• EKONOMİBüyüme Hız KestiHükümet, Orta Vadeli Program’da 2012 yılı içinyüzde 4’lük bir büyüme öngörmüştü. Aynı belgede2013-2014 yılları içinde büyüme tahmini yüzde 5’ti.2011’deki yüzde 8.5’luk büyüme performansının ardındanekonomi inişe geçti. Hızlı yavaşlama sinyali2012’de yüzde 4’lik büyüme hedefinin de tutturulamayacağınıgösteriyor. Dahası, büyüme bir kez ivmekaybettikten sonra, izleyen iki yılda da yüzde 5 hedefinintutturulması zorlaşıyor.2012’nin ilk çeyreğinde yüzde 3.3 büyüyen Türkiyeekonomisi ikinci çeyrekte ancak yüzde 2.9’lukbir tempo yakalayabildi. Böylelikle 2012 ilk yarısındageçen yılın aynı dönemine göre ancak yüzde3.1’lik bir büyüme sergilendi.Büyümenin alt kalemlerine indiğimiz zamandaha vahim bir tabloyla karşılaşıyoruz. Sektörelbazda, kilit nitelikteki, başka sektörlere istihdamyaratmada da önemli rolü bulunan inşaat sektörüadeta durma noktasında. Sektör birinci çeyrektekiyüzde 2.7’lik büyümenin ardından, ikinci çeyrekteancak yüzde 0.4 kıpırdayabilmiş. İç talebin hız kesmesiyleticaret sektörü de yılın ilk iki çeyreğindesırasıyla yüzde 0.8 ve 1.5’luk büyüme kaydedebilmiş.İmalat sanayi ve ulaştırmada ise yılın ilk yarısındayüzde 3.2 ila 4.5 oranında daha tatminkarbir büyüme performansı ortaya çıkmış. Bu sektörelfarklılığın nedenlerini bulabilmek için harcama yöntemiylehesaplanan verilere bakmak gerekiyor.Harcamalar bazında GSYH büyüme hızlarına gözatınca, iç talebin durma noktasına geldiği net birbiçimde fark ediliyor. 2012’nin ikinci çeyreğindetoplam tüketim sadece yüzde 0.2 artmış. Kamudayüzde 4.4’lük bir genişleme görülürken, özel tüketimgenişlemek bir yana, yüzde 0.5 gerilemiş. Kısacatek tek yurttaşlar ve özel şirketler tüketimleriniazaltmışlar. Tüketim yavaşlarken, sabit sermayeyatırımları tamamen durmuş. Kamu yatırımlarındayüzde 4, özel sektör yatırımlarında yüzde 7.9’lukbir düşüş gözlenmiş. Özel sektör makine-teçhizatyatırımlarındaki düşüş yüzde 11.6’ya kadar varmış.Stoklar yüzde 0.8 düşerken, toplam nihai yurt içitalep düşüşü 2012’nin ikinci çeyreğinde yüzde 1.8’eulaşmış. Peki tüm harcama gruplarında gerilemevarken, GSMH 2012’nin ikinci çeyreğinde düşük deolsa, nasıl yüzde 3.2’lik bir büyüme yakalamış?Sorunun cevabı dış ticarette yatıyor. Türkiye netmal ve hizmet ihracatını artırarak, 2012’nin birinciçeyreğinde büyümeye 4.6, ikinci çeyreğinde iseyüzde 5.7 katkı yapmasını sağlamış. Özetle, yurtdışınadaha fazla mal ve hizmet ihracatı yaparken,yurtdışından daha az mal ve hizmet almışız. Türkiyehâlâ dış ticaret açığı veriyor, ithalatımız ihracatımızınçok üstünde seyretmeye devam ediyor. Amabiri artarken, diğeri azalınca; büyümeye net katkıyapmış oluyor. Rakamlar ihracatın yılın birinci çeyreğindeyüzde 12.4, ikinci çeyreğinde yüzde 14.2arttığını, buna karşın ithalatın sırasıyla yüzde 0.7ve yüzde 3.5 gerilediğini gösteriyor. Dünyada özelliklede Türkiye’nin bir numaralı ihracat kapısı AvroBölgesi’ndeki durgunluğu göz önüne alırsak, netihracat yoluyla büyümenin sınırlarına gelindiğini,2012’nin ikinci yarısının daha da çetin geçeceğinikolaylıkla söyleyebiliriz. Bu arada büyümenin altınihracatından kaynaklanan hayali boyutunu hatırlatalımve bu rakam düşülünce gerçek büyüme rakamınındaha da aşağılarda gerçekleştiğini ekleyelim.Değerli iktisatçı Mustafa Sönmez’e göre büyümeninstop etmesinin en önemli nedeni, aile harcamalarınınbıçak gibi kesilmesi. Hane halklarınınönce borçlarını artırmaları, borca battıktan sonrada kabuklarına çekilmeleri!Gerçekten de son yılların büyümesinde anarüzgâr hane halkı tüketim harcamaları. Özellikleotomotiv, konut, beyaz eşya satın almaları ile ithalatve ithalata bağımlı sanayi büyümesi yükünütuttu. Ama bu tüketimin borçla-harçla, kredi ileyapıldığı unutulmamalı. Tüketici kredileri, kredikartı borçlanmaları ve borcu borçla kapatmak içinbaşvurulan ihtiyaç kredileri hızla tırmandı. Tüketicikredilerinin bakiyesi Ağustos 2012 sonu itibariyle183 milyar liraya, kredi kartı borçları 66 milyar lirayayükseldi. Tahsili gecikmiş kredi kartı ve tüketicikredisi borçları, tüketici finansman şirketlerineolan borçlar, takipteki tüketici finansman alacakları,TOKİ’ye olan borçlar, bankaların varlık yönetimşirketlerine sattıkları donuk kredi alacakları da hesabakatıldığında, ailelerin borçlarının Ağustos 2012sonunda 280 milyar liraya yaklaştığı tahmin ediliyor.2011 sonunda bu borç 252 milyar TL idi. Bugün ailelergelirlerinin yüzde 55’inin üstünde bir borç yüküaltında görünüyorlar. TÜİK’in Gelir ve Yaşam Koşullarıanketini yanıtlayan ailelerin yüzde 62’si, konutalımı ve konut masrafları dışında borç ve taksit ödemeleriolduğunu, borçlu olanların yarısına yakını daborç ve taksit ödemelerinin kendilerine çok yük getirdiğinibelirtmişler… İki yıl boyunca büyümeye engüçlü desteği veren iç tüketimin 2012’de bıçak gibikesilmesi, artan borç yükü ile ilgilidir… (MustafaSönmez, Cumhuriyet 24 Ağustos 2012).Türkiye’nin de finansallaşma sürecinden payınıalması, sade yurttaşların finansal manivelalar yoluylagelirlerinin ötesinde bir harcama gücüne ulaşmalarıoyununda yolun sonuna gelinmiş görünüyor.20BÜLTEN • TEMMUZ-AĞUSTOS 2012
Peki bu durumda biraz nefes almak nasıl mümkünolabilir? Prof.Dr. Korkut Boratav’a göre, yine dış talebebel bağlamaktan başka çıkar yol görünmüyor:“Bir kez daha ekonominin seyri, uluslararası gelişmelerebağlı kalacaktır. ABD ve AB merkez bankalarılikidite pompalamalarına yeniden başlarlarsa,“komşuda pişen bize de düşecek”, ekonomi canlanabilecektir.Yunanistan-İspanya sorunları tıkanırve finansal gerginlikler yoğunlaşırsa, Türkiye ekonomisiküçülme patikasına sürüklenebilecektir.” (SolPortal, 16 Eylül 2012)Gelir Dağılımı Bozukluğu Aynen SürüyorTÜİK’in açıkladığı verilere göre, Türkiye’de enyoksul yüzde 10’luk kesim gelirin sadece yüzde2.2’sini alırken, en zengin 10 ise yüzde 31.3’ünekonuyor. Nüfusun ilk yüzde 50’si gelirin dörtte birininaltında, toplam yüzde 23.4’üne sahip olabiliyor.Nüfusun en yoksul yüzde 60’ının toplam geliri, ancaken zengin 10’a erişebiliyor. 2006-2011 arasındakiveriler ülkemizdeki gelir uçurumunda zamaniçerisinde belirgin bir değişim kaydedilmediğinigösteriyor.Türkiye OECD ülkeleri içerisinde Meksika’dansonra gelir dağılımı en bozuk ülke. Ama bu çarpıklıkadeta kanıksanmış gibi görünüyor. Çünkü TÜİK’inanket sonuçlarına bakılırsa halkın yüzde 62.1’i mutluolduğunu söylüyor. Yüzde 28’lik bir ara kategorininyanında, nüfusun yalnızca yüzde 9.9’u mutsuzluğunuvurgulamaktan çekinmiyor.Bazı sosyal göstergelere bakınca;- Nüfusun yüzde 59.6’si kendi konutunda oturuyor.- Yüzde 41.6’sının çatısı sızdırıyor.- Yüzde 26.7’sinin odaları güneş görmüyor.- Yüzde 23.7’si konut masraflarını çok ağırbuluyor.- Yüzde 60.2’si yeni giysi alabiliyor.- Yüzde 13.5’i evden uzakta bir hafta tatilyapabiliyor.- Yüzde 67.6’sı beklenmedik harcamaları karşılayamıyor.- Yüzde 38.2’sinin borcu bulunmuyor.2007 ile 2011 verilerini karşılaştırınca, muhtemelengiysi fiyatlarının ucuzlamasının etkisiyle sadeceyeni giysi alabilenlerin oranında yüzde 15’eyakın bir iyileşme gözleniyor. Buna karşın kadınlarınyüzde 64.6’sı, erkeklerin yüzde 59.5’i mutlu olduğunuifade ediyor. Bu durumu medya ortamının çizdiğipembe tabloya, toplumsal muhalefetin etkisizliğinebağlamak mümkün. Yine aynı veriler 2011 itibariylenüfusun yüzde 16.1’inin yoksulluk sınırınınaltında bulunduğunu gösteriyor. Gelir dağılımı bozukluğutüm dünyada önemli bir sorun olmaya devamediyor. UNCTAD 2012 yıllık raporunu bu temayaayırmış. Gelir dağılımı bozukluğunun azaltılmasınayönelik ekonomi politikası önerileri de geliştirmiş.UNCTAD’a göre, bir kez gelir dağılımı bozulmasıekonomileri şoklara daha dayanıklı yapmıyor. Aksine,üretkenliğin altındaki ücret artışları ve iş güvencesininazalması iç talebi istikrarsızlaştırıyor. İçtalebin yetersizliğini hane halkı borcunu artırarakveya borsa ve konut balonlarıyla gidermeye çalışanzihniyet, krizlere neden olabiliyor.Gelir dağılımı bozukluğunu gidermeye yönelikönlemler, emek piyasasının uygun işlemesini sağlamalıdır.Birincisi, ücret artışı, mümkünse asgariücret artışı üretkenlik artışının gerisinde kalmamalıdır.İkincisi, bu artışlar enflasyona göre ayarlanmalıdır.Üçüncüsü, eşit işlere eşit ücret ödenmeli,bu husus tek tek firmaların insafına bırakılmamalıdır.Türkiye’nin ekonomi politikalarının da bu ilkelerdoğrultusunda şekillenmesi hem gelir dağılımıbozukluğundan mağdur duruma düşen kitlelerinyaşam koşullarını iyileştirebilir, hem de ekonominingenel performansını olumlu etkileyebilir.Tablo: Türkiye’de gelir Dağılımı (%)2007 2008 2009 2010 20111 Yüzde 10 2.2 2.2 2.1 2.2 2.22 Yüzde 10 3.6 3.6 3.5 3.6 3.63 Yüzde 10 4.7 4.6 4.6 4.7 4.84 Yüzde 10 5.9 5.7 5.7 5.9 5.85 Yüzde 10 7.0 6.9 6.9 7.0 6.910 Yüzde 10 31.6 30.9 32.2 30.9 31.3Sonunda Bütçe de BozulduAKP hükümetinin ekonomi politikaları tartışılırkenen büyük övünç kaynağı bütçe açıklarının aşağılaraçekilmesiydi. Hükümet sözcüleri lafa “malidisiplinle” başlar “mali disiplinle” bitirirdi. Gerçektende ekonominin hızlı büyüme kaydettiği yıllardabütçe dengesi tutturulmuştu. Küresel kriz öncesinde2006’da bütçe açığı GSMH’nin yüzde 0.6’sınakadar çekilmiş, 2009’da küresel krizin en şiddetlehissedildiği yılda yine yüzde 5.5’luk bir açık kaydedilmişti.2011’de ise yüzde 1.3’lük bir açıklabütçe performansı tekrar iyileştirilmişti. ÇünküTürkiye’de benzeri görülmemiş bir kamu maliyesirejimi uygulanıyordu. Bütçenin vergi gelirleri içerisindeaslan payı dolaylı vergilere aitti. Örneğin2011 yılında 169 milyar TL’lik vergi gelirlerinin 68milyar TL’sini dahilde alınan ÖTV ve KDV gibi dolaylıvergilere, 34 milyar TL’sini ise dış ticaretten• EKONOMİBÜLTEN • TEMMUZ-AĞUSTOS 2012 21
- Page 3 and 4: 4Oniki yıldır titiz çalışmalar
- Page 5 and 6: BAŞLARKENDeğerli Meslektaşlarım
- Page 7 and 8: YENİ MESLEKTAŞLARIMIZBELGELERİN
- Page 9 and 10: laştırmaktı. Yani vergi kaygıs
- Page 11 and 12: yerde tehdit eder.” sözünü hat
- Page 13 and 14: İŞ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞ
- Page 15 and 16: İsrail, kuzey sahili açıklarınd
- Page 17 and 18: dışa bağımlılık gerektirmemel
- Page 19 and 20: Türkiye’nin Bono*’su dediler.
- Page 21: EKONOMİDE TATSIZ SONBAHARProf. Dr.
- Page 25 and 26: KitapKörleşmeAli İrfan YILMAZSMM
- Page 27 and 28: FİNANSMAN GİDER KISITLAMASISalim
- Page 33 and 34: devrinde tevkifat uygulaması için
- Page 35 and 36: YAPILAN SON DEĞİŞİKLİKLERÇER
- Page 37 and 38: gulanacak vergi indirimi oranı %90
- Page 39 and 40: tarihinden sonra ise kalan süre ka
- Page 41 and 42: envanter ile bilanço düzenler ve
- Page 43 and 44: fiilen ortada bulunmayanlar, yukar
- Page 45 and 46: veya kooperatifin ise iflas işleml
- Page 47 and 48: leri ve finansal durumu hakkında f
- Page 49 and 50: KISMİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİN
- Page 51 and 52: ÖRNEKLERLE SİGORTALININALACAĞI S
- Page 53 and 54: işçi 30.05.2010 tarihinde iş kaz
- Page 55 and 56: Ortalama günlük kazanç: 714,97/
- Page 57 and 58: yetlerinin sona erdiği tarihten it
- Page 59 and 60: SERBEST MUHASEBECİ 1 VE SERBEST MU
- Page 61 and 62: işletmecilik, muhasebe, finans, ma
- Page 63 and 64: Diğer taraftan aynı maddenin 3 ü
- Page 65 and 66: i bilmeden kullandığı belirlenen
- Page 67 and 68: meslek mensubunun ortalama 50 ila 2
- Page 69 and 70: YENİ TÜRK TİCARET KANUNU'NAGÖRE
- Page 71 and 72: zarar gören kişinin şikâyetine
- Page 73 and 74:
ve yasal gündemin belirlenmesinden
- Page 75 and 76:
programlarının Tarım ve Köyişl
- Page 77 and 78:
-IV-6337 SAYILI TÜRK AKREDİTASYON
- Page 79 and 80:
Ayrıca, Sosyal Güvenlik Kurumu Ba
- Page 81 and 82:
kümlü bulundukları kuralları, b
- Page 83 and 84:
-XIX-41 SERİ NO’LU MOTORLU TAŞI
- Page 85 and 86:
iradenin şirketin parasının kull
- Page 87 and 88:
YARGI KARARLARIT.C.DANIŞTAYDÖRDÜ
- Page 89 and 90:
adı geçen Şahıs ve müzakereler
- Page 91 and 92:
Diğer taraftan, İşletmenize kay
- Page 93 and 94:
olduğu,- 4/2 nci maddesinde, bir h
- Page 95 and 96:
olmayan gayrimenkullerin kiralanmas
- Page 97 and 98:
irinci fıkrasının (k) bendinde b
- Page 99 and 100:
sı zorunlu defterlerde;-Tasdik iş
- Page 101 and 102:
nizasyon hizmetleri, pazar araştı
- Page 103 and 104:
in, kiralamak veya çeşitli şekil
- Page 105 and 106:
GECİKME ZAMMI ORANLARIDönemi Ayl
- Page 107 and 108:
PERAKENDE SATIŞ FİŞİ, YAZAR KAS
- Page 109 and 110:
İŞSİZLİK ÖDENEĞİ VE SÜRESİ
- Page 111 and 112:
ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARI• Fatu
- Page 113 and 114:
57 103 Yıllık İzin Ücretini Yas
- Page 115 and 116:
5510 - Madde: 102İDARİ PARA CEZAL
- Page 117 and 118:
• Defter Kayıtlarının Geçersi
- Page 119 and 120:
• Ticaret Sicil Memurluklarınca
- Page 121 and 122:
DİĞERARAÇ MUAYENE ÜCRETLERİOto