netleşmiştir. Bu müzik türleri ile birlikte, kullanılan müzik aletleri de çeşitlilik göstermiştir.Vurmalı, nefesli, yaylı çalgılar Türk müzik kültüründe gelişerek zenginleşmiştir. BugünAnadolu’da görülen pek çok müzik aletinin kökleri, Orta Asya’ya dayanmaktadır.Orta Asya Türklerinde Müzik AletleriMüzik aletleri, Orta Asya Türkleri için çok önemli bir yere sahiptir. Hunlardanitibaren Türklerin müzik aletlerini ibadetlerinde, savaşlarda ve yola çıktıkları zamanberaberlerinde götürdükleri ve çaldıkları 30 , 31 çeşitli kaynaklarda yer alır. Bu müzik aletleri,Türk kültürünün zenginliğini ortaya koymaktadır.Orta Asya Türklerinde kullanılan müzik aletlerinden başta gelenler şunlardır:Davul/Tümrük: Orta Asya Türklerinde “davul” tuğ ile eş anlamdadır ve devletinsimgesidir. 32 Hun, Göktürk ve Uygurlarda davul hem devletin varlık, bağımsızlık veegemenlik simgelerinden biri, 33 hem de askeri müzik topluluklarının önemli bir parçasıdır.Orta Asya Türk devletlerinde hâkimiyet belirtileri otağ veya hakanın çadırı, kotuz(şapkatüyü), yay, tuğ ve davuldur. 34 Bu nedenlerle davul, Türkler arasında büyük bir öneme sahiptir.Türklerde davula “tümrük, tömrük, tuğ, köbürge” gibi isimler verilmiştir. 35 , 36 , 37 Davul vebayrak Orta Asya Türklerinde aynı zamanda ordunun sinyal düzenini oluşturmaktadır. Davul,haberleşme, sevk ve idare aracı olarak kullanmaktaydı ve bu kullanış, Türk ordularında uzunbir süre önemini korumuştur. Hücum, baskın, geri çekilme, toplanma ve tehlikeyi haber vermegibi amaçlar, davulla farklı ritimler eşliğinde yapılırdı. Kuşkusuz belirtilen bu savaş olayları,savaşların gidişatını etkileyeceği için, davul çaldırma yetkisi sınırlanmıştı. Bu da yetkilikişilere davul çaldırma izni vermeyi gerektiriyordu. 38 Türk ordularında davul ve bayraklarbirliklerin sayısı kadardı. Yani her birliğe bir davul ve bir bayrak veriliyordu. 39Bağımsızlık simgesi, siyasi önemi ve askeri amaçlarının yanı sıra, davul, özellikleTürk Halk Müziğinin en önemli parçalarından biri olmuştur.Küvrük (Küvrüğ/Kös): Türklerde farklı zaman ve yerlerde çeşitli büyüklük vebiçimlerde kullanılmış olan küvrüğün kökeni Orta Asya Türklerine dayanmaktadır. Küvrükkelimesi, küvrüdetmek (gümbürdetmek) fiilinden türemiştir. 40 İri bir kabın ağzına derigerilmek suretiyle yapılan küvrüğü çalan kişiye küvrükçü denilmiştir. 41 , 42 Türklerde dahasonra kös adını alan bu müzik aleti, Türklerden pek çok ülkeye yayılmıştır.Def: En sık kullanılan vurmalı çalgılardan birisi de “def”tir. Gerek Şamanisttörenlerin bir öğesi olarak, gerekse dünyasal müzik türleri içinde def, Türkler arasındakullanılagelmiştir. Hun ve Göktürklerde kullanılan defler, genellikle geniş bir çapa sahiptir.Uygurlar da ise daha küçük boyuttakilere rastlanmaktadır.30 Şapolyo, Enver B. (1972), Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, Güven Matbaası, Ankara. s.23731 İzgi, Özkan. (2000). Çin Elçisi Wang Yen-Te’nin Uygur Seyahatnamesi, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih YüksekKurumu, Türk Tarih Kurumu Yayınları II. Dizi – sayı:26-1. Ankara, s. 7432 Ögel, Bahaeddin (1984), Türk Kültür Tarihine Giriş VI. Türklerde Tuğ ve Bayrak, Kültür ve Turizm BakanlığıYayınları, Ankara, s.2133 Ögel, Bahaeddin (2001). Türk Kültürünün Gelişme Çağları 1. Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, Ankara, s.69234 Hey’et (1996) a.g.e. s.5235 Öztuna, Yılmaz (1969), Türk Musikisi Ansiklopedisi, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul. s.15336 Gazimihal, Mahmut R. (1955), Türk Askeri Muzıkaları Tarihi, Maarif Basımevi, İstanbul. s.337 Erendil, Muzaffer (1992), Dünden Bugüne Mehter, Genelkurmay Basımevi, Ankara, s.438 Erendil (1992), a.g.e., s.1339 Ögel (1984), a.g.e., s.8140 Tuğlacı, Pars (1986), Mehterhane’den Bando’ya, Cem Yayınevi, İstanbul, s.441 Gazimihal (1955), a.g.e., s.342 Sanal, Haydar (1964), Mehter Musikisi, Milli Eğitim Basımevi. İstanbul, s.144
Çenk ve Zil: Orta Asya Türklerinde farklı büyüklükte ve biçimde zillerin, özellikledini müzikte kullanıldığı bilinmektedir. Bunların günümüze gelen en eski örneği, İçMoğolistan’da Shu-ch’i-kou buluntu yerindeki Hun mezarlarında bulunan 4 adet zildir.Buraya oldukça yakın diğer Hun mezarlarında da 4 adet zil çıkarılmıştır. Burada bulunanziller üzerinde “∧” şekline benzer desenler yer almaktadır. 43 Orta Asya Türklerinde, çengveya çank günümüzdeki çıngırak ve ya parmak zili anlamına gelmektedir. 44 Çenk, tuğtakımlarında yer alan zil anlamında da kullanılmıştır. 45Diğer Vurmalı Aletler: Türklerde dini törenlerde taş, tahta gibi maddelerden yapılan,çeşitli vurmalı aletlerin kullanıldığı bilinmektedir. Ayrıca boynuzdan yapılmış vurmalıçalgılar da kullanılmıştır. 46 Uygur minyatürlerinde, bir çeşit ayaklı trampet çalan bir müzisyenyer almıştır. İki küçük bagetle çalınan bu müzik aleti, yatar vaziyette bir defi andırmaktadır.Kopuz (Kobus/Komıs): Bilinen en eski Türk telli çalgısı olan “kopuz”un kökü ilkçağHunlarına dayanır. Hun kurganlarında bulunan telli saz parçalarının 47 büyük olasılıkla kopuzparçaları olduğu düşünülmektedir. Türklerde Şamanların kopuz çaldığı bilinmektedir. 48 Kimişamanların davul yerine, kobuz adı verilen iki telli bir çeşit kemençeleri vardır. Bunlarınkenarları zillerle ve ses veren madeni parçalarla süslenmiştir. 49 , 50Türkler hem bir çeşit kemençe olan yaylı kopuzu hem de bağlamanın atası olankopuzu çok sık kullanmışlardır. Yaylı (oklu) kopuz, “ıklığ” olarak adlandırılmıştır. Iklığözellikle Göktürkler döneminde büyük gelişim göstermiştir. 51 Kopuz’da kullanılan tellergenellikle at kılından yapılmıştır. 52 Kopuzun ruhları dinlendiren, kötülükleri kovan bir etkisiolduğuna inanılmıştır. Kopuz, melodilerinden kullanılan malzemelerine kadar tüm ruhundaTürk kültür damgasını taşır.Hunlar ve Göktürkler gibi Uygurların da en çok kullandığı müzik aleti olan kopuz, 53Türk folklorunda çok önemli yeri olan bir çalgıdır. Destanlar, kahramanlık menkıbeleri, aşktürküleri kopuz eşliğinde çalınarak söylenmiştir. 54Kopuz, Kalyanamkara ve Papamkara gibi çeşitli Türk hikâyelerine de konuolmuştur. 55 , 56 Uygurlardan günümüze adı gelen en eski ozan-çalgıcı Boganuç’dur. Bu ünlükopuzcunun adı 8. yy. ait Uygur harfleriyle yazılmış bir kazık yazıtta kaydedilmiştir. 57Günümüz bağlaması, Teleüt Türkleri tarafından çalınan Tobşugur, iki telli Dutar,kuzey Altay’da çalınan Tobşulurum, Tubşur ve Dombra ve Rebab(rubab) gibi müzikaletlerinin kökenleri kopuza dayanmaktadır.Pipa ve Ud: Pipa günümüzde geleneksel bir Çin müzik aleti olarak bilinir. Buçalgının Orta Asya Türklerinde de kullanılan bir alet olduğu kaynaklarda yer almaktadır. Çin43 Sarıtaş, Eyüp (2010), Çin’de Yapılan Arkeolojik Araştırma ve Kazılara Göre İslamiyet’ten Önce TürklerdeKültürel Hayat, Scala Yayıncılık, İstanbul, s.11744 Tuğlacı (1986), a.g.e., s.445 Gazimihal (1955), a.g.e., s.546 Diyarbekirli, Nejat (1972), Hun Sanatı, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, s.1747 Çoruhlu,Yaşar (2007),Erken Devir Türk Sanatı – İç Asya’da Türk Sanatının Doğuşu ve Gelişimi, KabalcıYayınevi, İstanbul, s.9348 Ögel (1984), a.g.e., s.11849 Ögel, Bahaeddin (1987), Türk Kültür Tarihine Giriş IX. Türklerde Halk Musikisi Aletleri, Kültür ve TurizmBakanlığı Yayınları, Ankara, s.750 Caferoğlu, Ahmet (1968), Eski Uygur Türkçesi Sözlüğü, İstanbul, s.17951 Budak, Ogün Atilla. (2006). Türk Müziğinin Kökeni-Gelişimi. Phoenix Yayınevi, Ankara, s.2552 Ögel (1987), a.g.e., s.353 Çeçen, Anıl (2006), Türk Devletleri, Fark Yayınları, Ankara, s.17454 Kafesoğlu, İbrahim (1995), Türk Milli Kültürü, Boğaziçi Yayınları 13. Baskı, İstanbul, s.32855 Ögel, Bahaeddin (1985), Türk Kültür Tarihine Giriş I. Türklerde Köy ve Şehir Hayatı, Kültür ve TurizmBakanlığı Yayınları, Ankara, s.208-20956 Budak (2006), a.g.e., s.3057 Uçan (2001), a.g.e., s.3145
- Page 4 and 5: isə məsələn, Yan Rıpka bu mül
- Page 6 and 7: (2)ТҮРКІ ТІЛДЕРІНДЕ
- Page 8 and 9: б) Түнв) Таңсəрів) Т
- Page 10 and 11: ұстайтын құрал, ұст
- Page 12 and 13: Малдың алдыңғы аяғ
- Page 14 and 15: Қол (МҚ, ЖБ, АИ, түрк,
- Page 17: Тығын (алт.).алт.).(тү
- Page 20: irliğinden daha önemli olgunun ı
- Page 23 and 24: Cümle içimden öyle gelir öyle y
- Page 26 and 27: Yüzde yetmiş muvaffak olursak kay
- Page 28 and 29: kavranmışken, Türkçenin çağda
- Page 30 and 31: ilgi, tecrübe, siyaset ve saır y
- Page 32 and 33: (6) Si-Ma-Chian, Tarihi kayıtlar,
- Page 34 and 35: ve çevresindeki katliamın duyurul
- Page 36 and 37: Tiflis'te Azeri Mahallesi diye anı
- Page 38 and 39: gittiler. Bir müddet sonra bir ada
- Page 40 and 41: vaziyeti öyle izliyordu ki, sanki
- Page 42 and 43: Nerimanov, Erkin Vahidov, Cengiz Ay
- Page 46 and 47: kaynakları Hunların kendilerine a
- Page 48 and 49: unları elinde kesin bir kanıt olm
- Page 50 and 51: (7)TÜRK KÜLTÜR KAYNAKLARINDA YUR
- Page 52 and 53: mallarından önce gelmektedir. Bu
- Page 54 and 55: türbeye ve hatta hiçbir ilahi de
- Page 56 and 57: ANАLОQLARXassəMünasibətİzahed
- Page 58 and 59: U- şəkilli en kəsiyi sabit olan
- Page 60 and 61: qanunlara tabe olan və indiyə qə
- Page 62 and 63: yaygın ve derin kul-lanmak vacıp
- Page 64 and 65: Согласно анализу, м
- Page 66 and 67: инструмента привле
- Page 68 and 69: (10)TİKİNTİ MATERİALLARI İSTEH
- Page 70 and 71: məhsullara (materiallara) olan eht
- Page 72 and 73: əməyin nəticisini daha da yüks
- Page 74 and 75: 5,08-12,8 mq/l arasında dəyişir.
- Page 76 and 77: artmışdır. Şimal-Şərqi Bankə
- Page 78 and 79: Azərbaycan demokratik, hüquqi dö
- Page 80: Bir neçə əsr ərzində milli azl
- Page 84 and 85: (14)TÜRK ÖZEL AD BİLİMİ ÇALI
- Page 86 and 87: Aydil Erol, bula için “1. Pişir
- Page 90 and 91: (15)ORTA DOĞU BÖLGESİ VE TÜRK A
- Page 92 and 93: Çok yönlü çatışmayı durdurma
- Page 94 and 95:
Irak Savaşı (hem birinci, hem iki
- Page 96 and 97:
KİTAP TANITIMLARI ve REKLAMLAR"TÜ
- Page 98 and 99:
Türk Dünyasında DinTürk Dünyas
- Page 100:
Bildiri metninde yapılan atıflara