12.07.2015 Views

9. Sayı; TURAN-SAM KIŞ Sayısı, 2011

9. Sayı; TURAN-SAM KIŞ Sayısı, 2011

9. Sayı; TURAN-SAM KIŞ Sayısı, 2011

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Tiflis'te Azeri Mahallesi diye anılan bu yerler artık yoktur. Hasanov'un mahallesine “Harpuh”denilmekte ve Şeytanpazar’ın tam tepesinde yerleşmekteydi.O zamanlar çok az insanın kendi evleri gib üç katlı evinin olduğunu belirten Hasanov,orta halli bir hayat sürdüklerini ifade etti. Babası ve amcaları dönemin iyi sanatkârlarındandı.Tiflis'te kelağayı (bir tür başörtüsü) üretiminin banileri sayılmakta ve bu arada Gürcülerin birtür ayak giyimi çora da dikiyorlardı. Çora bir tür ince çarık. Stalin de rivayetlere göre ölenekadar çora giymiş. Her zaman çizme giyermiş ama çizmenin alt bölümü askeri çizmelerdekigibi değil, çora gibiymiş.Hasanov'un gençlik yıllarında da Gürcistan'da Azeriler çok güçlüydü ve AzerbaycanTürkçe’si en çok konuşulan dillerdendi. Hatta Azerbaycan mahallelerinde yaşayan diğerazınlıklar dahi Türkçe konuşuyordu. Ahalinin büyük bir bölümü sanatkârlardan ibaret olup,ticaretle meşgul olurlardı.Tiflis kükürtlü su(kaplıca) üzerinde kurulduğu için birçok hamama sahiptir ve bubölgede ekseriyetle Azeriler yaşıyordu ama bütün Tiflis halkı bu hamamlara gelmekteydi.Yani Şeytanpazarı’nda bütün Tiflis halkı görülmekteydi.Azeriler arasında okumayan çok olduğundan okumuş adama saygı gösterilirdi. MeselaAzerbaycan mektebinin 1. sınıfında 50 çocuk okuyorsa, 10. sınıfta bu rakam 10'a kadardüşerdi.Hasanov 1958'de üniversitede okumak için Bakü'ye göçtüğünde, yerli ahaliden haylifarklı olduğunu hissetmiş ve bunu Gürcistan'da yetiştiği iki farklı muhite bağlamıştır. Annesive mahalle çocuk bahçesinden 19 Gürcüce, teyzesinin kocasından da Rusça’yı öğrendi. AnnesiGürcü mektebini bitirdiğinden Gürcü dilini güzel bilir ve evde Hasanov'a öğretirdi. Babasımuharebeye gittiğinden büyük kardeşleri mektebi çalışmaya mecbur oldukları içinbitirmemişlerdi. Tiflis’te vaziyet kötülüğünden annesi hiç bir şekilde çalışamadı.Ailesi evvela Hasanov'u Gürcü mektebinde okutmayı düşünüyordu, lakin 7 yaşınageldiğimde Gürcü mektebine babası götürdüğünde çok iyi karşılanmalarını menfideğerlendirir ve Rus Mektebinde okutma kararını verir. Rus mektebine gittiklerinde iseRusçası zayıf diye kaydını yapmazlar. «Evde, mahallede Azerice konuşuyorduk, hattaGürcülerle Ermeniler bile birbirleriyle Azerice konuşuyorlardı.» şeklinde konuşan Hasanov,tekrar çocuk bahçesine gönderildiğini ve ailemde hiç kimsenin Rusça’yı bilmediğini bundandolayı Rusça’yı iyi öğrenmek için teyzesinin kocasına gönderildiğini anlattı.Hasanov'u babası iyi bir mektebe 20 göndermek için bir yıl araştırma yapmış veneticede Tiflis'in bir başka mahallesindeki, 43 numaralı erkek mektebini uygun bulmuştu. Odönemde bütün SSCB'de kız ve erkek mektepleri ayrıydı. Tiflis’te en iyi mektebin buolduğunu söylenmektedir. Fakat Hasanov bu okula da ilk etapta kabul edilmez. Babası Rumenadında demiryolu mühendisi ve evi mektebin yanında olan Ermeni bir dostu vasıtasıyla bumektebe yazdırabilir. Mektepte savaşın yeni bitmesinden dolayı çoğunlukla “nahlebnik” 21denilen öksüz ve yetim çocuklar mevcuttur. Ermeni Rumen de rica üzerine Hasanov'u“nahlebnik” gibi kayıt işlerimi yaptırmıştır. Okulda tekrar tekrar imtihan olmuş ama uzunmüddet kabul etmeye yanaşmamışlardı. Çünkü o mektepte Azerbaycan Türkçesi’ni bilenolmadığı gibi o mahallede Azeriler de yaşamıyordu. Uzun birçok görüşmeden sonra okulakabul edilmiş ve altı ay bu Ermeni ailesi yanında kaldı. Rumen'in hanımı her gün Hasanov'uelinden tutup mektebe götürürdü. Ev ile mektep arası 3-4 km.lik bir yoldu. Bu çevre Gürcü veErmeni kibarlarının mahallesiydi ve şehrin diğer bölgelerinde yaşayan Ruslar ve Gürcüler debu okulda okumaya gelirdi. Çok kuvvetli muallim kadrosu vardı. Böylece HasanovŞeytanpazar ve ahalisinin münasebetleri, tarihi, muhiti ile diğer taraftan Sullak mahallesiningörgü kurallarıyla yetişti.19 Çocuk Bahçesi, genelde okul öncesi çocukların bakılması ve ilk eğitimlerini aldıkları bakımevleridir.20 Mektep, malum okul demek ama SSCB'de ilk, orta lise hepsi bir arada on yıllık okul idi...21 “Nahlebnik” öksüz ve yetim çocukların herhangi bir aile tarafından alınıp bakılması.36

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!