07.01.2013 Views

tanz‹mat dönem‹ türk edeb‹yatı-ı

tanz‹mat dönem‹ türk edeb‹yatı-ı

tanz‹mat dönem‹ türk edeb‹yatı-ı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

38<br />

fiiir merkezli bir edebiyat<br />

olan klasik Türk edebiyat›,<br />

Türklerin ‹slâm inanç<br />

sitemine girmeye<br />

bafllamalar›ndan yaklafl›k<br />

dört yüz y›l kadar sonra Arap<br />

ve Fars edebiyatlar›n›n etkisi<br />

alt›nda ortak uygarl›k<br />

dairesinin son büyük<br />

hamlesi olarak flekillenir.<br />

Bir siyaset adam›, yazar ve<br />

flair olan Âkif Pafla,<br />

metafizik karakterli Kaside-i<br />

Adem’de varl›¤a karfl›<br />

yoklu¤u yüceltmesiyle<br />

fliirimize yeni bir tema<br />

getirir.<br />

Tanzimat Dönemi Türk Edebiyat›-I<br />

Kenan Akyüz’e göre “1875 y›l›na kadar prensip olarak ‘sosyal fayda’ formülüne<br />

ba¤lanan” modern edebiyat, “bu tarihten sonra, üslup ve konu bak›m›ndan<br />

kendisini yavafl yavafl Frans›z romantizmine” kapt›r›r. “Türk edebiyat›n›n as›rlarca<br />

süren al›flkanl›klar›na da uygun düflen bu kapt›r›fl, önce üslupta bafllar. Nesrinin<br />

esas›n› fiinasi’den almakla beraber, sanatkârane üslup kayg›s› ile ondan ayr›lan<br />

Nam›k Kemal’in, romanlar›ndaki tabîat ve insan tasvîrlerini daha canl› ve çekici<br />

hale getirebilmek için romantik üslubun ihtiflam›ndan faydalanma¤a kalk›flmas›<br />

ile bafllayan bu etki, zamanla, karakterlere, vakalar›n kurulufluna ve temalara<br />

kadar yay›ld›. 1880’den sonraki Türk roman›nda görülen bâz› realizm ve natüralizm<br />

denemelerine ra¤men, Kemal’i takip eden Recâî-zâde Ekrem ve Abdülhak<br />

Hâmit’in de a¤›r basan flahsiyetleri ile” bu yeni edebiyat genifl ölçüde romantizme<br />

ba¤l› kal›r. Böylece Türk edebiyat› yüzy›llarca ba¤l› kald›¤› klasik edebiyat›n dura-<br />

¤an dünyas›ndan ç›karak Bat›l›laflmaya bafllam›fl, çeflitli sanat anlay›fllar›n› ve modalar›n›<br />

izleyerek hareketli ve canl› bir alana ç›km›fl olur.<br />

Eski ile Yeni Aras›nda: Âkif Pafla<br />

Klasik Türk edebiyat›, Türklerin ‹slam inanç sitemine girmeye bafllamalar›ndan<br />

yaklafl›k dört yüz y›l kadar sonra Arap ve Fars edebiyatlar›n›n etkisi alt›nda ortak<br />

uygarl›k dairesinin son büyük hamlesi olarak flekillenir. fiiir merkezli bu edebiyat,<br />

Orta Asya sahas›nda 15. yüzy›lda Ali fiîr Nevâî, Osmanl› sahas›nda 13.-14. yüzy›lda<br />

Yunus Emre, 16. yüzy›lda Fuzulî ve Bâkî, 17. yüzy›lda Nef’î ve Nâbî, 18. yüzy›lda<br />

Nedim ve fieyh Galip gibi büyük temsilcilerini yetifltirir. Eski edebiyat kendi<br />

dairesinde uzun yüzy›llar kalm›fl, her klasik edebiyat gibi, estetik dünyas›n› ve<br />

kurallar sistemini oluflturmufltu. 19. yüzy›l›n ortalar›na kadar yaklafl›k befl yüz y›l<br />

içerisinde ayn› zevkin ve hayal sisteminin aruz vezniyle kal›ba döküldü¤ü yeni bir<br />

dil gelifltirmiflti. Bu dil ve zevk daha çok baflkent ‹stanbul etraf›nda flekillenir. Ancak,<br />

dilden bafllayarak bütün bir hayal dünyas› bir iki yeni aray›fl›n d›fl›nda tekrarlana<br />

tekrarlana 19. yüzy›la kadar gelir. Önceki yüzy›l›n bafl›nda Nedim’in mahallî<br />

unsurlara ve d›fl mekâna aç›lan fliiri, sonunda fieyh Galip ile sebk-i hindî üslubunun<br />

incelmifl örneklerinin verilifli ile baflar›l› bir çizgi yakalar.<br />

On dokuzuncu yüzy›l, klasik edebiyat›n kendini yenileyemedi¤i ve güçlü temsilciler<br />

yetifltiremedi¤i bir zaman dilimi olur. Yüzy›l›n bafllar›nda Enderunlu Vâs›f<br />

ve Enderunlu Faz›l, Nedim’in yolunu takip ederek mahallî hayat› incelmifl ‹stanbul<br />

a¤z›yla, yer yer karfl›l›kl› diyaloglara giriflerek yans›t›rlar. Keçecizâde ‹zzet<br />

Molla’n›n sanat› yine önceki yüzy›l›n gölgesinde geçer. Ancak, Mihnet Keflan’›nda<br />

parça parça da olsa yaflanan hayat›n gerçekli¤inden baz› unsurlar ayr›nt›da kalan<br />

yenilikler olarak de¤erlendirilmelidir. Bafllang›c›ndan itibaren ba¤land›¤› medeniyet<br />

dairesi içine kapanan klasik edebiyat bütünüyle de¤iflime ve yenileflmeye kapal›<br />

de¤ildi. S›n›rl› da olsa, yine ayn› dairede kalmak flart›yla, edebî eserin dünyas›na<br />

baz› yenilikler girebiliyordu.<br />

Klasik edebiyat vadisinde eser kaleme alan Âkif Pafla (1787-1845), Tanzimat<br />

senelerinde daha çok Tabs›ra adl› düz yaz› kitab›yla ün kazanm›fl bir siyaset adam›,<br />

yazar ve flair olarak belirir. ‹htirasl› yarat›l›fl›n›n besledi¤i kötümser ruh hali<br />

eserlerine de yans›r. Metafizik karakterli Kaside-i Adem’de varl›¤a karfl› yoklu¤u<br />

yüceltmesiyle fliirimize yeni bir tema getirir. Kötümser ruh hali, buna ba¤l› olarak<br />

metafizik buhran› sonraki nesli, baflta Ziya Pafla ile Abdülhak Hâmit olmak üzere,<br />

Tevfik Fikret ve Mehmet Âkif’te aksini bulacakt›r. Bu fliiriyle o, daha sonra<br />

çokça örne¤ine rastlayaca¤›m›z ›st›rap çeken insan›n habercisi gibidir:

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!