07.04.2023 Views

Büyük Çatişma

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler. ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler.

ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Büyük</strong> Çatışma<br />

Bir keresinde sorgucuların (Engizisyon müfettişlerinin) önüne bir aile getirildi. Bu aile<br />

Katolik kilisesindeki Rab’bin Sofrasına katılmadıkları ve evlerinde tapındıkları için<br />

tutuklanmışlardı. En küçük oğul şöyle cevap verdi: “Diz üstü çöküp zihinlerimizi<br />

aydınlatması ve günahlarımızı bağışlaması için Tanrı’ya dua ediyoruz. Kralımızın ve<br />

yöneticilerimizin bol ve mutlu bir yaşam sürmeleri için yalvarışta bulunuyoruz. Tanrı’nın<br />

diğer görevlileri korumasını diliyoruz.” Sonuç olarak babayla oğullardan birinin<br />

yakılmasına karar verildi.<br />

Yalnızca erkekler değil, bayanlar ve hizmetçi kadınlar da yılmayan bir cesaret<br />

gösterdiler. Kadınlar kazıklarda kocalarının yanında yer alırdı. Alevler eşlerini yutarken<br />

ezgiler ve mezmurlar söyleyerek onları teselli ederlerdi. Genç bayanlar, sanki uykuya<br />

dalıyormuş gibi sakin bir şekilde ölüme atılırdı. Yakılmak üzere meydanlara çıkmadan önce<br />

düğünlerine hazırlanır gibi en güzel giysilerine bürünürlerdi.<br />

Zulüm. gerçeğin uğruna tanıklık edenlerin sayısını artırdı. Kral her geçen yıl zalimliğini<br />

daha da sertleştiriyordu, ama gerçek yenik düşmedi. Tanrı’ya tapınma özgürlüğünü<br />

Hollanda’ya Orangelı William getirdi.<br />

Reform danimarka’da<br />

Müjde kuzey ülkelerine rahatça girdi. Wittenberg’deki öğrenciler Reform inancını<br />

İskandinavya’ya taşıdılar. Luther’in yazıları da ışığı yaymaya devam ediyordu. Kuzeyin sert<br />

insanları, Romanın batıl inançlarından ve çürümüşlüğünden Kutsal Kitap’ın yaşam veren<br />

gerçeklerine koşuyordu.<br />

‘Danimarka’nın reformcusu’ Tausen, gençliğinde güçlü bir zeka sergilemiş ve manastıra<br />

kapatılmıştı. Kiliseye büyük hizmetlerinin dokunacağı düşünülüyordu. Üstelik yetenekliydi<br />

de. Genç öğrenciye Almanya’da ya da Hollanda’da bir üniversite seçmesi söylendi. Ancak<br />

tek bir koşul vardı: Sapkınlığa kapılma tehlikesi olduğundan Wittenberg’e hiç gitmeyecekti.<br />

Keşişler kendisine böyle söylediler.<br />

Tausen, Roma’nın güçlü kalelerinden biri olan Cologne’ye gitti. Kısa zamanda midesi<br />

bulanmaya başladı. Öte yandan Luther’in yazılarını ele geçirip büyük bir zevkle okuyordu.<br />

Böyle yapmakla üstlerinin desteğini yitirme tehlikesinde olduğunun farkındaydı. Bu yüzden<br />

kararını verdi. Üniversite yaşamına Wittenbergde bir öğrenci olarak devam edecekti.<br />

Danimarka’ya döndükten sonra sırrını açıklamadı, ama birlikte olduğu kişileri yavaş<br />

yavaş daha pak bir imana yönlendirmeye başlamıştı. Sonra Kutsal Kitap’ı açtı ve günahlının<br />

tek kurtuluş ümidi olarak Mesih’i vaaz etti. Tausen’i Roma’nın savunucusu olarak gören ve<br />

umut bağlayanlar küplere bindi. Manastırdaki görevinden alınarak bir hücreye tıkıldı.<br />

Tausen hücresinin demirleri arasından çevresindekilere gerçeğin bilgisini anlatmaya devam<br />

ediyordu. Eğer Danimarkalı zalimlerin sapkınlıkla uğraşına ustalığı olsaydı, Tausen’in sesi<br />

bir daha asla duyulmayabilirdi. Ama onu derinlerdeki bir zindana atmak yerine, manastırdan<br />

tümüyle kovdular.<br />

93

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!