07.01.2013 Views

tanz‹mat dönem‹ türk edeb‹yatı-ı

tanz‹mat dönem‹ türk edeb‹yatı-ı

tanz‹mat dönem‹ türk edeb‹yatı-ı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

karfl›laflt›¤›m›z huzursuz, memnun olamayan, tereddütler içinde k›vranan, ›st›rap<br />

çeken dramatik insan›n mistik ve metafizik karakterli endiflelerini dile getirir. Sadullah<br />

Pafla’da da karfl›m›za ç›kan bu insan tipi, flüphesiz bir taraf›yla yeni ve Bat›l›<br />

bir kimli¤e sahiptir. Zira, klasik fliirde soyut (mücerret) sevgilinin yüz vermemesi<br />

nedeniyle ›st›rap çeken insan›n yerini etiyle, kan›yla, kalbiyle ve ruhuyla ›st›rap<br />

çeken insan al›r. Nam›k Kemal’deki d›fla yönelen aksiyoner dava adam› böylece<br />

onda içe, iç insana, insan›n psikolojik sorunlar›na döner.<br />

Ziya Pafla, edebî flöhretini yapan Terci-i Bent’i 1859’da yazm›flt›r. Klasik ‹slam<br />

felsefesiyle modern Bat› bilimlerini, özellikle astronomiyi baflar›l› bir flekilde birlefltirdi¤i<br />

fliirine o,<br />

“Bu kârgâh-› sun’ aceb dershânedir<br />

Her nakfl bir kitâb-› ledünden niflânedir”<br />

fleklinde varl›¤a genifl bir aç›dan bakan dikkatle girer. fiair, Terci-i Bent’te kâinata<br />

ve hayata karfl› zihnî bir tav›r tak›narak birçok soru sorar. Fakat bunlara akl›yla hiçbir<br />

cevap bulamaz. Her fley ona abes gibi görünür. Fakat o abesi kabul etmektense<br />

akl›n anlama kuvvetinden flüphe eder. Anlama kuvvetinin iflâs› hayret halini do-<br />

¤urur. Sonuçta, Ziya Pafla, hayret merhalesinden imana eriflir gibi görünürse de<br />

manzumenin bütünü onun bu merhalede as›l› kald›¤›n› gösterir. Kaplan, hayata<br />

bedbin bir gözle bakan Ziya Pafla’y› ilgilendiren as›l meselenin kâinat›n ak›llara<br />

flaflk›nl›k veren düzeninden çok, “insanlar›n durumu, hayat›n mant›k d›fl›, tezatl›,<br />

›st›rap verici ve kötü oluflu meselesi” oldu¤unu belirtir. Kötünün daima galip gelmesi,<br />

iyinin ezilmesi Ziya Pafla’y› kuflkuya düflürür:<br />

Gerdûn bir âsiyâb-› felâket-medârd›r<br />

Gûyâ içinde âdem-i âvâre dânedir<br />

Mânend-i dîv beççelerin iltikâm eyler<br />

Köhne ribât-› dehr aceb âfliyânedir<br />

Tahkîk olunsa nakfl-› temâsîl-i kâinât<br />

Ya hâb ü ya hayâl yahut bir fesânedir<br />

Müncer olur umûr-› cihân bir nihâyete<br />

Sayf›n flitâya meyli bahâr›n hazânedir<br />

Kesb-i yakîne âdem için yoktur ihtimâl<br />

Her itikâd akla göre gâibânedir<br />

3. Ünite - Tanzimat Dönemi Türk Edebiyat›nda fiiir: 1 (1. Kuflak)<br />

Yâ Rab nedir bu keflmekefl-i derd-i ihtiyâç<br />

‹nsan›n ihtiyâc› ki bir lokma nânedir<br />

(Büyük Türk Klasikleri, C. 8, s. 355-356)<br />

Ziya Pafla, âdeta isyan›n efli¤inde konuflarak akl›n kâinat ve hayat karfl›s›nda aczinden<br />

do¤an -imanla inkâr aras›ndaki- bofllukta bir süre kal›r. Onun kâinat ve hayat<br />

karfl›s›ndaki duygu ve düflüncelerini flüphe ve hayret sürükler. Hayata ve kâinata<br />

karfl› zihnî bir tav›r tak›nan flair, hayat› ve bütün varl›klar› akl›n süzgecinden<br />

geçirir. Astronomik varl›klar› ve olaylar› Copernic ve Newton’dan gelen pozitif<br />

bilimlerin aç›s›ndan görür.<br />

45

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!