You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
4. Ünite - Tanzimat Dönemi Türk Edebiyat›nda fiiir: 2<br />
Onun k›r ve köy hayat›n› anlatt›¤›, Frans›z romantiklerinin etkisinde yaz›lan,<br />
ilk fliir kitab› Sahra (1879)’da toplanan kalem ürünleri Türk fliirine genifl olarak tabiat›<br />
sokmas› bak›m›ndan Bat›l› yolda yeniliktir. Klasik edebiyatta tabiat›n soyut<br />
düzlemde süsleyici öge olmaktan pek öteye geçmedi¤i düflünülürse bu tav›r, tabiat<br />
anlay›fl›n›n de¤iflmeye, d›fl dünyan›n gerçekçi bir bak›flla alg›lanmaya bafllad›¤›n›<br />
gösterir.<br />
Abdülhak Hâmit’in fliir dünyas›nda gençlik y›llar›ndan itibaren ölüm temi önemli<br />
bir yer tutmaya bafllar. Efli Fat›ma Han›m’›n ölümü üzerine yazd›¤› Makber<br />
(1885), ölüm fikri ve metafizik konular etraf›nda derinleflmesini getirir. Bu uzun<br />
metin, eflini kaybetmenin ›st›rab› yan›nda, ölümü kendi gerçekli¤inde görmesi bak›m›ndan<br />
Âkif Pafla’n›n torunu için yazd›¤› Mersiye ve Recaizade M. Ekrem’in<br />
ölüm temi etraf›nda dönen fliirleriyle birlikte düflülmeye müsaittir. Fakat, onlardan<br />
daha ileri bir hamledir. Bu tema çerçevesinde Makber’e Ölü ve Hacle de kat›l›r.<br />
Uzun bir fliir olan Makber’de flair, flu k›sa al›nt›da görüldi¤ü gibi bütün metni ölüm<br />
fikri etraf›nda kurar:<br />
“Eyvâh! Ne yer, ne yâr kald›,<br />
Gönlüm dolu âh u zâr kald›<br />
fiimdi buradayd› gitti elden,<br />
Gitti ebede gelip ezelden.<br />
Ben gittim, o hâksâr kald›,<br />
Bir gûflede târmâr kald›;<br />
Bâkî o enîs-i dilden, eyvâh!<br />
Beyrut’ta bir mezar kald›.”<br />
(Abdülhak Hâmit Tarhan, Bütün fiiirleri II, s. 45-46)<br />
Klasik edebiyat›n kafiye düzeninden farkl› flekilde düzenlenen bentlerden kurulu<br />
bu fliir, flairin kar›s›n›n ölümü üzerine yaz›lm›flt›r. Ölüm ve mezar fikri üzerinde<br />
yo¤unlaflan flair, eserinde mersiyeden farkl›, yeni bir duyufl ve düflünüflle dikkati<br />
çeker. Farkl› flekil uygulamalar›n›n yan›nda Makber’in klasik mersiyeden ayr›lan<br />
yan› ölümü kendi gerçekli¤inde dile getirmesidir. Ölen efl, paylafl›lan zamana<br />
ait ça¤r›fl›mlar›, ad›, hastal›¤›, hastal›¤a ba¤l› de¤iflmeleri ve nihayet ölümüyle fliire<br />
girer. Ölüm fikri fliire de ad›n› veren mezar üzerinde toplan›r.<br />
Abdülhak Hâmit’in fliirde yapt›¤› yeniliklerin yan›nda önemli taraflar›ndan biri,<br />
Türk edebiyat›na genifl flekilde felsefî fliiri getirmifl olmas›d›r. Felsefi fliir, hayat›<br />
ve olaylar› evrenle birlikte yorumlayan; varl›k ve yokluk, bafllang›ç ve son,<br />
hayat ve ölüm gibi problemleri insan›n etraf›nda derinlik psikolojisi içerisinde ele<br />
alan fliirdir. Bu tarz› daha önce Ziya Pafla Tercî-i Bent’inde terennüm etmifl; ancak<br />
A. Hâmit’in fliirinde ulaflm›fl oldu¤u derinli¤e ulaflamam›flt›r. Ziya Pafla’n›n<br />
Tercî-i Bent’inde insan kâinat›n sonsuzlu¤u ve ‹lâhî kudretin yarat›c›l›¤› karfl›s›nda<br />
âciz bir varl›k olarak ele al›nm›fl, “kâinat felâket mihveri etraf›nda dönen bir<br />
de¤irmen, insan ise bu de¤irmenin tafllar› alt›nda yuvarlanan, ezilen avâre bir<br />
dâne” olarak de¤erlendirilmifltir. Ziya Pafla insan akl›n›n kâinat›n muammas›n› çözemeyece¤i,<br />
bu yükü tafl›yamayaca¤› kanaatindedir. O, evrenin karfl›s›nda flaflk›n<br />
ve hayrand›r. A. Hâmit’e gelince durum de¤iflir. O, insan akl›n›n düflünce alan›nda<br />
ne kadar yükseklere ulaflabilece¤ini, ne kadar derinliklere inebilece¤ini eserleriyle<br />
ortaya koyar. Bu bak›mdan A. Hâmit, Türk fliirinin flekil ve içerikçe yenileflmesinde,<br />
Bat›l›laflmas›nda, metafizik ve felsefi alanda alabildi¤ine zenginleflmesi<br />
yolunda büyük at›l›md›r.<br />
63<br />
Farkl› flekil uygulamalar›n›n<br />
yan›nda Makber’in klasik<br />
mersiyeden ayr›lan yan›<br />
ölümün kendi gerçekli¤inde<br />
dile getirilmesidir.<br />
Abdülhak Hâmit, Türk<br />
fliirinin flekil ve içerikçe<br />
yenileflmesinde,<br />
Bat›l›laflmas›nda, metafizik<br />
ve felsefi alanda<br />
alabildi¤ine zenginleflmesi<br />
yolunda büyük bir at›l›md›r.