07.05.2015 Views

egitimebakis33sayi

egitimebakis33sayi

egitimebakis33sayi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Eğitim Denetiminde Değişim Süreci ve Paradigma Arayışları<br />

tim sistemini son derece sorunlu bir hale getirdiği,<br />

bu kadar çok sayıda denetim birimi ve elemanına<br />

rağmen, israf ve yolsuzlukların önüne geçilemediği,<br />

netice itibariyle kamu denetim sisteminin etkisiz<br />

olduğu ifade edilmektedir.” şeklinde bu haliyle<br />

mevcut teftiş kurullarının fonksiyon icra etmekten<br />

uzak olduğu ifade edilmektedir.<br />

Devlet politikası haline gelen kamu reformu<br />

düzenlemeleri, bu tecrübeler ışığında ülkemizi<br />

çağın gerektirdiği bir yönetim zihniyetine ve yapısına<br />

kavuşturmak amacıyla hazırlanmıştır. Bu bağlamda<br />

dönüşülmeye çalışılan yönetim zihniyeti ve<br />

yapısı; katılımcı ve paylaşımcı bir anlayışa, merkez<br />

odaklı olmaktan, vatandaş odaklı olmaya geçişi<br />

hedefleyen, şeffaf, katılımcı, etkili, insan haklarına<br />

saygılı, hedef odaklı, hak ve adalet eksenli bir<br />

anlayışa sahip olmak zorundadır. Tartışmaların halen<br />

devam ettiği söz konusu paradigma değişimi<br />

sürecinde, AB ve özellikle Anglo-sakson ülkeler<br />

olmak üzere tüm dünyada uygulanan model olarak,<br />

iç denetim modelinin kamuda yerini alması<br />

gündemde gelmiş ve tüm kamu sektörlerinde<br />

5018 sayılı yasa gereğince uygulama aşamasına<br />

geçilmiş bulunmaktadır. Bu çerçevede yendi paradigma<br />

arayışlarının (kendimize has niteliklerimizin<br />

dışında) bir yanı da iç denetimin öngördüğü<br />

yapısal düzenlemeler doğrultusunda yürütülmeye<br />

başladığı görülmektedir.<br />

Bu genel gerekçelerin içerisinde eğitim sistemimizin<br />

denetim alt yapısıyla ilgili olarak yapılabilecek<br />

düzenlemeleri de bu kapsamda değerlendirilme<br />

lüzumu söz konusudur.<br />

Yönetimin temel fonksiyonları arasında denetim<br />

önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle özelleştirme<br />

ve yerinden yönetimin gündeme geldiği<br />

bir ortamda, denetimin anlamı ve önemi daha da<br />

artmaktadır. Devletin düzenleyici ve denetleyici<br />

olarak halkın yararını koruyacak bir işlev üstlendiği<br />

günümüz dünyasında yönetimin kalitesi denetimin<br />

kalitesi ile yakından ilişkili hale gelmektedir.<br />

Ne var ki ülkemizde arzu edilen nitelikte bir denetim<br />

sistemi oluşturulamamıştır. Mevcut denetim<br />

sistemine bakıldığında ilk akla gelenler; fazla<br />

sayıda ama etkisiz denetim, kurallara uygunluğa<br />

ve geçmişe dönük denetim, hedeflerden ve performans<br />

göstergelerinden yoksun bir denetim ve<br />

yetersiz kamuoyu denetiminin olduğu net ve açık<br />

olarak görülmektedir. Çoğu kez rutinin dışına çıkaönünde<br />

hep bir engel olarak görülmüştü. Bu durum,<br />

katı devletçi ve otokratik tutumun ve meslek<br />

taassubunun ürünü idi. Ancak, inşa edilmeye çalışılan<br />

yeni denetim yapısı, klasik anlayış üzerinden<br />

yürütülmeye çalışılması durumunda, görev ve<br />

sorumluluk alanların belirsizlik, görev binişmeleri<br />

gibi sürece bağlı birçok problemle karşılaşılacaktır.<br />

Aynı zamanda müfettişlerin mesleki anlamda<br />

iş doyumsuzluğu, tükenmişliği gibi birçok sorun<br />

da gündeme gelecektir. Bu haliyle yürütülmeye<br />

çalışılan denetim sisteminde yasada belirtilen yetkilerin<br />

icra edilebilmesi için, teftiş sisteminin hiyerarşik<br />

pozisyonunu ve görev tanımlarının yeniden<br />

düzenlenmesi yerinde olacaktır.<br />

Paradigma Arayışları<br />

Giriş bölümünde değinildiği üzere, Türk kamu<br />

yönetim ve denetim yapısındaki fayda üretmeyen<br />

katı bürokratik, hiyerarşik ve devletçi yapıdan bir<br />

an evvel kurtulma lüzumunu hissederek son on<br />

yıldır (2004’ten beri) kamu reformu yasa tasarısını<br />

bir devlet/hükümet projesi olarak gündeme getirmeye<br />

çalışmaktadır. Dünyada yönetim anlayışını<br />

ve yapılarını köklü bir şekilde etkileyen veya<br />

uyaran değişim faktörlerine ana başlıklar olarak<br />

baktığımızda; ekonomi teorisinde, yönetim teorisinde,<br />

özel sektörün rekabetçi yapısında, toplumsal<br />

bilinçlenmeye bağlı eleştiri ve değişime olan<br />

taleplerde ve buna bağlı sivil toplumların güçlenmesine<br />

bağlı değişimlerin olduğu görülmektedir.<br />

Yalın bir şekilde ifade edilecek olursa, toplumun<br />

taleplerine karşı daha duyarlı, katılımcılığa önem<br />

veren, hedef ve önceliklerini netleştirmiş, hesap<br />

veren, şeffaf, daha küçük ancak daha etkin bir<br />

kamu talebi dile getirilme dönemine girilmiştir.<br />

Kamu kurum ve kuruluşlarının üretimden çekilmesi,<br />

düzenleyici işlevinin güçlendirilmesi, özel<br />

sektör ve toplum ile paydaşlık ilişkisi geliştirmesi<br />

öngörülmektedir.<br />

Eski Bakanlardan Ömer Dinçer (ve Cevdet<br />

Yılmaz) tarafından hazırlanan 2007 tarihli bir raporda;<br />

“2003 yılı Haziran ayı itibariyle, Türkiye’de<br />

50’den fazla teftiş biriminde 23.104 müfettiş, kontrolör,<br />

denetmen, hesap uzmanı ve diğer denetim<br />

elemanları görev yapmakta olup belediyeler ve<br />

KİT’lerdeki müfettişler bu sayıya dâhil değildir.<br />

Denetim sisteminin siyasi tercihler ile amaç dışı<br />

kullanıldığı ve var olan keyfi yaklaşımların dene-<br />

Yıl: 11 / Sayı: 33<br />

Nisan / Mayıs / Haziran 2015<br />

EĞİTİM-ÖĞRETİM VE BİLİM ARAŞTIRMA DERGİSİ<br />

65

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!