13.07.2015 Views

2012 İlerleme Raporu - Avrupa Birliği Bakanlığı

2012 İlerleme Raporu - Avrupa Birliği Bakanlığı

2012 İlerleme Raporu - Avrupa Birliği Bakanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

olarak yargı ile ilgili görüşmelere ve çalıştaylara katılımı teşvik ederek işlevlerini tam olaraksürdürmeye devam etmiştir.Ancak, Adalet Bakanı ve Bakanlık Müsteşarına verilen roller dâhil olmak üzere, Hâkimler veSavcılar Yüksek Kurulu Kanununa yönelik eleştiriler ele alınmamıştır. Deniz Feneri Davasındakisavcıların görevden alınması kararının yürütmenin baskısını yansıttığı yönünde endişeler debulunmaktadır.Hâkimler ve savcılar sendikası -Yargı Sen-, mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle, AnkaraValiliği tarafından açılan bir dava neticesinde kapatılmıştır. <strong>Avrupa</strong> standartları, hakimlerin,amacı bağımsızlıklarını güvence altına almak, menfaatlerini korumak ve hukukun üstünlüğünüdesteklemek olan meslek örgütleri kurma ve bunlara katılma özgürlüğünü sağlamaktadır.Tarafsızlığa ilişkin olarak, 2010 Anayasa değişikliği ile getirilen bireysel başvuru usulü ile 2011tarihli Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun, Eylül <strong>2012</strong>’deyürürlüğe girmiştir. Temel haklarının ihlal edildiğini iddia eden bir kişi, diğer tüm iç hukukyollarının tüketilmiş olması koşuluyla Anayasa Mahkemesine başvurabilmektedir.Adalet <strong>Bakanlığı</strong>, <strong>Avrupa</strong> Konseyi ile işbirliği içinde, <strong>Avrupa</strong> İnsan Hakları Mahkemesiiçtihatlarına dayanarak bir İnsan Hakları Eylem Planı hazırlamaktadır; Mahkemenin, Türkiye’nin<strong>Avrupa</strong> İnsan Hakları Sözleşmesi’nin hükümlerini ihlal ettiğine dair verdiği kararlarda yer alanhususların, bu Eylem Planında ele alınması öngörülmektedir. Bakanlık ve HSYK ayrıca,hâkimler ve savcılar için insan hakları eğitimi düzenlemiş olup, bu eğitime devam edilmesiniplanlamaktadır.Ancak, Anayasa Mahkemesi ile ilgili mevcut mevzuata yönelik eleştiriler ele alınmamıştır.Adliyelerde ve duruşmalar esnasında, hâkim, savcı ve savunma tarafı ile ilgili olarak, “Silahlarıneşitliği ilkesini” güvence altına almayan yasal hükümler ve uygulamalar hâlâ mevcuttur. Aralıkayında Yargıtay üyeleri, yeni seçilmiş olan Yargıtay üyelerinin yürütmenin kontrolündeolduklarına dair eleştirisinden dolayı ana muhalefet partisi liderine dava açmaya karar vermiştir.Nisan ayında Anayasa Mahkemesi Başkanı, yeni bir “vesayetçi” yargı sisteminin kurulmasınaizin verilmemesi gerektiğini ifade etmiştir.Hâkim ve savcılar, uluslararası insan hakları anlaşmaları ile iç hukuk arasında çatışmaolduğunda, Anayasa’da açık biçimde bu tür anlaşmaların önceliği bulunduğuna dair hükümolmasına rağmen, bu anlaşmaları uygulamamışlardır. Bu durum, Yüksek MahkemelerinBaşkanları tarafından eleştirilmiştir. Bunun üzerine, HSYK, hâkimlerin ve savcılarındeğerlendirilmesine yönelik olarak, <strong>Avrupa</strong> İnsan Hakları Sözleşmesi’nin hükümlerine ve<strong>Avrupa</strong> İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına riayet edilmesini teşvik edici yeni ölçütleroluşturmuştur.Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 167. maddesi çerçevesinde 2005 yılında kabul edilen AdliKolluk Yönetmeliği, <strong>Avrupa</strong> standartlarına uygun olarak henüz uygulanmamış olup, savcılıklarabağlı adli kolluk birimleri henüz kurulmamıştır. Savcılar, İçişleri <strong>Bakanlığı</strong>na bağlı polisbirimlerinden yararlanmaktadır. Savcılar, polis birimlerinin soruşturmalarını etkin bir biçimdesevk ve idare etme kapasitelerini geliştirmeli ve polis faaliyetlerini sıkı bir biçimde kontroletmelidirler.Yargıtay kararlarına erişim sınırlı olup, bu durum içtihat kararlarının anlaşılmasına ve bukonudaki farkındalığa engel olmaktadır. On beş savcılık ve mahkemeye basın sözcüleriatanmıştır, ancak, bu sistem çok yeni olup kamuya yeterli bilgi sağlayacak noktaya henüzulaşmamıştır.Yargının etkinliğine ilişkin olarak, birikmiş iş yükünü hafifletmek amacıyla, Yargıtay veDanıştay Kanunlarında yapılan değişiklikler, iş yükü hâlâ fazla olmasına rağmen, olumluneticeler vermeye başlamıştır. Yargıtay’da Temmuz 2011’de, 1,12 milyon olan dava sayısıTemmuz <strong>2012</strong>’de yaklaşık olarak 0,88 milyona düşmüştür. Danıştay’a ilişkin olarak, HaziranTR 14 TR

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!