13.07.2015 Views

2012 İlerleme Raporu - Avrupa Birliği Bakanlığı

2012 İlerleme Raporu - Avrupa Birliği Bakanlığı

2012 İlerleme Raporu - Avrupa Birliği Bakanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Hukuki düzenlemeler bakımından, iş sağlığı ve güvenliği konusunda iyi düzeyde ilerlemekaydedilmiştir. İş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili AB Çerçeve Direktifine uyum sağlamayıamaçlayan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, Haziran <strong>2012</strong>’de TBMM’de kabul edilmiştir. Ancak,Kanun’un uygulamaya geçirilmesi kilit sorun olmaya devam etmektedir. Kapasiteyi geliştirmeyeyönelik çabalara rağmen, sosyal tarafların katılmaması, çalışanların farkındalığının olmaması,işverenlerin ihmali, özellikle kayıt dışı sektörde yetersiz sağlık ve güvenlik koşullarına nedenolmaktadır. İş sağlığı ve güvenliği müfettişlerinin sayılarının ve kapasitelerinin artırılmasıgerekmektedir. Kayıt dışı sektörü göz önünde bulundurmayan resmi istatistikler, 2010 yılında,bir önceki yıla göre küçük miktarda bir azalma göstererek 62.903 iş kazası gerçekleştiğini ortayakoymaktadır. Ölümcül iş kazası açısından inşaat sektörü birinci sıradadır ve toplam ölümcül işkazası sayısı AB ortalamasının oldukça üstündedir. Ölümcül iş kazası ve hastalıklarına ilişkinveri toplama sisteminin tamamen işler hale getirilmesi gerekmektedir. KOBİ’lere yönelik eğitimve rehberlik faaliyetleri yoğunlaştırılmalı ve bu faaliyetlere ülke genelinde bütün riskli sektörlerde dâhil edilmelidir.Sosyal diyalog konusunda sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. Kamu sektöründe ilk defa toplusözleşme imkânı veren kamu görevlileri sendikalarına ilişkin yeni Kanun, Nisan <strong>2012</strong>’de kabuledilmiştir. Kamu görevlileri sendikaları konfederasyonunun sert eleştirilerine rağmen, nihai kararzorunlu hakem tarafından alınmıştır. Kanun, AB ve ILO standartlarını karşılama hususundayetersiz kalmaktadır.Özel sektörü düzenlemeye yönelik Toplu İş İlişkileri Kanun Tasarısı, hâlâ TBMM onayınıbeklemektedir. Toplu sözleşme yapma barajının yüksek olması, toplu sözleşme yapma imkânınıönemli ölçüde kısıtlamaya devam etmektedir ve bu durum, toplu sözleşme hakkının tam olarakuygulanmasına engel olmaktadır. Ayrıca, yetkililerin tüm sektörlerdeki çalışan sayısına ilişkinverileri paylaşmamaları, birkaç aydır hiçbir yeni toplu sözleşme görüşmesinin sonuçlanmamasınaneden olmaktadır. Türkiye, grev hakkını aşırı derecede kısıtlamaktadır. Hükümet, Mayıs <strong>2012</strong>’desivil havacılık sektöründe çalışanları da grev hakkından mahrum bırakan Kanunu kabul etmiştir. Sözkonusu temel haklarını kaybetmelerini protesto eden 300’den fazla havacılık çalışanı, bu protestonunardından işten çıkarılmıştır. Çalışanların söz konusu haktan mahrum edildiği sektörlerin sayısınınartması, Türkiye’yi AB ve ILO standartları doğrultusunda sendikal haklara tam anlamıyla riayetetmekten bir adım daha uzaklaştırmaktadır. Türkiye’de, mesleki kategorilerde veya belirli sektörlerdesendika kurma veya sendikaya katılma hakkı da aşırı derecede kısıtlanmaktadır; Milli Savunma<strong>Bakanlığı</strong>nda çalışan sivil memurlar bu duruma örnek teşkil etmektedir.Sendikal hakların uygulanmasındaki kısıtlayıcı yasal hükümler ve zorluklar nedeniyle,sendikalaşma düzeyi ve toplu sözleşme kapsamı oldukça düşük kalmaya devam etmektedir;kayıtlı işçilerin %8’inin bu kapsamda yer aldığı tahmin edilmektedir. Türkiye Ekonomik veSosyal Konseyi, 2009 yılından bu yana toplanmamıştır.İstihdam politikası konusunda bazı ilerlemeler kaydedilmiştir. 2011 yılında, işsizlik oranı %9’agerilemiş olup, küresel kriz sonrası yaşanan güçlü toparlanma ardından azalma eğilimigöstermektedir. Genç nüfus işsizliğinde geçtiğimiz yılda önemli ölçüde azalma görülmüştür,ancak istihdam kalitesi hâlâ sorun olmaya devam etmektedir. Genel istihdam ve işgücü katılımıartmıştır. Ancak, Güneydoğu Bölgesinde olmak üzere istihdam ve katılım oranlarına ilişkinbölgesel farklılıklar devam etmektedir. Son yıllarda gerçekleşen çok az bir artışla birlikte,kadınların istihdama düşük katılım oranı (2011 yılında %28,8), hâlâ endişe kaynağıdır.Türkiye İş Kurumu (İŞKUR), kişiselleştirilmiş kamu istihdam hizmetleri sağlamak için özellikleiş ve meslek danışmanları almak suretiyle kadrosunu geliştirmeye devam etmiştir. 2011 yılında,kayıtlı işsizlerin yaklaşık %16’sı aktivasyon tedbirlerine katılmıştır. Ancak, hizmetlerin, sosyalbakımdan korunmaya muhtaç gruplara ulaşmadığına dair endişeler vardır. İşsizlik sigortasınınsınırlı kapsamı ile bu sigortaya ilişkin kısıtlayıcı hak etme koşullarının ele alınmasıgerekmektedir (Bkz. Ekonomik Kriterler).TR 65 TR

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!