07.04.2023 Views

Büyük Çatişma

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler. ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler.

ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Büyük</strong> Çatışma<br />

John Knox Tanrı Sözünün gerçekleriyle beslenmek için kilisenin geleneklerine sırtını<br />

çevirdi. Wishart’ın öğretişi, onun Roma’yı terk etmesine ve zulüm gören reformculara<br />

katılmasına neden oldu.<br />

Dostları vaaz vermesi için Knox’a üsteliyor, ama o bu sorumluluktan çekiniyordu.<br />

Günler boyunca kendisiyle savaştıktan sonra karar verdi. Yılmak bilmeyen bir cesaretle<br />

hizmet etmeye başladı.<br />

Bu içten reformcu, insandan korkmuyordu. İskoçya kraliçesiyle yüz yüze geldiğinde, onu<br />

ne tehditler ne de vaatler yıldırabildi. Kraliçe ona devletin yasakladığı bir inancı halka<br />

öğrettiğini ve böylece yöneticilere boyun eğmekle ilgili Tanrı yasasını çiğnediğini söyledi.<br />

Knox şöyle karşılık verdi: Eğer İbrahim’in soyu, Firavun’un inancını benimsemiş olsaydı,<br />

bugün inancımız ne olacaktı? Ya da elçilerin dönemindeki herkes Roma imparatorlarının<br />

inancını benimsemiş olsaydı, yeryüzünde şimdi hangi inanca yer olacaktı?”<br />

Mary şöyle dedi: “Sen Kutsal Yazıları farklı bir şekilde yo- rumluyorsun, onlar (Roma<br />

katolikleri) farklı şekilde yorumluyor. Kime inanayım, kim yargıç olacak?”<br />

Knox, “Sözünü açıkça söylemiş Tanrı’ya inanacaksınız” diye karşılık verdi, “Tanrı’nın<br />

sözü gayet açıktır. Kendisiyle asla çelişkiye düşmeyen Kutsal Ruh, zor anlaşılan bazı<br />

metinleri, başka metinlerde daha açık bir şekilde ortaya koyacaktır.”<br />

Korkusuz Knox, İskoçya papalıktan özgür olana dek hayatını tehlikeye atarak hedefine<br />

koşmaya devam etti.<br />

İngiltere’de Protestanlığın ulusal inanç olarak yerleşmesi, zulmü durdurmamış, ama<br />

azaltmıştı. Roma’nın birçok unsuruna hala yer veriliyordu. Papanın üstünlüğü reddedilmiş,<br />

ama onun yerine kilisenin başı olarak kral geçmişti. Müjdenin paklığından hala büyük bir<br />

kopuş vardı. Dinsel özgürlük henüz anlaşılmamıştı. Protestan yöneticiler Roma’nın zalim<br />

yöntemlerine çok nadir olarak başvursalar da her insanın kendi vicdanına göre Tanrı’ya<br />

tapınma hakkı tam anlamıyla benimsenmemişti. Birçok kişi yüzlerce yıl boyunca<br />

bölücülükle suçlanarak baskı gördü.<br />

Binlerce kilise önderi sürülüyor<br />

On yedinci yüzyılda binlerce kilise önderi sürüldü ve insanların kilise tarafından<br />

onaylanan toplantılar dışında herhangi bir dinsel toplantıya katılması yasaklandı. Rab’bin<br />

zulüm gören çocukları, ormanın derinliklerinde toplanarak dualarına ve övgülerine devam<br />

ettiler. Birçokları imanlarından ötürü acı çekti. Tutukevleri doldu, aileler parçalandı. Her<br />

şeye rağmen onların tanıklığı susturulamadı. Birçoklan Amerika’ya sürüldü; orada sivil ve<br />

dinsel özgürlüğün temellerini attılar.<br />

John Bunyan adında bir kişi, suçlularla dolu bir zindanda gökyüzünün havasını soludu;<br />

ölüm diyarından göksel kente doğru yol alan ‘İmanlının Yolculuğu’ adlı harika eserini<br />

97

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!