında aramak
- Page 68 and 69: Celladın kılıcını bütün güc
- Page 70 and 71: etti. Babâî isyanından sonra da
- Page 75 and 76: Otman Baba ve abdallarının Balkan
- Page 78 and 79: gelmesine sebep olmuşlardı 263 .
- Page 80 and 81: Hindistan, Irak, Suriye, Orta-Asya
- Page 82 and 83: Kurban Bayramı’ndaki büyük ây
- Page 84 and 85: savurmaktadır. Bu sebeple hiç bir
- Page 86 and 87: Bektaşi hareketi Osmanlı İmparat
- Page 88: I. Murad devrinin (1421-1451) ünl
- Page 91 and 92: A- İnsânî Öge ve HiyerarşiTekk
- Page 93 and 94: Fatih devrine ait vakıf defterinde
- Page 95 and 96: Bununla beraber, İran savaşların
- Page 97 and 98: Pazar ödentileri kurumun asıl gel
- Page 100 and 101: V. BÖLÜMŞUCÂ’EDDÎN VELÎVEL
- Page 102 and 103: -“Şol derviş senin evine varub
- Page 104 and 105: -“Yedirsin”, didi.Çam ağacın
- Page 107 and 108: Ol aradan çekilüb asılmaya mağa
- Page 109: Ol yer bir virâne susuz kır idi.
- Page 114 and 115: Pes Sultan geçtikden sonra ol pın
- Page 116 and 117: Pes Sultan sağ yanına nazar itdi.
- Page 118 and 119: Eyitdiler:-“Kırkkavak’da ardı
- Page 120 and 121: Abdal Mehmed dahi Bursa şehrine gi
- Page 122 and 123:
Böyle diyicek Laçinoğlu’nun g
- Page 124 and 125:
Sayfa 22ve Seyyid Nesimi Baba, Kayg
- Page 126 and 127:
Sayfa 24Odun katı tutdı. Döküld
- Page 128 and 129:
Sayfa 26vezirleri hükm verdiler ki
- Page 130 and 131:
-“Alın köçegüm, ol kardaşın
- Page 132 and 133:
didiler.-“Bize gelmez oldun, kull
- Page 134 and 135:
Dinleyenler evliyâ sırrın duyaG
- Page 136 and 137:
Olaki hükmin yüride gir vâr iseE
- Page 138 and 139:
Evliyânın hükmine kimler ereOl s
- Page 140 and 141:
Sayfa 36Didi Yâ Sultan Şüca’ s
- Page 142 and 143:
Ânâ istikbâl idevüz o yavuzOl d
- Page 144 and 145:
Yakun iş bu ni’meti birkaç yere
- Page 146 and 147:
Her ne yük girse eline samutununÇ
- Page 148 and 149:
Didi varın digün imdi köçegümT
- Page 150 and 151:
Yine gördiler kim bir kişi gelür
- Page 152 and 153:
Merd-i bîrân-ı tarikat Şâh-ı
- Page 154 and 155:
Vı. BÖLÜMŞUCÂ’EDDÎN VELÎVE
- Page 156 and 157:
155
- Page 158 and 159:
157
- Page 160 and 161:
159
- Page 162 and 163:
161
- Page 164 and 165:
163
- Page 166 and 167:
165
- Page 168 and 169:
167
- Page 170 and 171:
169
- Page 172 and 173:
171
- Page 174 and 175:
173
- Page 176 and 177:
175
- Page 178 and 179:
SONUÇKaynaklarda Şucâ’eddîn h
- Page 180 and 181:
iri olarak medresesinde ders okuttu
- Page 182 and 183:
kapışur iken pirlerün şunda bir
- Page 184 and 185:
KAYNAKÇA1. Ahmed Eflaki, Menâkıb
- Page 186 and 187:
59. Gökbilgin M.T., Edirne ve Paş
- Page 188 and 189:
122. Ocak A. Y., “Zaviyeler”, V
- Page 190 and 191:
BELGELER, DEFTERLER ve TASNİFLER1.
- Page 192 and 193:
Ek 1 : FOTOĞRAFLAR191
- Page 194 and 195:
Şucâ’eddîn Velî külliyesi (G
- Page 196 and 197:
Cemevi (Semâhane) GirişFırınAş
- Page 198 and 199:
Çerağkülliye İçi Tavan Süslem
- Page 200 and 201:
Tavan SüslemeleriDuvar Süslemeler
- Page 202 and 203:
Tavan SüslemeleriCemevi (Semâhane
- Page 204 and 205:
Ek 2 : HARİTALAR203
- Page 206 and 207:
205
- Page 208 and 209:
207
- Page 210 and 211:
209
- Page 212 and 213:
211
- Page 214 and 215:
Ek 3 : MİNYATÜRLER213
- Page 216 and 217:
Eskişehir ( Matrakçı Nasuh )215
- Page 218 and 219:
kalenderi Dervişler217