12.07.2015 Views

9. Sayı; TURAN-SAM KIŞ Sayısı, 2011

9. Sayı; TURAN-SAM KIŞ Sayısı, 2011

9. Sayı; TURAN-SAM KIŞ Sayısı, 2011

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

vaziyeti öyle izliyordu ki, sanki bu hadiseler doğrudan ona aitti. İzlemesinin de sebebi vardı.Kardeşlerimin artık askerlik yaşı geliyordu. Kendisi de askerlikten hastalanarak gelmişti.“Çocuklarım da gidecekler” diye rahatsızlık duyuyordu. Onun için her gün meraklanırdı ki,dünyada hangi hadiseler oluyor. Sonra yaşım ilerledikçe ben de siyasi hadiselere merakgöstermeye başladım. 16 yaşımda “Bakinski Raboçi” (Bakü İşçileri) gazetesine aboneyazıldım. Para ve mektup gönderdim, gazeteden mektubuma cevap da geldi.Kitap Okuma DüşkünlüğüOkuduğum kitapların ekseriyeti Rus Dili’nde idi. Gürcü Dili’nde mektepte dersgörüyordum, kaçıncı sınıftaysa karar kabul edildi ki: “Diller serbesttir, Gürcü dilini kimistiyorsa öğrensin, kim istemiyorsa öğrenmesin.” Evde kararı söyleyince müzakere ettiler.Babam: “Çocuk okumalısın” dedi. Çünkü o vakit Bakü’ye göçeceğimi bilmiyorlardı.Ama kitaplara benim haddinden artık merakım vardı, hatta bizim mahalleninpazarının içinde kütüphane vardı. Bana evde görev vermezlerdi ki, pazarlık falan edeyim.“Hasan ders okuyor, onunla işiniz olmasın.” Ama kardeşlerime her görevi verirlerdi. kıştaodun yarmak lazımdı ve yardım etmek istiyordum: “Yok, git dersini oku.” diyorlardı.Mahalle pazarının içindeki kütüphaneden kitapları alıp okuyordum. O da çok hızlıokuyordum. Kütüphaneci Gürcü kızı Melli idi. Bana dedi ki: “Sen nasıl olur, kitabı götürüp 1-2 günden sonra geri verirsin?” Bir defa kitabı götürdüm, eve ulaşmaya sabrım yetmedi. Gittimışıklı bir yerde oturup, kitabı baştan sona kadar okudum, getirdim. Kütüphaneci kitabı almadı.“Niye almıyorsun?” dedim. Dedi: “Sen beni aldatıyorsun, 2 saatte nasıl o kitabı okudun?”“Okudum da senin ne işin var, al, başka kitap ver.” dedim. “Bütün kitabı okuduğunu ispat et?”dedi. “Ver suallerini” dedim. Bütün suallerine cevap verdikten sonra inandı ki, kitabı okudum.Bundan başka benimle mektepte okuyan çocukların arasında çok güzel ailekütüphaneleri olanlar vardı. Bizim de dayımdan kalma kitaplarımız vardı, ama azdı ve muasırkitaplar değildi. Halamların Yahudi komşuları vardı, onlardan çok kitap alıp, okuyordum.Esas dostluk ettiğim çocuk Ermeni’ydi. Onların evinde büyük kütüphane vardı, yüzde 90’ıtarihi romanlardı. Ermeni müelliflerinin tarihi romanlarını diyebilirim ki, hepsini 18 yaşımakadar okudum.Sınıfımızda sonradan asistanlığa hazırlanan bir oğlan vardı. O, 1956’dan İngiliz dilineşiir tercüme etmeye başladı. Bana: “Azerice şiir ver, Gürcü diline tercüme edeyim” dedi.Benim de Faik adında bir tanışım vardı. O, bana Memmed Rahim ile Bakü’de komşuolduğunu daha önceleri söylemişti. Ona: “Faik benim bir dostum var, şiir tercüme ediyor veben şair tanımıyorum. Memmed Rahimden bir kitap al, gönder.” diye ona mektup yazdım.Faik de M. Rahim ile konuşmuş, ancak bana dememişti. Bir de gördüm, eve bir kitap geldi...Şimdi kütüphanemdedir. M. Rahim, kendisi mektup yazmıştı ve kitabın üstünde “mektepliHasan için” ibaresi vardı. Dostum bu kitabı tercüme etti. Sonra M. Rahim’e 2-3 sayfalık birmektup yazdım. Umumiyetle tarihi romanlara büyük hevesim vardı. Droyzer’i, London’u veDinnens’i mektepte okurken okumuştum. Hatta Droyzer’in her hangi bir kitabını bulmak içinçok yerleri gezmiştim.Filmlere gelince ise benim yaşıtlarımın kısmetine Trofey sinemaları düştü. O vakitdışa açıldığımda Amerika sinemalarının hepsini seyretmiştim. Robin Hut ve Tarzan filmihafızamda kalan filmlerdir.DostlukUmumiyetle hayatımda ne insanlarla münasebette, ne düşüncemde, ne dehareketlerimde böyle ani değişiklikler olmaz. Dostluktan düşmanlığa veya düşmanlıktandostluğa da geçmem nadir hallerde olur. Bazı adamlarla da o gündelik dostluk ki var; her günbir yerde olmak, her gün telefonlaşmak... Öyle adamlar var ki, onları kendime dost sayıyorum,ama hiç 10-15yıldır görüşmüyorum.Tiflis’te yaşarken 1955-56. yılların yazında Gence’de de oldum, Göygöl’de istirahatettim. Azerbaycan muhitinin benim için bir gayri adiliği vardı, yani hepsi Azerbaycanlıydı veAzerice konuşuyordu.40

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!