13.07.2015 Views

2012 İlerleme Raporu - Avrupa Birliği Bakanlığı

2012 İlerleme Raporu - Avrupa Birliği Bakanlığı

2012 İlerleme Raporu - Avrupa Birliği Bakanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

hapsedilmelerine ilişkin eğilimdeki yükselme bu endişeleri artırmıştır 8 . <strong>Avrupa</strong> İnsan HaklarıMahkemesine, Türkiye’de ifade özgürlüğünün ihlal edilmesine ilişkin olarak çok sayıda başvuruyapılmıştır.Kürt meselesi hakkında yazan ve çalışan yazar, akademisyen, gazeteci, bilim adamı ve araştırmacılarakarşı çok sayıda dava açılmıştır. Bazı sol görüşlü ve Kürt gazeteciler, terörizm propagandasıyapmaktan tutuklanmıştır, diğerleri de cezaevlerindedir (Bkz. Doğu ve Güneydoğu AnadoluBölgesindeki durum). Birçoğu terörizmle ilgili iddialardan dolayı, 2.800’den fazla öğrenci gözaltınaalınmıştır. Örgütlü suçlar ve terörizme yönelik yasal çerçeve hâlâ net değildir ve istismar edilmeyeaçık, çok sayıda iddianame ve mahkûmiyete neden olan tanımlar içermektedir. Ayrıca, bu konudasavcılar ve mahkemelerin yorumu tutarsız olup, <strong>Avrupa</strong> İnsan Hakları Sözleşmesi ya da <strong>Avrupa</strong> İnsanHakları Mahkemesi içtihadıyla uyumlu değildir. Türkiye’nin, şiddete tahrik ile şiddet içermeyenfikirlerin ifadesi arasında net bir ayrım yapması için Türk Ceza Kanununda ve terörle mücadelemevzuatında değişiklik yapması gerekmektedir.Terörle Mücadele Kanununun 6 ve 7. maddeleri ile Türk Ceza Kanunu’nun 220 ve 314.maddelerinin birleştirilerek uygulanması istismara sebep olmaktadır; kısacası, bir makaleyazmak veya bir konuşma yapmak, dava açılmasına ve terör örgütü üyeliği ya da liderliğisuçlamasıyla uzun süreli hapis cezasına sebep olabilmektedir.Üst düzey Hükümet ve kamu görevlileri ile ordu defalarca alenen basına yüklenmekte ve davalaraçmaktadır. Hükümeti açıkça eleştiren makaleler kaleme almalarını müteakip, gazetecilerin iştençıkarıldığı birkaç olay yaşanmıştır.Bütün bunlar, çıkarları düşünce ve bilginin serbestçe yayılmasının ötesine geçen işlerle uğraşansanayi gruplarının medyada yoğunlaşmasıyla bir araya geldiğinde, Türkiye’deki ifade özgürlüğüüzerinde olumsuz etki yaratmakta ve uygulamada ifade özgürlüğünü sınırlandırmakta olup, budurum otosansürü Türk medyasında yaygın bir olgu haline getirmektedir.Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesine dayanarak açılan dava sayısı az olmasına rağmen, 301.madde hakkında iki AİHM kararı hâlâ uygulanmamıştır.İnternet sitelerinin orantısız kapsam ve süreyle yasaklanması devam etmiştir. Telekomünikasyonİletişim Başkanlığı (TİB), yasaklanan internet siteleri ile ilgili olarak, Mayıs 2009’dan bu yana biristatistik yayımlamamıştır. Youtube video paylaşım sitesi ve diğer internet portalleri aleyhineaçılan davalar da devam etmektedir. İfade özgürlüğünü sınırlayan ve vatandaşların bilgi edinmehakkını kısıtlayan, İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluylaİşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un revize edilmesi gerekmektedir. BilgiTeknolojileri ve İletişim Kurumunun internette filtreleme sisteminin isteğe bağlı olmasını getirenkararı yürürlüğe girmiştir. Bu konuda, kamu otoritelerinin müdahalesi olmadan bilgi ve fikirlerialma ve iletme hakkına ilişkin olarak <strong>Avrupa</strong> standartları ile uyumlu bir uygulama yapılmasıönemlidir.Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), özellikle batıl inançların özendirilmesi, genel ahlakve ulusal değerlerin bozulması, ailenin korunması, müstehcenliğin özendirilmesi ve terörizminövülmesi gibi konularda televizyon kanallarına uyarıda bulunmuş ve para cezası uygulamıştır.Sonuç olarak, ifade özgürlüğü ihlallerindeki artış ciddi endişelere sebep olmaktadır ve basınözgürlüğü uygulamada daha da kısıtlanmıştır. Özellikle örgütlü suçlar ve terörizmle ilgili yasalçerçeve ve bunun mahkemelerce yorumu istismara neden olmaktadır. Devlet yetkilileri tarafındanmedyaya yapılan baskı ve eleştirel gazetecilerin işten çıkarılmasıyla birlikte bu durum, otosansürünyaygınlaşmasına neden olmuştur. İnternet sitelerinin sıklıkla yasaklanması ciddi bir endişe kaynağıolmaktadır ve internet hakkındaki kanunun revize edilmesi gerekmektedir.8AGİT’e göre, Nisan 2011’de 57 gazeteci cezaevindeyken bu sayı Nisan <strong>2012</strong>’de 95 olmuştur. <strong>2012</strong> listesindeyer alan 20 gazeteci söz konusu tarihten sonra serbest bırakılmış olup, 10’unun serbest bırakılma gerekçesi 3.Yargı Reformu Paketinin yürürlüğe girmiş olmasıdır.TR 22 TR

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!