13.07.2015 Views

2012 İlerleme Raporu - Avrupa Birliği Bakanlığı

2012 İlerleme Raporu - Avrupa Birliği Bakanlığı

2012 İlerleme Raporu - Avrupa Birliği Bakanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

itibaren büyüme hızı, iç talepteki yavaşlama ile dış ticaret ve cari işlemler dengesindeki iyileşmeyebağlı olarak aşamalı bir şekilde yavaşlamaktadır. <strong>2012</strong> yılının ilk yarısında, yıllık bazda %3,1oranında gerçekleşen büyüme oranıyla, büyüme hızında kayda değer bir düşüş gözlenmiştir.GSYH’nin %70’inden fazlasını oluşturan özel tüketim harcamaları (yerleşik hane halklarının) <strong>2012</strong>yılının ilk yarısında yıllık bazda %0,2 azalırken, 2011 yılında %18,3 oranında artış gösteren sabitsermaye yatırımları bu dönemde %3,2 oranında düşmüştür. İç talebin ortalamanın üzerinde büyüyentek bileşeni %4,9 oranındaki artışla kamu harcamaları olmuştur. Öncü göstergeler, büyümede dahabüyük bir yavaşlama olacağı yönünde sinyaller vermektedir. İmalat sanayi güven endeksi ve kapasitekullanım oranı, son iki yıl içindeki en düşük seviyelerine gerilemiştir. Bununla birlikte, sanayiüretimi ve kredi artışı, zayıf seyirli iki çeyreğin ardından, <strong>2012</strong> ortasında hızlanmıştır. Türkiye’dekişi başına düşen GSYH (satın alım gücü paritesine göre) 2011 yılında, AB ortalamasının %52’siseviyesinde gerçekleşmiştir. Sonuç olarak, yüksek seviyelerde seyreden ekonomik büyüme,zayıflayan iç talebe bağlı olarak yavaşlamaktadır.2010 yılında GSYH’nin %6,6’sı olan cari işlemler açığı, 2011 yılında %10’a yükselmiştir. Bu artış,tamamen dış ticaret açığındaki kötüleşmeden kaynaklanmıştır. Türkiye, <strong>2012</strong> yılında yüksek düzeydecari işlemler açığı vermeye devam etmiştir ve bu da, Türk parasını yatırımcı güvenindeki ani birdüşüşe karşı kırılgan hale getirmektedir. Bununla birlikte, zayıflayan iç talep, düşen petrol fiyatlarıve güçlü ihracat artışından dolayı dış ticaret açığında görülen iyileşme sonucunda cari açık, <strong>2012</strong>yılının ilk yarısında GSYH’nin yaklaşık %8,5’ine gerilemiştir. Büyümedeki yavaşlama ile enerji vegıda fiyatlarındaki gerileme nedeniyle cari açığın önümüzdeki aylarda daha da azalması beklenmeklebirlikte, dış ekonomik koşullarda oluşması beklenen herhangi bir bozulma, ihracat gelirlerininartışının sürdürülmesini zorlaştırabilecektir. Sermaye girişleri (net doğrudan yabancı yatırımlar,yabancılar tarafından iç ve dış piyasalarda satın alınan devlet tahvilleri ve Türk şirketleri vebankalarına verilen dış krediler de dâhil olmak üzere) bir önceki yıla göre önemli miktarda düşmeklebirlikte, 2011 yılında ve <strong>2012</strong>’nin ilk yarısında cari açığın finansmanını büyük ölçüde karşılamıştır.[2011 yılında, ödemeler dengesinin, kayıt dışı fon girişlerini yansıttığı düşünülen net hata ve noksankalemi önemli miktarda pozitif bakiye vermiştir.] Öte yandan, <strong>2012</strong> yılının ilk yarısında toplamsermaye girişinin sadece %13’ünü oluşturan doğrudan yabancı yatırımlar, cari işlemler açığınınbüyüklüğü ile kıyaslandığında oldukça düşük kalmaktadır. Türkiye’nin kısa vadeli fonlara bu kadarbağlı kalması, mevcut küresel belirsizliklere karşı hassasiyetini artırmaktadır. 2010 yılında 61 milyaravro olan Merkez Bankası resmi döviz rezervleri 2011 yılında 56 milyar avroya gerilese de, <strong>2012</strong>ortası itibarıyla söz konusu kayıp giderilmiştir. Öte yandan brüt dış borçların GSYH’ye oranı,%39,9’dan %39,7’ye düşmüştür. <strong>2012</strong> Mayıs ayının başında yasalaşan yabancıların gayrimenkuledinebilmelerini kolaylaştıran kanun, bu amaç doğrultusunda sermaye girişlerini arttırabilecektir.Sonuç olarak, dış dengesizlikler kayda değer biçimde mevcudiyetini sürdürmüştür.2010 yılında %11,9 olan işsizlik oranı 2011 yılında %9,8’e, <strong>2012</strong> yılının ilk yarısında ise %8,9’akadar gerilemiştir. 2010 yılında %43, 2011 Aralık ayında %44,9 olarak gerçekleşen istihdam oranı<strong>2012</strong> yılının ilk yarısında %45,3 oranına yükselirken, bir önceki yıl %11,6 olan tarım dışı işsizlikoranı Mayıs <strong>2012</strong>’de %10,1’e düşmüştür. Erkeklerin işgücüne katılım oranı %71,4 olurken,kadınların işgücüne katılım oranı, geçen seneye kıyasla 4 puan artmasına rağmen, %30 gibi düşük birseviyede kalmıştır. Kadın nüfusu içinde aktif olarak iş arayanların oranı oldukça düşük olmasınarağmen, kadın işsizlik oranı, erkek işsizlik oranının yalnızca biraz üzerindedir. Ayrıca, istihdamedilen kadınların yaklaşık üçte birinin tarım sektöründe ücretsiz çalışan aile bireyleri olduğu dikkatealındığında, belirli bir ücret karşılığında istihdam edilen kadınların çalışma çağındaki toplam kadınnüfusuna oranı %15’in biraz altına düşmektedir. Makul fiyatlı çocuk bakım hizmetlerinin eksikliği,kadınların işgücüne katılımının önündeki kilit engellerden biridir. İşgücü piyasasının yalnızcaişsizleri değil, her yıl işgücüne katılan yaklaşık bir milyon kişiyi de absorbe etmesi gerekmektedir.İstihdamın çok katı kurallarla korunması sebebiyle, işverenler yeni işçi istihdamı konusundatereddütlü davranmaktadır. Kayıt dışı istihdam, çok önemli bir sorun olarak mevcudiyetinisürdürmektedir. Sonuç olarak, ekonomideki güçlü toparlanma, istihdamda ciddi bir artışı ve işsizlikoranında gerilemeyi beraberinde getirmiştir.2010 yılında %6,4 olarak gerçekleşen ve resmi hedef olarak %5,5’in belirlendiği enflasyon oranı2011 yılında neredeyse ikiye katlanarak %10,5’e yükselmiştir. Çekirdek enflasyon 2011 yılında %9,8TR 38 TR

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!