07.01.2013 Views

tanz‹mat dönem‹ türk edeb‹yatı-ı

tanz‹mat dönem‹ türk edeb‹yatı-ı

tanz‹mat dönem‹ türk edeb‹yatı-ı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

5. Ünite - Tanzimat Dönemi Türk Edebiyat›nda Roman:1 (1.Kuflak)<br />

• Ahmet Mithat Efendi’nin hikâye ve romanlar›nda kendi kiflili¤ini gizlemedi-<br />

¤i, zaman zaman yazar kimli¤iyle ortaya ç›kt›¤›, okuyucuya hitap ederek<br />

onunla diyalog kurdu¤u; olay örgüsüne veya kahramanlara müdahale etti¤i<br />

görülür.<br />

a) S›k s›k okuyucuya “Ey kâri!”, “Ey kârie!” diye seslenir. Okuyuculara anlat›lan<br />

mesele hakk›nda bilgi, düflünce ve görüfllerini söyler veya onlar›n fikirlerini sorar.<br />

Bu tarz anlat›m, meddahlar›n baflvurdu¤u bir anlat›m tekni¤idir. Ahmet Mithat<br />

Efendi de meddahlar gibi okuyucunun dikkatini anlat›lan konu üzerinde toplayabilmek<br />

için onlarla diyalog kurma yolunu seçer:<br />

“Bundan otuz befl sene kadar mukaddem bir zamanda fiehzadebafl›’nda Canbert isminde<br />

bir zat var idi. Bilmem bilir misiniz?” (Çengi)<br />

“Ne o? fiaflt›n›z m›? Hey kardeflim hey! ‹çinizde Râk›m hâlinde büyümüfl adam varsa<br />

baks›n, sa’y-i dest olarak ilk kazand›¤› paraya ne kadar sevinmifltir, hat›rlas›n.” (Felatun<br />

Bey ile Râk›m Efendi)<br />

“Karl niçin Müslüman oldu bilir misiniz? Bilmek de¤il ihtimal ki bir mana bile vermezsiniz.<br />

Size biz söyleyelim: Mutlaka Süleymaniye’ye gelmek için. Acaib! Süleymaniye’ye<br />

gelmekten istifadesi?...” (Dünyaya ‹kinci Gelifl)<br />

“Tuhaf fley! fiimdi hat›r›m›za geldi, bari kârilerimize dahi arz edelim.” (Karnaval)<br />

“Ah ey kâri! Hayalen de¤il, hakikaten dahi imkân mutasavver olabilse idi de sizi flu<br />

yaz›hanenin karfl›s›ndaki yald›zl›, nazik iskemlenin üzerine oturtsa idim; Han›m’›n<br />

yaz› yaz›fl›n› oradan temafla etse idiniz.” (Taaffüf)<br />

b) Ahmet Mithat Efendi, hikâye ve romanlar›n›n kimi bölümlerinde zaman zaman<br />

kendine de seslenir:<br />

“Vah muharrir efendi, yaln›z bu kadar m› oldu?” (Felatun Bey ile Râk›m Efendi)<br />

“Aman muharrir efendi, korkar›m kendine k›yacak!” (Karnaval)<br />

c) Yazar / anlat›c›, bazen hikâyesini anlatt›¤› kahramanlara kendisi de k›zar yahut<br />

ac›r; yap›lan hareketi be¤enir veya be¤enmez. Böylece olay örgüsünün ak›fl›na<br />

s›k s›k kar›fl›r:<br />

“Vay habis vay! Ama art›k bizim de k›zaca¤›m›z geldi.<br />

Bîçâre Hasan Mellah! Bîçâre ki bîçâre! Her fleyden maada, o kadar rikkat-i kalbe<br />

mâlik oldu¤u içindir ki bîçâredir. (Hasan Mellah)<br />

“Aferin Peyker! Yine zekâvetli k›z imifl be!” (Taaffüf)<br />

• Ahmet Mithat Efendi, eserlerinde sanat de¤eri yüksek eserler yazmak yoluna<br />

gitmemifl; edebî yönü güçlü eserler kaleme almak yerine ö¤retici eserler<br />

yazmay› tercih etmifltir. Kâmil Yazg›ç’›n belirtti¤ine göre bu konuda o “<br />

Sizin eserleriniz aras›nda edebî olanlar hangileridir?” sorusuna flöyle karfl›l›k<br />

verir:<br />

“Ben ‘edebî’ say›lacak hiçbir eser yazmad›m. Çünkü benim eserlerimin ço¤unu yazd›¤›m<br />

s›ralarda, memlekette edebiyattan anlamayanlar nüfûsumuzun bilâ-mübala-<br />

¤a yüzde doksan dokuzunu teflkil ediyordu. Benim emelim de ekseriyete hitap etmek,<br />

onlar›n dertlerine tercüman olma¤a çal›flmakt›. Zaten ‘edebiyat’ yapma¤a ne vaktim,<br />

ne de kalemim müsait de¤ildi. Edebiyat› Hâmitlere, Ekremlere, yani erbab›na b›rakt›m.<br />

Fakat ne yalan söyleyeyim, e¤er elimde olsayd›, onlar› da, o devirde ‘edebiyat’<br />

yapmaktan men ederdim. Çünkü bence, nüfusun yüzde doksan dokuzu koyu<br />

83

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!