olmuştur. Bunlar da kendi aralarında alt kabileye, alt kabileler bir alt kabileye, kabileler dekübik bir birliğe bağlı idiler 344 .Osmanlılar, Anadolu’ya yayıldıkları zaman zaviyeleri resmi organ olarak kısmen tanıdılar,desteklediler. Köylüler <strong>ve</strong> göçebelerin yaşadığı Anadolu bölgelerinde iki tarafın da saydığı biraracının o yerlerde bulunması gerekli oluyordu. Zaviyeler bu konuda çok yardımcı oldular.Bir zaviye eğer çevre köylü <strong>ve</strong> göçebelerden yardım görüyorsa Osmanlı Devletininişine yaramıştır. Bu zaviyelere Osmanlı devleti tarafından tolerans gösterilmiştir.II. Selim’in saltanatı sırasında, iaşe darlığı <strong>ve</strong> kıtlık daha çok hissedilir olmuştur. Kadılar,kazalarından dışarı hububat <strong>ve</strong> yiyecek maddeleri çıkarılmaması hususunda daha sıkı hareketetmeye başlıyorlardı. Bâzen “emr-i şerif ” bile dinlenmemekteydi. Rodos halkının, her zamanTekke <strong>ve</strong> Hamid taraflarından etlik koyun <strong>ve</strong> hububat almak âdetleri iken, bu sancakların şimdibuna mani olduklarını, hattâ satın alınmış koyunları <strong>ve</strong> erzakı yollardan geri çevirttiklerinikendi sancak beyleri vasıtasiyle hükümete arzettirmişlerdi. 3451573’te sarayın ihtiyacı için Bursa sancağına buğday <strong>ve</strong> un almaya giden “simitçiler”Bursa Kadısı’nın danişmendleri (Sahn medreselerini bitirerek, kadı olmak üzere staj yapanlar)<strong>ve</strong> naipler tarafından döğülerek, topladıkları ellerinden alındı. Bolu <strong>ve</strong> Kastamonu sancaklarınaİstanbul için, zahire toplamaya gelen tüccarlara da buralardan hiçbir şey aldırılmıyordu 346İnönü’ye tâbi Bozüyük’te bulunan Kasımpaşa imaretinin Müte<strong>ve</strong>llisi, Eskişehir <strong>ve</strong>etrafındaki ihtiyacı için erzak toplamaya vardığında, ferman getirmedikçe hiçbir şey satınalınmasına müsaade etmediler; hatta getirilen ferman da kayıt olunmadı, diye etlik koyun<strong>ve</strong>rmediler. 347 İstanbul’da, bütün nüfuzu elinde tutan Kapıkulları, Anadolu vilayetlerindeo derece ileri gidemiyorlardı. Büyük vilayet merkezlerinin iç kalelerinde, sahil yerlerininkoruyuculuklarında oldukça önemli yerleri bulunmasına rağmen, geniş halk kitleleri içindebunların önemi, daha çok, padişah askeri oldukları hakkındaki görenekten <strong>ve</strong> iktisadîüstünlüklerinden geliyordu.İktisadî sıkıntı başlayıp da, çiftçi büyük para darlığı karşısındakalınca, ulûfelerine hiç zarar gelmemiş olan Kapıkulları, ortadaki durumdan faydalanarak, yavaşyavaş şehirlerden <strong>ve</strong> sahillerden içlere, en küçük köylere kadar sokulmaya başlamışlardı. 348Acemioğlanları bile, Eskişehir, Amasya, Konya, Kastamonu gibi yerlerde gerek iktisadîalanlarda, gerek iç çekişmelerde oldukça hesaba katılır çapta önem kazanıyorlardı. Yeniçeri<strong>ve</strong> başka Kapıkulları, istedikleri yerlerde oturmak kolaylığına sahip olduklarından, halkınziraatine ortak olmak, toptan ticaretle uğraşmak, çiftlikler elde ederek hayvan beslemek gibiişlerle uğraşmakta idiler. Acemioğlanları ise, geçici durumlarından dolayı daha çok faizcilikyapıyorlar <strong>ve</strong> bazı ufak tefek ticaretler de yapıyorlardı 349 .344. S. Faroqhi, Der Bektaschi Orden in Anatolien, Vien, 1981, s.90,91.345. B. A. M. D., No: 7, s.394-M. D., No: 9, s. 58.346. B. A. M. D., No: 27, s. 263.347. B. A . M. D.., No: 24, s. 225; Akdağ 1975: 81.348. Kapıkulları önceden İstanbul, Edirne <strong>ve</strong> Bursa arasındaki bölgelerde otururlar iken, sonra memleketin her tarafına dağılmışlar,karyeleri <strong>ve</strong> kasabaları zaptettiklerinden, ümera, kadılar <strong>ve</strong> başka vilayet idarecileri görevlerini yapamaz olmuşlardı (Koçu BeyRisalesi s.14).349. M. Akdağ, Türk Halkının Dirlik <strong>ve</strong> Düzenlik Kavgası, “Celali İsyanları”, Bilgi Yay., Ankara, 1975, s.323 B. A, M. D., No:49, s. 40; M. D., No: 58, s.317; M. D., No: 62, s.86; M. D., No: 66, s. 118.93
Bununla beraber, İran savaşlarından önce geçen yıllarda, bu yadırganan durumun negibi yeni olaylar doğurduğunu detaylı olarak bilmiyoruz. Bu savaşlar başladıktan sonra, hele1584 yılının ardından gelen önemli olaylar sırasında, Kapıkullarının da iç kavgalarda etkileriolduğu çok açık olarak kendisini göstermektedir. Yeniçerilerin <strong>ve</strong> başka Kapukullarının halkıntopraklarını ele geçirdikleri, onlara ağır faizle para <strong>ve</strong>rdikleri, ortakçılık ettikleri, zorbalığasaparak, devlete <strong>ve</strong>ya evkafa ait bir çok <strong>ve</strong>rgi kaynaklarının zararına hareket ettikleri şikayetleresebep olmakta idi 350 . Hele, İran’a giden askerî yolun uğradığı yerlerde, halk ile aralarında kanlıvakaların eksik olmadığı görülüyordu 351Bu alt yapılanma içinde dini kurumların, eğitim kurumlarının <strong>ve</strong> ticari faaliyetin devamettiği gözlenmektedir. Hatta birçok dini kurum <strong>ve</strong>ya yörenin aksine XIX. yüzyıla kadar Seyitgazi<strong>ve</strong> içindeki kurumların pek fazla sıkıntı çekmedikleri gözlenmektedir. Bunda da en önemlietkenin konar göçer halkın büyük bir ekonomik güç olduğu olgusudur. Tayyib Gökbilgin’ineserinde <strong>ve</strong>rdiği Gebze <strong>ve</strong> Eskişehir tesislerinin vakfiyesine göre Kurşunlu Camii’nin avlusuiçinde bulunan 10 öğrenci odasında kalanlar, Seyitgazi <strong>ve</strong> Eskişehir’de bulunan SıbyanMektepleri <strong>ve</strong> muallimleri imarete tahsis edilen vakıf gelirlerinden yararlanacaklardır 352Kanuni devrinde de Seyitgazi’de pazarlar kurulduğunu <strong>ve</strong> bunların bölge için önemliolduklarını biliyoruz 353 . Sultanönü Sancağında Seyitgazi Kazasının merkezinde <strong>ve</strong> Seyitgazinahiyesinde birer pazar kuruluyordu 354 . Seyitgazi kazasında iki tane pazar kuruluyordu.Merkezde kurulan pazar toplam 504 <strong>ve</strong>rgi mükellefine hitap ediyordu. 610 akçe ihtisab resmiolan pazar her türlü alış<strong>ve</strong>rişin yapıldığı bir alış<strong>ve</strong>riş merkezi idi. Eski bir yerleşim yeri geniş bircoğrafi alanın merkezi olduğu için eskiden beri çarşısı vardı. Kervansaray <strong>ve</strong> 11 tane dükkanSeyitgazi Tekkesinin vakıfları içinde idi 355 .Kazada bulunan ikinci pazarın yeri tesbit edilememiştir. 200 akçelik ihtisab resmindenaçıkça anlaşıldığı gibi burası kırsal kesimde kurulan küçük pazarlardan biridir. Ayrıcacemaatlerin konakladığı bu bölgede kurulacak pazarın hafta pazarı olması olanaksızdır.Uygun mevsimde burada bulunan konar göçerlere hitap ettiği için ancak onların bulunduğuzamanlarda kurulduğunu tahmin etmek yanlış olmayacaktır.Konar göçerlerin hasılı uzun zamandır aynı yerde oturan Eyne Hoca Cemaatinemensup bir muhassıl tarafından toplanmaktadır. Her iki tarihte de Eyne Hocalılar yerleşikdurumda görülmektedir. Konar göçerlerin <strong>ve</strong>rgilerinin mukataaya <strong>ve</strong>rilmek suretiyletoplandığı belirtilmektedir. Muhassılın cemaate mensup olması mukataayı onların üstlendiğini350. B. A, M. D., No: 49, s. 40; M. D., No: 58, s.317; M. D., No: 62, s.86; M. D., No: 66, s. 118.351. M. Akdağ, a.g.e., s.323.352. M. T. Gökbilgin, Edirne <strong>ve</strong> Paşa Livası, İstanbul, 1964, s.525.; Doğru, XVI. Yüzyılda Eskişehir <strong>ve</strong> Sultanönü Sancağı,İstanbul,1992,s. 74353. T. T. D. No: 438, s.234,237.354. T. T. D. No: 515, s.18, 24, 44,58,72- T.T.D. No:438, s.223, 226, 234, 237.355. T. T. D. No: 436, 143, 237.94
- Page 3 and 4:
YAĞMUR SAYKalenderî, Alevi ve Bek
- Page 8 and 9:
GİRİŞŞUCÂ’EDDÎN VELÎDÜŞ
- Page 10 and 11:
sık sık zorluklar da çıkarırla
- Page 12:
etkisi, Kayı Beyi Ertuğrul Gazi
- Page 16 and 17:
ı. BÖLÜMİNSÂNÎ TEMEL15
- Page 18 and 19:
olup, 619 yılında Amasya valisi o
- Page 20 and 21:
Sultan Şücâ’ sadece Şeyh ya d
- Page 22 and 23:
Mehmet Demirtaş Dede’nin görü
- Page 24 and 25:
için birlikte çalışma yapmışl
- Page 26 and 27:
Velâyet kavramı, birçok İslam d
- Page 28 and 29:
Velî, olağanüstü ruhani güçle
- Page 30 and 31:
Bu üstün ve mistik güçlerle don
- Page 32 and 33:
eddeden gündelik yaşamdaki insan,
- Page 34 and 35:
Velâyetnâme ise Hacı Bektaş’
- Page 36 and 37:
Baba İlyas ile ilişkileri ve Sulu
- Page 38 and 39:
Velâyetnâme’de Sultan Şucâ’
- Page 40 and 41:
Üryan Şücâ’iler olarak tanın
- Page 42 and 43:
Velâyetnâme’deki bazı kelime v
- Page 44 and 45: olunan bütün büyük velilerin be
- Page 46 and 47: arış zamanlarında ise barış ve
- Page 48 and 49: geleneği ise Hacı Bektaş’a ba
- Page 50: elirtmektedir 150 . Tabii ki bütü
- Page 53 and 54: A- Sultan Şucâ’eddîn külliye
- Page 55 and 56: aşka Şücâ’a ait bir türbe Ko
- Page 58 and 59: ııı. BÖLÜMKÜLTE KONU OLAN Dİ
- Page 60 and 61: Gerçekten de kabine içindeki çı
- Page 62 and 63: Henüz kaynağı üzerinde kesin bi
- Page 64 and 65: Abbasi İmparatorluğu’ndaki Meva
- Page 66 and 67: Melameti şeyhleri arasında aramak
- Page 68 and 69: Celladın kılıcını bütün güc
- Page 70 and 71: etti. Babâî isyanından sonra da
- Page 72 and 73: Elvan Çelebi eserinde; Baba İlyas
- Page 75 and 76: Otman Baba ve abdallarının Balkan
- Page 78 and 79: gelmesine sebep olmuşlardı 263 .
- Page 80 and 81: Hindistan, Irak, Suriye, Orta-Asya
- Page 82 and 83: Kurban Bayramı’ndaki büyük ây
- Page 84 and 85: savurmaktadır. Bu sebeple hiç bir
- Page 86 and 87: Bektaşi hareketi Osmanlı İmparat
- Page 88: I. Murad devrinin (1421-1451) ünl
- Page 91 and 92: A- İnsânî Öge ve HiyerarşiTekk
- Page 93: Fatih devrine ait vakıf defterinde
- Page 97 and 98: Pazar ödentileri kurumun asıl gel
- Page 100 and 101: V. BÖLÜMŞUCÂ’EDDÎN VELÎVEL
- Page 102 and 103: -“Şol derviş senin evine varub
- Page 104 and 105: -“Yedirsin”, didi.Çam ağacın
- Page 107 and 108: Ol aradan çekilüb asılmaya mağa
- Page 109: Ol yer bir virâne susuz kır idi.
- Page 114 and 115: Pes Sultan geçtikden sonra ol pın
- Page 116 and 117: Pes Sultan sağ yanına nazar itdi.
- Page 118 and 119: Eyitdiler:-“Kırkkavak’da ardı
- Page 120 and 121: Abdal Mehmed dahi Bursa şehrine gi
- Page 122 and 123: Böyle diyicek Laçinoğlu’nun g
- Page 124 and 125: Sayfa 22ve Seyyid Nesimi Baba, Kayg
- Page 126 and 127: Sayfa 24Odun katı tutdı. Döküld
- Page 128 and 129: Sayfa 26vezirleri hükm verdiler ki
- Page 130 and 131: -“Alın köçegüm, ol kardaşın
- Page 132 and 133: didiler.-“Bize gelmez oldun, kull
- Page 134 and 135: Dinleyenler evliyâ sırrın duyaG
- Page 136 and 137: Olaki hükmin yüride gir vâr iseE
- Page 138 and 139: Evliyânın hükmine kimler ereOl s
- Page 140 and 141: Sayfa 36Didi Yâ Sultan Şüca’ s
- Page 142 and 143: Ânâ istikbâl idevüz o yavuzOl d
- Page 144 and 145:
Yakun iş bu ni’meti birkaç yere
- Page 146 and 147:
Her ne yük girse eline samutununÇ
- Page 148 and 149:
Didi varın digün imdi köçegümT
- Page 150 and 151:
Yine gördiler kim bir kişi gelür
- Page 152 and 153:
Merd-i bîrân-ı tarikat Şâh-ı
- Page 154 and 155:
Vı. BÖLÜMŞUCÂ’EDDÎN VELÎVE
- Page 156 and 157:
155
- Page 158 and 159:
157
- Page 160 and 161:
159
- Page 162 and 163:
161
- Page 164 and 165:
163
- Page 166 and 167:
165
- Page 168 and 169:
167
- Page 170 and 171:
169
- Page 172 and 173:
171
- Page 174 and 175:
173
- Page 176 and 177:
175
- Page 178 and 179:
SONUÇKaynaklarda Şucâ’eddîn h
- Page 180 and 181:
iri olarak medresesinde ders okuttu
- Page 182 and 183:
kapışur iken pirlerün şunda bir
- Page 184 and 185:
KAYNAKÇA1. Ahmed Eflaki, Menâkıb
- Page 186 and 187:
59. Gökbilgin M.T., Edirne ve Paş
- Page 188 and 189:
122. Ocak A. Y., “Zaviyeler”, V
- Page 190 and 191:
BELGELER, DEFTERLER ve TASNİFLER1.
- Page 192 and 193:
Ek 1 : FOTOĞRAFLAR191
- Page 194 and 195:
Şucâ’eddîn Velî külliyesi (G
- Page 196 and 197:
Cemevi (Semâhane) GirişFırınAş
- Page 198 and 199:
Çerağkülliye İçi Tavan Süslem
- Page 200 and 201:
Tavan SüslemeleriDuvar Süslemeler
- Page 202 and 203:
Tavan SüslemeleriCemevi (Semâhane
- Page 204 and 205:
Ek 2 : HARİTALAR203
- Page 206 and 207:
205
- Page 208 and 209:
207
- Page 210 and 211:
209
- Page 212 and 213:
211
- Page 214 and 215:
Ek 3 : MİNYATÜRLER213
- Page 216 and 217:
Eskişehir ( Matrakçı Nasuh )215
- Page 218 and 219:
kalenderi Dervişler217