07.01.2013 Views

tanz‹mat dönem‹ türk edeb‹yatı-ı

tanz‹mat dönem‹ türk edeb‹yatı-ı

tanz‹mat dönem‹ türk edeb‹yatı-ı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

88<br />

Klasik Türk edebiyat›na<br />

oldu¤u gibi eski anlat›lara<br />

karfl› sert elefltirilerde<br />

bulunan Nam›k Kemal, Bat›<br />

tarz›nda roman anlay›fl›n›n<br />

yerleflmesi için çaba harcar.<br />

Nam›k Kemal’in çeviri eserlere<br />

bakarak ç›kard›¤› sonuç<br />

fludur: “... romandan maksat,<br />

güzerân etmemiflse bile güzerân›<br />

imkân dâhilinde olan bir<br />

vak’ay›, ahlâk ve âdât ve hissiyât<br />

ve ihtimâlâta müteallik<br />

her türlü tavsilât›yle beraber<br />

tasvir etmektir.”<br />

Tanzimat Dönemi Türk Edebiyat›-I<br />

EDEBÎ ROMANIN YOL AÇICISI: NAMIK KEMAL VE<br />

ROMANLARI<br />

Ahmet Mithat Efendi’nin sanat endiflesinden uzak, halk› bilgilendirmek ve e¤itmek<br />

amac›yla geleneksel anlat›lardan beslenerek öykü ve romanlar yay›mlad›¤› dönem<br />

içerisinde sanat yönü öne ç›kan romanlar›yla Nam›k Kemal de bu türde eser ortaya<br />

koyar. Klasik Türk edebiyat›na oldu¤u gibi eski anlat›lara karfl› sert elefltirilerde<br />

bulunan Nam›k Kemal, Bat› tarz›nda roman anlay›fl›n›n yerleflmesi için çaba<br />

harcar.<br />

Çok yönlü ayd›n ve sanat adam› olan Nam›k Kemal, baz› eserlerinin ön sözünde,<br />

makalelerinde ve mektuplar›nda sanat ve edebiyatla ilgili görüfllerini ortaya koymufltur.<br />

O, Mukaddeme-i Celâl’de romandan ne anlad›¤›n› flu cümlelerle aç›klar:<br />

“Roman k›sm›n› da nev-zuhur addetti¤imize taaccüb olunmas›n! Asâr-› kadîmede<br />

‹bret-nümâ gibi, Muhayyelât gibi, Asl› ve Kerem gibi, Ferhat ile fiirin gibi birtak›m<br />

hikâyeler var idi. Fakat kütüphane-i âdâb›m›zda mevcut olan birkaç tercümeden de<br />

anlafl›laca¤› vechile romandan maksat, güzerân etmemiflse bile güzerân› imkân dâhilinde<br />

olan bir vak’ay›, ahlâk ve âdât ve hissiyât ve ihtimâlâta müteallik her türlü<br />

tavsilât›yle beraber tasvir etmektir.<br />

Romanlara nâdiren mevcûdât-› ruhâniyye kar›flt›r›ld›¤› vard›r. Lakin bu türlü hayallere<br />

ne fikir ile müracaat olundu¤u, mes’elenin suret-i tasvirinden bedâheten<br />

meydana ç›kar.”<br />

demektedir. Görülüyor ki, Nam›k Kemal kendi devri içinde Avrupa’da hâkim olan<br />

roman anlay›fl›n› dile getirmektedir. Bu anlay›fl romantik ve realist anlay›fllar› birbirinden<br />

ay›rmaks›z›n, bununla beraber daha çok realist anlay›fl›n tarifine uygun<br />

düflmektedir. Afla¤›da yer alan cümlelerde Bat› romanc›lar› aras›nda adlar›n› sayd›-<br />

¤› roman yazarlar›n›n ço¤unun realist olmas› da bunu gösterir:<br />

“Avrupal›lar roman yolunu o derece ileri götürmüfllerdir ki bugün her mütemeddin<br />

milletin lisan›nda ahlâkça hatta bir dereceye kadar maarifçe istifade olunacak binlerce<br />

hele içlerinde Walter Scott gibi, Charles Dickens gibi gibi, Victor Hügo gibi, Alexandre<br />

Dumas gibi meflâhîrin baz› hikâyeleri flu asr-› medeniyete medâr-› mübahat<br />

olan âsâr-› muhalledden addolunmaktad›r.<br />

fiâyân-› ibrettir ki Victor Hügo’nun Les Misérables (Le-Mizerabl) unvanl› hikâyesi daha<br />

telif olunurken doksan lisana tercüme edilmifl ve Frans›zca birkaç defa, birkaç flekilde<br />

tab’ olunduktan sonra bir de büyücek kitaba resimli bas›larak yaln›z bu<br />

nev’iden yüz elli bin nüsha sat›lm›flt›r. Bizde ise hikâye k›sm› mahsülât-› edebiyyemizin<br />

en nak›s cihetidir. Lisân›m›zda lezzetle okunacak belki üç hikâye bulunmaz. Elsine-i<br />

Garbiyyeden ald›¤›m›z romanlar ekseriyet üzre fena tercüme olunmufl, âsâr-›<br />

milliyeden ma’düd olan hikâyeler ise ne kadar fena yaz›lm›fl ise birkaç kat fena düflünülmüfltür.”<br />

Nam›k Kemal, bizde öykü ve roman yazacaklar için Bat› edebiyat›n› örnek olarak<br />

gösterir. Ayn› yaz›s›nda eski öykülerimizi tabiata ve gerçe¤e uymamas› konusunda<br />

flöyle elefltirir:<br />

“Bizim hikâyeler t›ls›m ile define bulmak, bir yerde denize bat›p sonra müellifin hokkas›ndan<br />

ç›kmak, âh ile yanmak, külünk ile da¤ yarmak gibi bütün bütün tabiat ve<br />

hakikatin haricinde birer mevzua müstenid ve sûret-i tasvir-i ahlâk ve tavsîl-i âdât<br />

ve teflrih-i hissiyât gibi flerâit-i âdâb›n kâffesinden mahrum oldu¤u için, roman de-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!