You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Eğitim Denetiminde Değişim Süreci ve<br />
Paradigma Arayışları<br />
Zafer ÖZER<br />
Konya Maarif Müfettişi<br />
Giriş<br />
Bilindiği üzere Türk Kamu Yönetimi, merkeziyetçi<br />
yapıya göre örgütlenmiştir. Geleneksel olarak<br />
nitelenen kamu yönetiminin temeli Weberyan<br />
bürokrasidir. (Max Weber, Alman Sosyoloğu, Bürokratik<br />
Yönetim yaklaşımının kurucusudur. Ekonomi<br />
ve felsefe gibi çeşitli disiplinlere ilgi duymuş,<br />
bürokrasi alanında yaptığı çalışmalarla örgüt ve<br />
yönetim konusuna büyük katkılarda bulunmuştur.)<br />
Bu ise kurala dayalı, merkezi yapılanma ve dar<br />
bir görüş açısına sahip örgütlenme türüne işaret<br />
etmektedir. Günümüzün kamu yönetimi anlayışı<br />
ise, geleneksel yönetimden farklı, birçok özelliği<br />
öne çıkarmaktadır. 2004’ten sonra dönüşmeye<br />
başlayan yeni Kamu Yönetimi, dünyada yaşanan<br />
yeni gerçekler ve çeşitli ülkelerde yaşanan tecrübeler<br />
ışığında, ülkemizi 21. yüzyılda çağdaş bir<br />
yönetim zihniyetine ve yapısına kavuşmayı hedeflemektedir.<br />
Kamu reform çalışmaları genel olarak<br />
ifade edilecek olursa, toplumun taleplerine karşı<br />
daha duyarlı, katılımcılığa önem veren, hedef ve<br />
önceliklerini netleştirmiş, hesap veren, şeffaf, küçük;<br />
ancak daha etkin bir kamu talebi dile getirilmiştir.<br />
Kamu kurum ve kuruluşlarının üretimden<br />
çekilmesi, düzenleyici işlevinin güçlendirilmesi,<br />
özel sektör ve toplum ile paydaşlık ilişkisi geliştirmesi<br />
öngörülmüştür.<br />
Kamu yönetimi reformu ile hedeflenen, liberal/yerinden<br />
yönetim süreçleri ile dinamik, insani<br />
ve fonksiyonel yapılar oluşturmaktır. AB süreciyle<br />
ivme kazanan bu hedefler için pek çok şeyin yapılmasının<br />
yanında yerleşik pozisyon ve personel<br />
unsurunun yeni durumlara uyum sağlaması, arzu<br />
edildiği şekilde olamamaktadır. Bu, tabii bir süreçtir.<br />
Yerleşik ve kendine ait geleneği olan yapılarda<br />
yenileşme çabaları bugünden yarına olabilecek<br />
mekanik yapılar değildirler.<br />
Zamanın gerçeklerine uyum gösteremeyip<br />
kamusal alanda çözüm üretemeyen örgütsel yapılarda,<br />
gerek duyulan iyileştirme çalışmalarının,<br />
bir plan dahilinde bilimsel ve rasyonel temeller<br />
üzerinde yürütülmesi gerekir. Bir plan dahilinde<br />
yürütülen çalışmalardan hedeflendiği gibi sonuca<br />
ulaşılabilmesi için, insan unsuru, madde kaynakları<br />
ve mevcut şartları da hesaba katarak yola koyulmak<br />
daha doğru bir yaklaşım olacaktır.<br />
Türk Eğitim Sistemindeki denetim yapısıyla ilgili<br />
olarak, hem pratik uygulama alanlarında, hem<br />
bürokraside hem de akademik çevrelerde yapılan<br />
tartışma, yıllardır gündemden düşmemiştir. Yapılan<br />
tartışmalar iki ana başlık altında toplanabilir.<br />
Birincisi, iki başlı örgütlenme modeli, diğeri ise uygulanan<br />
haliyle denetimin faaliyetlerinin eğitimde<br />
kaliteyi sağlama noktasında bir katma değer<br />
üretip üretmediği meselesidir. Bütün tartışmalar<br />
ve buna bağlı çalışmalar bu sebepler üzerinde yoğunluk<br />
kazanmaktadır.<br />
Eğitim Denetiminin Yapısal Dönüşümü<br />
Üzerine<br />
Tüm organizasyonlar varoluş sebeplerine göre<br />
yapı oluştururlar. Yapılar, karar verme işlemlerinin<br />
dağılımı, çalışanların karar verme yollarını etkileme<br />
usulleri olarak tanımlanabilir. Çalışanlar arasında<br />
belirlenen hiyerarşi, rol ve statü şekli, örgüt yapısının<br />
iskeletini oluşturtur. Genel yönetim şekline<br />
bağlı olarak benimsediğimiz kamu örgütlerindeki<br />
62<br />
EĞİTİM-ÖĞRETİM VE BİLİM ARAŞTIRMA DERGİSİ<br />
Nisan / Mayıs / Haziran 2015 Yıl: 11 / Sayı: 33