14.01.2013 Views

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR, EKONOMİK BÜYÜMEYE ...

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR, EKONOMİK BÜYÜMEYE ...

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR, EKONOMİK BÜYÜMEYE ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

2.4. Büyüme Teorilerinde Doğrudan Yabancı Yatırımlar<br />

İlkçağlardan günümüze kadar insanoğlu yaşam standartlarını devamlı olarak<br />

arttırmıştır. Bu süreç içerisinde yaşam gün geçtikçe daha karmaşıklaşmaktadır.<br />

Dolayısıyla, ilk büyüme modellerinden günümüzdeki modellere gelindiğinde,<br />

hayattaki bu karmaşanın modellere zorluk ve yeni değişkenler olarak eklendiğini<br />

görmekteyiz.<br />

Dünyanın sanayileşmeye ve sömürgeleşmeye başladığı yıllarda ortaya çıkan<br />

merkantilizm ve fizyokrasi akımlarından günümüz Ar-Ge, beşeri sermaye, sosyal<br />

sermaye, teknik-bilgiye dayalı içsel modellerine kadar geniş bir yelpazede büyüme<br />

modelleri çeşitlenmiştir. Bu modellerden özellikle en yenileri derin inceleme ve<br />

tetkikleri gerektirmektedir. Bununla birlikte bu çalışmada sözü edilen büyüme<br />

teorileri DYY bağlamında incelenmeye çalışılacaktır.<br />

Büyüme modelleri, Klasik (Geleneksel) Büyüme Modelleri, Neo-Klasik<br />

Büyüme Modelleri ve İçsel (Yeni) Büyüme Modelleri olmak üzere 3 ana başlık<br />

altında incelenmektedir. Fakat her bir başlığın altında modele katkıları olmakla<br />

birlikte birbirlerinden ayrışabilen modeller vardır.<br />

Klasik Büyüme Teorilerine geçmeden önce Merkantilist ve Fizyokrasi<br />

akımlarını kısaca ele almakta fayda vardır.<br />

Merkantilizm, bilindiği üzere, 1450 – 1750 yılları arasında dünyadaki hakim<br />

görüştür. Bu görüşe göre sanayi ve ticaret önem kazanmaya, tarım giderek geri<br />

planda kalmaya başlamıştır. 79 Akıma göre esas amaç ülkelerin değerli maden<br />

stokunu (Bulyonizm) arttırmaktır. 80 Akımın ilk aşamasında bu amacı elde etmiş yani<br />

refaha kavuşmuş ülkenin göstergesi olarak elindeki değerli maden stoku<br />

gösterilebilirdi. İkinci aşamaya geçildiğinde ise zenginlik üretken kapasite ile<br />

ölçülmeye başlanmıştır. Yani artık önemli olan ülkenin ne kadar üretebildiğidir ki bu<br />

da ülkenin ne kadar ihracat yapabileceğinin veya ne kadar ithalat yapmayacağının bir<br />

göstergesidir. Üretimi arttırabilmek için de ucuz iş gücü (artan nüfus ve düşük ücret<br />

politikaları ile), düşük faiz hadleri, para arzındaki artış ve sömürgecilik politikaları<br />

79<br />

ÖZGÜVEN, A., İktisadi Büyüme, İktisadi Kalkınma, Sosyal Kalkınma, Planlama ve Japon<br />

Kalkınması, Filiz Kitabevi, İstanbul, 1988, s. 1-3.<br />

80<br />

RIDER, C., An Introduction to Economic History, South-Western College Publishing, New<br />

York, 1995, s. 98-102.<br />

33

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!