14.01.2013 Views

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR, EKONOMİK BÜYÜMEYE ...

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR, EKONOMİK BÜYÜMEYE ...

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR, EKONOMİK BÜYÜMEYE ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Tüm bu farklılıklara rağmen klasik büyüme teorisinde tüm klasik<br />

iktisatçıların birleştiği noktalardan bir tanesi büyümenin iki aşamalı olmasıdır:<br />

Büyüme Aşaması ve Durgunluk Aşaması. Farklı görüşlerde farklı sebeplerle (nüfus<br />

artışı, sermaye stoku artışı-yatırım artışı) başlayan ve yine tüm klasik iktisatçılarca<br />

kabul edilen kendiliğinden (spontane) büyüme aşaması sonucunda yatırımlar artar ve<br />

sermaye stoku artarak üretimi arttırır. Artan üretim sonucunda emeğe olan talep artar<br />

ve ücretler yükselir. Gelir artmasıyla birlikte fiyatlar genel düzeyi de artar ve karlar<br />

tam istihdam düzeyinde denge durumundaki normal kar düzeyinin üzerine çıkar.<br />

Buraya kadar olan kısım büyüme aşaması olarak adlandırılır. Artan ücretler<br />

Malthusian teoride nüfusun artması ile sonuçlanır ve emeğin arzı artacağından<br />

ücretler düşer. Üretilen malların bir kısmı düşen ücretler sonucu üreticinin elinde<br />

kalacağından fiyatlar düşer ve fazla kar gerileyerek normal düzeye düşer. Kardaki bu<br />

düşüş yatırımların sadece yenilemeye yetecek seviyeye düşmesine ve dolayısıyla<br />

sabit sermaye stokuna sebep olur. Bu aşamaya da durgunluk aşaması adı verilir.<br />

Durgunluk aşaması teoriye göre ne yazık ki kaçınılmazdır. Ne teknik<br />

gelişmeler ne de ülkelerin dış ticarete açılmaları durgunluğu engelleyebilir. Bu gibi<br />

gelişmeler ancak durgunluğu geciktirir. Ekonominin durgunluğa girdiği üretim ve<br />

istidam düzeyi bile aynı sevide kalır. 90<br />

Bu varsayımlara ve büyüme sürecine bakıldığı zaman klasik büyüme teorisi<br />

ile DYY’yi açıklamanın mümkün olmadığı görülmektedir. Emeğin tek üretim<br />

faktörü sayılması ve günümüz büyüme modellerinin en önemli varsayımlarından<br />

olan eksik rekabetin yerine tam rekabet koşullarının var olduğunun varsayılması<br />

DYY’nin bu modelle açıklanmasını imkansızlaştırmaktadır. DYY konusunda önemli<br />

bir etken olan teknolojik gelişmenin modelde yeri olmasına rağmen<br />

içselleştirilememiş olması ve etkilerinin sadece kısmi olacağı görüşü klasik büyüme<br />

teorisinin günümüz üretimini açıklamasını imkansızlaştırmaktadır.<br />

Model sadece DYY açısından yetersiz değil, büyüme teorisi olarak da<br />

yetersiz kalmış ve tenkit almıştır. Tenkit edildiği hususların başında emeğin azalan<br />

verimliliği gelmektedir. Emek, teoride tarım sektöründe azalan verime sahiptir ve<br />

tarımın ana üretim kaynağı olmasından dolayı da toplamda azalan verime sahiptir.<br />

90 ÖZGÜVEN, s. 14.<br />

37

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!