07.01.2013 Views

tanz‹mat dönem‹ türk edeb‹yatı-ı

tanz‹mat dönem‹ türk edeb‹yatı-ı

tanz‹mat dönem‹ türk edeb‹yatı-ı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

48<br />

Sadullah Pafla, pozitivist<br />

zihniyetin de önemli<br />

temsilcilerinden biridir.<br />

Tanzimat Dönemi Türk Edebiyat›-I<br />

Zaman zaman-› terakki, cihan cihan-› ulûm<br />

Olur mu cehl ile kabil beka-y› cem’iyyât”<br />

(Bat› Tesirinde Türk fiiiri Antolojisi, s. 78-79)<br />

‹smail Parlat›r, bu fliirle ilgili olarak flu bilgiyi verir:<br />

“Orta Ça¤ zihniyeti ve inan›fllar› ile Yeni Ça¤’›n geliflmelerinin karfl›laflt›r›ld›-<br />

¤› bu manzumede flair, insan akl›n›n kudreti üzerinde durmakta, bat›n›n müsbet<br />

bilimlerde kaydetti¤i geliflme karfl›s›nda do¤u dünyas›n›n durumunu etrafl›ca<br />

gözler önüne sermektedir. Sosyal hayatta hürriyet, eflitlik, kanun hakimiyeti ve insan<br />

haklar›n›n gözetilmesi, bilimsel geliflmeye ve ilerlemeye yol açm›flt›r. Bu itibarla<br />

Türk toplumunun da bu geliflme ve de¤iflmeye ayak uydurmas› gerekir.”<br />

fiinasi’nin görüflleriyle yak›nl›k gösteren bu düflünceleriyle Sadullah Pafla, pozitivist<br />

zihniyetin de önemli temsilcilerinden biridir. Ayr›ca onun baflta Lamartine’den<br />

aktard›¤› Göl olmak üzere Bat›’dan yapt›¤› fliir çevirileri de mevcuttur.<br />

D‹L‹N, fiEKL‹N VE ÜSLUBUN DE⁄‹fiMES‹<br />

‹çerikle birlikte fliirde dilin, fleklin ve üslubun de¤iflmesi de fiinasi ile bafllar. Onun<br />

birer deneme olarak de¤erlendirebilece¤imiz yeni anlay›fltaki fliir tecrübeleri sanat<br />

eseri olarak pek baflar›l› gözükmezse de kendisinden sonra gelenler üzerinde b›rakt›¤›<br />

etkiyle önemli bir ifllev üstlenir. Klasik fliir gelene¤ini devam ettirmek maksad›yla<br />

kurulan Encümen-i fiu’arâ flairleri içerisinde yer alan Nam›k Kemal’in,<br />

onun Münacat’›yla karfl›laflt›ktan sonra sanat anlay›fl›nda de¤iflmelere gitmesi, bu<br />

etkinin s›n›rlar›n›n ne derecede oldu¤unu gösterir. Eski naz›m flekilleri üzerinde<br />

baz› tasarruflar yap›l›rken Bat› edebiyatlar›ndan yeni flekiller al›nmaya bafllan›r. Bir<br />

taraftan da sosyal konular ve politik fikirler fliirin dünyas›na girer.<br />

Klasik Türk fliirinde naz›m flekilleri, s›n›rlar› belirlenmifl, de¤iflmez çizgilerle çizilmifl<br />

birer çerçevedir. fiairler s›n›rlar› önceden çizilmifl bu çerçevenin içerisine, s›n›rlar›<br />

aflmadan fliirlerini yerlefltirmek durumundayd›lar. Eski edebiyat›m›z içerikte<br />

oldu¤u gibi naz›m flekilleri bak›m›ndan da s›n›rl›yd›. Bu s›n›rl› flekiller yüzy›llar boyu<br />

flairlerimizin duygu ve düflünce dünyas›n› ifade etmesinde arac› olmufltur. Fakat,<br />

XIX. yüzy›l›n ortalar›na gelindi¤inde yeni geliflmeye bafllayan medeniyet, sosyal<br />

hayat ve hayat anlay›fl› yeni flekil aray›fllar›n› gerekli k›lm›flt›r. Türk fliiri yavafl<br />

yavafl bir de¤iflikli¤in içerisine girmeye bafllar. Böylece klasik fliirden belirli ölçüde<br />

uzaklaflman›n ve kopman›n yafland›¤› görülür. As›l itibariyle klasik edebiyatta çözülme<br />

daha XVIII. yüzy›ldan itibaren bafllam›flt›. Kendi dairesi içerisinde s›k›fl›p kalan<br />

klasik fliir, son büyük temsilcisi fieyh Galip’ten sonra büyük ve orijinal sanat<br />

eseri ortaya koyamam›fl; estetik anlay›flta, dilde ve zevkte çözülmeye bafllam›flt›.<br />

XIX. yüzy›l›n ilk yar›s›nda kendini belirli bir flekilde gösteren bu çözülme ve de¤iflme,<br />

yüzy›l›n ikinci yar›s›nda flekilde de görülür. Fatih And› bu konuda flunlar›<br />

söyler: “fiekiller ve flekillerin gerektirdi¤i kafiye örgüleri üzerinde birtak›m aksamalar<br />

veya fluurlu tasarruflar kendisini gösterir. Beyit veya bendlerin say› bak›m›ndan<br />

artt›¤›na veya eksildi¤ine, baz› flekillerde fazladan, farkl› yap›da m›sra veya<br />

beyitler eklendi¤ine, flekillere tahsis edilen konular bak›m›ndan bir genifllemeye,<br />

kafiye flemalar›nda gerçekleflen birtak›m de¤iflikliklere flahit oluruz.”<br />

Klasik Türk fliirine ait flekillerde gerçekleflen de¤iflmenin yan›nda Bat› edebiyatlar›ndan<br />

“ottova-rima” gibi yeni flekiller de girmeye bafllar. Yeni flekillerin girmesinde<br />

de öncülü¤ünü gördü¤ümüz fiinasi, bunlar› daha çok Bat›’dan yapm›fl oldu-<br />

¤u çevirilerinde kullan›r. Onun Lamartine’in Meditations’undan Türkçeye tercü-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!