Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Yönetici ve Öğretmen Görüşlerine Göre Ortaöğretim Kurumlarında Yapılan Denetimin Okul Başarısı ve Gelişimine Katkısı<br />
dirilmesine ilişkin tutumları ( X = 3.94), öğretmen<br />
olanlara ( X = 3.71) göre anlamlı şekilde daha yüksek<br />
bulunmuştur.<br />
Tartışma, Sonuç ve Öneriler<br />
Eğitimde denetimin amacı, okul başarısını ve<br />
öğretimi geliştirmek, eğitimciler arasında demokratik<br />
çalışmaları tesisle, öğrenci başarısını artırmak<br />
ve eğitimsel eşitliği sağlamaktır (Blase ve Blase<br />
2002: 12). Bu sebeple denetim, okulun canlılığını<br />
koruyabilmesi, büyüyebilmesi ve gelişebilmesi<br />
için vazgeçilmez bir unsurdur. Okul, varlığını<br />
oluşturan unsurlarla özellikle denetim sayesinde<br />
eksiklerini, yanlışlarını görür, nasıl daha iyiye doğru<br />
gidebileceğini fark eder, sürekli zinde ve istekli<br />
olur. Böyle bir düzeye ise ancak soluk alabilen bir<br />
okulla ulaşmak mümkündür. Soluk alan okul yaşayan<br />
okuldur. Yaşayan okul, ölü bir okul gibi durağan<br />
kalmaz ve gittikçe zayıflamaz. Yaşayan okul,<br />
hep daha iyiye, daha doğruya büyüyen bir fidan<br />
gibidir. Yaşayan okul ise ancak aktif ve nitelikli bir<br />
denetimle mümkündür.<br />
Araştırma sonucunda önemli sonuçlara ulaşılmıştır;<br />
Bu sonuçlardan ilki, yönetici ve öğretmenlerin<br />
denetimin değerlendirilmesine ilişkin tutumlarının<br />
denetmenlerin denetime katkıları boyutundaki<br />
düzeyinin genel olarak “yeterli düzeyde” olduğudur.<br />
Bu sonuç yönetici ve öğretmenlerin denetmenin<br />
denetime katkılarının yüksek olduğunu ve denetimin<br />
denetim sisteminin geliştirilmesine yine<br />
yüksek oranda katkı sağladığını düşündüklerini<br />
ortaya koymaktadır. Anlaşılacağı gibi yönetici ve<br />
öğretmenler denetime değil, denetim mantığına,<br />
işleyişine ve denetmenlerin tutum ve yeterliliklerine<br />
şüpheli yaklaştıkları söylenebilir. Dündar’ın<br />
(2005) yaptığı araştırmada, öğretmenlerin, denetmenlerin<br />
denetim üzerinde etkisi bulunmakla birlikte,<br />
bu etkinin denetimde denetmenin aktif rol<br />
alması gerektiği yönünde ağırlıklı düşüncelerinin<br />
olduğu değerlendirilmektedir. Bostancı, Bulut ve<br />
Özbey’in (2011) yaptıkları araştırmaya göre, öğretmenlerin<br />
denetmenlerin denetimin okula katkı<br />
boyutu uygulamalarını düşük düzeyde uygulandıklarını<br />
belirtmektedirler. Gündüz (2010), Jensen<br />
(1987) ve Arabacı (1995) tarafından yapılan araştırmalar<br />
da bu görüşü destekler niteliktedir.<br />
İkinci sonuç, yönetici ve öğretmenlerin, denetimin<br />
değerlendirilmesine ilişkin tutumlarının<br />
denetimin eğitim başarısına katkısı boyutundaki<br />
düzeyinin genel olarak “orta düzeyde” olduğudur.<br />
Buradan eğitimcilerin denetimin eğitim başarısına<br />
katkısı olduğu yönünde tatmin edici bir fikirleri<br />
olmadıkları görülmektedir. Bu durum, mevcut<br />
denetim sisteminin eylemlerini sorgulatacak bir<br />
durumdur. Eğitimcilerin denetmenlerin denetime<br />
katkıları boyutundaki tutumları yeterli düzeyde çıkarken,<br />
bu boyutta orta düzeyde çıkması bir çelişki<br />
gibi görülebilir. Fakat bu iki sonuç birbirini destekler<br />
niteliktedir. Denetmenlerin denetime katkıları<br />
boyutunda eğitimciler bir denetmenin nasıl olması<br />
gerektiğini ifade etmeye çalışırken, bu boyutta<br />
mevcut denetim sistemini değerlendirmektedirler.<br />
Ülkemizde denetim sisteminin yetersizliği bilinen<br />
bir gerçektir. Buna rağmen bu boyutun orta<br />
düzeyde çıkması mevcut denetim sistemine rağmen<br />
eğitimcilerin denetime inançlarının devam<br />
ettiğini göstermektedir. Dündar’ın (2005) yaptığı<br />
çalışmada ise, denetimin eğitimin başarısına etkisi<br />
boyutu ile ilgili, öğretmenler denetimin okul<br />
problemlerinin tespitine, çalışma planlarına ve iletişimin<br />
artmasına katkı sağlayacağı yönünde ağırlıklı<br />
görüşlere sahip olduklarını belirtmiştir.<br />
Denetimin okul başarısına olumlu yönde bir etkide<br />
bulunabilmesi için, denetmenlerin öğretmen<br />
unsuru üzerinde özellikle durması gerekir. Denetime<br />
olumsuz bakan bir öğretmen karşısında denetimin<br />
okul başarısına etkisinden bahsetmek bir<br />
anlam ifade etmez. Bu doğrultuda Atay’ın (1987)<br />
yaptığı çalışmada eğitim müfettişlerinin yetkiden<br />
çok etki yollarını kullanmaları, öğretmenler ile güvene<br />
dayalı ilişki kurmaları, öğretmenlere aranan<br />
bir eğitimci ve kaynak kişi davranışı göstermeleri,<br />
öğretmenlerin mesleksel gelişimlerine katkıda bulunmaları<br />
gerektiği sonucuna ulaşmıştır. Özellikle<br />
denetmenlerin denetim etkinlikleri sırasında kendilerini<br />
yeterli, öğretmenlerin ise denetmenleri<br />
yetersiz görmeleri bir anlayış ve işbirliğini oldukça<br />
zorlaştırmaktadır. Korkmaz ve Özdoğan’nın (2005)<br />
yaptıkları araştırmada il eğitim denetmenleri, rehberlik<br />
boyutuna ilişkin görevleri çok iyi düzeyde<br />
gerçekleştirdiklerini düşünürken; öğretmenler az<br />
düzeyde gerçekleştirdiklerini belirtmişlerdir.<br />
Üçüncü sonuç, yönetici ve öğretmenlerin denetimin<br />
değerlendirilmesine ilişkin tutumlarının<br />
denetim sisteminin geliştirilmesine katkı boyutundaki<br />
düzeyinin genel olarak “yeterli” olduğudur.<br />
Buradan, yapılan denetimin denetim sisteminin<br />
gelişmesine olumlu yönde bir etkisi olduğunun<br />
Yıl: 11 / Sayı: 33<br />
Nisan / Mayıs / Haziran 2015<br />
EĞİTİM-ÖĞRETİM VE BİLİM ARAŞTIRMA DERGİSİ<br />
45