07.05.2015 Views

egitimebakis33sayi

egitimebakis33sayi

egitimebakis33sayi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Türkiye’de Maarif Müfettişlerinin Uygulamada Karşılaştıkları Sorunlar<br />

Nasıl Bir Teftiş, Nasıl Bir Müfettiş<br />

Ben, “Bakan adına geldim, vali adına geldim,”<br />

diyen onlar gibi havaalanı, gar ve otogarlarda karşılanıp<br />

oralardan resmi araçlarla alınmak isteyen,<br />

il ve ilçe müdürleri tarafından bina girişlerinde<br />

karşılanmak isteyen, içeri girildiğinde kurum müdürlerinin<br />

ayakta brifing vermesini isteyen, kuruma<br />

ve okullara gittiğimde korku salan, korkulan,<br />

kendisine verilen yetkiyle etkili olmaya çalışan bir<br />

müfettiş olmak istemiyorum. Gittiğim kurumda;<br />

geliş haberim öğretmenlerimizde, idarecilerimizde<br />

huzur yaratsın istiyorum.<br />

Öğretmenim, “müfettişler geliyormuş. Oh ne<br />

iyi zamanda geldi. 30 öğrencimden üçünü tam<br />

okumaya geçiremedim. Onları görmesini ve bana<br />

önerilerde bulunmasını isterim,” diyerek gelişimden<br />

mutlu olmasını istiyorum. İdarecimin, Okul-<br />

Aile Birliği ile olan, çözemediği sorununu ileterek<br />

bir sıkıntıdan kurtulacak olmanın heyecanını duymasını,<br />

seven ve sevilen bir insan olmayı istiyorum.<br />

Ben, bilgi birikimim ile devletin imkânları ile<br />

sürekli hizmet içi eğitim kurslarıyla ve yurtdışında<br />

eğitimde gelişmiş ülkelerin teftişini mahallinde<br />

görme imkânı bularak sürekli kendimi yenileyen,<br />

donanımlı bir müfettiş olmak istiyorum.<br />

Ben, “önce insan’’ anlayışı ile karşımdaki denetlediğim<br />

ve soruşturmasını yaptığım kurum ve kişilere<br />

nasıl faydalı olabilirim, onlara nasıl ışık tutarak<br />

rehberlik edebilirim diyen bir müfettiş olmak istiyorum.<br />

Ben, ideolojik çalışmak istemiyorum sağcı ya<br />

da solcu olmak istemiyorum. Elbette milletin oyunu<br />

alarak seçilmiş hükümetin eğitim politikalarının<br />

uygulanmasına çalışacağım. Yasayla çerçevesi<br />

çizilmiş görevimi en iyi ve doğru yapacağım. Çünkü<br />

ben, Devletimi, Bayrağımı, Vatanımı, milletimi<br />

seviyorum. Çünkü ben biliyorum ki, “vatanını, milletini,<br />

dinini en çok seven insanlar, işini doğru ve<br />

sağlam yapan insanlardır.” Mesleğimin onurunu<br />

ve saygınlığını koruyarak, geçim derdi çekmeden,<br />

özlük haklar bakımından ayırıma tabi tutulmadan<br />

bu ülkenin eğitimine katkı sağlamak istiyorum.<br />

İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı olunduğu<br />

sürece bütün bu olmak istediklerimin imkânsız<br />

denecek kadar zor olduğunu ve hemen hiçbir<br />

müfettişin etik değerlere tam olarak uyabilmesinin<br />

mümkün olmadığını ifade ediyor, Maarif Müfettişliğinin<br />

önündeki bu engellerin kaldırılmasını<br />

istiyorum.<br />

Milli Eğitim Müdürlüklerine Bağlı Olarak<br />

Yaşanmış Örnek Olaylar<br />

Örnek Olay I. (Yıl:1998)<br />

Karadeniz illerinin birinin köyünde PİO’ya rehberlik<br />

amacıyla gidildiğinde (Ekim ayı sonu) idari<br />

denetim yapılırken PİO olarak ek binası ve eski<br />

derslik binasının onarımı devam ettiği için öğrenciler<br />

bahçede sıralarda öğrenim görüyor. Binanın<br />

henüz teslimi yapılmamış. Müfettiş binanın her tarafını<br />

geziyor. Biten kısımlarla ilgili notlarını alıyor.<br />

Ek bina yeni yapılmış. 25 civarında tespit edilen<br />

eksiklik resmi yazıyla il MEM’e bildiriliyor. İl Müdürü<br />

tarafından sözlü olarak verilen cevap; “Siz ne<br />

karışıyorsunuz yönetimin işine, binanın eksikliğine,<br />

siz okuma yazma bilmeyen öğrencilere bakın,<br />

öğretmene rehberlik edin…” Ama bu yazı üzerine<br />

derhal müteahhit aranıyor... Bölge sistemi olsaydı<br />

o ilin müdürü ya da inşaat emlak’a bakan müdür<br />

yardımcısı, müfettişe laf edemeyecekti.<br />

Örnek Olay II.(Yıl:1999)<br />

Bir İlimizin öğretmenevinin bahçesi; çay içmekte<br />

olan bir ilköğretim müfettişinin (o zamanki<br />

adımız) yanına, iktidar partisi ortağı bir partinin<br />

ilçe başkanı (aynı zamanda öğretmen emeklisi) gelip<br />

oturur.<br />

İlçe Başkanı sorar: Müfettiş …… nereye gitti ?<br />

(Sürgün edildi)<br />

Müfettiş cevap verir : Artvin’e<br />

İlçe Başkanı tekrar sorar: Ona kızılcık şerbetini<br />

kim içirdi? Sen de onun gibi kızılcık şerbeti içmek<br />

ister misin?<br />

Müfettiş bey, rahatsız olur ve sorar: Bu sözü<br />

söylemeni gerektirecek ne oldu ki?<br />

İlçe Başkanının cevabı: Kardeşimi teftiş etmiş<br />

ve ona 83 puan vermişsin ayağını denk al, sen de<br />

Artvin’e gitme.........<br />

Örnek Olay III. (Yıl :2001)<br />

Bir öğretmenimizin öğretmenevinde bir partinin<br />

il başkanı, aynı zamanda öğretmen emeklisi<br />

olan arkadaşı ile çay içmekte iken; kurumun<br />

önce stajyer öğrencisi ile akabinde de kurumun<br />

müdür yardımcısı ile tartışır. Konu soruşturmalık<br />

olur. Olayla ilgili tanıklığına başvurulan emekli<br />

öğretmen ve il başkanının ifadesi alındığında, Bu<br />

başkan, öğretmen olan arkadaşının ceza alacağını<br />

hisseder ki; müfettişlere, “emekli öğretmenim ama<br />

Yıl: 11 / Sayı: 33<br />

Nisan / Mayıs / Haziran 2015<br />

EĞİTİM-ÖĞRETİM VE BİLİM ARAŞTIRMA DERGİSİ<br />

79

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!