07.04.2023 Views

Büyük Çatişma

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler. ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler.

ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Büyük</strong> Çatışma<br />

Melekler bu sevinçli müjdeyi kabul edip başkalarına da bildirecek kişilere ilan ettiler.<br />

Mesih kendisini alçaltarak kul özü almıştı. Kendisini günaha karşılık kurban olarak<br />

sunacaktı. Ancak melekler, En Yüce Olan’ın Oğlunun, insanların önünde alçaldığı zaman<br />

bile karakterine uygun düşen bir soyluluk ve yücelikle gö-rünmesini arzuladılar.<br />

Yeryüzünün büyük insanları İsrail’in başkentinde toplanıp O’nu karşılayacak mıydı?<br />

Melekler, Mesih’i bekleyen topluluğa O’nu tanıtacak mıydı?<br />

Bir melek yeryüzünü ziyaret ederek kimlerin İsa’yı karşılamaya hazır olduğuna baktı.<br />

Mesih’in gelişi çok yakın olduğu halde hiçbir övgü ezgisi duymadı. Melek seçilmiş kentin<br />

ve Tanrı huzurunun yüzyıllarca doldurmuş olduğu tapınağın üzerinde dolaştı. Orada da pek<br />

bir fark yoktu. Kibirli kahinler debdebe içinde kirli kurbanlar sunmakla meşguldü. Ferisiler<br />

insanlara yüksek sesle sesleniyor, sokak köşelerinde gösterişli dualar sunuyordu. Krallar,<br />

düşünürler, rabbiler ve başka herkes, insanların Kurtarıcısının görünmek üzere olduğundan<br />

habersizdi.<br />

Göksel haberciler bu utandırıcı haberi vermek üzere göğe dönecekken sürülerini güden<br />

bir grup çobanla karşılaştılar. Onlar yıldızlı göklere bakarken Mesih’le ilgili peygamberliğin<br />

ne zaman gerçekleşeceğini düşünüyor, dünyanın Kurtarıcısının gelişini özlüyordu. Bu çoban<br />

grubu göksel bildiriyi almaya hazırdı. Birdenbire göksel yücelik tüm ovayı doldurdu.<br />

Meleklerden oluşan bir ordu gözle görünür oldu. Sanki tek bir meleğin taşıyamayacağı<br />

kadar büyük bir sevinç vardı. Hepsi tek bir ağızdan bir gün bütün uluslardan kurtulanların<br />

söyleyeceği şu sözleri duyurdular: “En yücelerde Tanrı’ya yücelik olsun, yeryüzünde O’nun<br />

hoşnut kaldığı insanlara esenlik olsun!” (Luka 2:14).<br />

Bu Beytlehem öyküsü ne harikadır! İmansızlığımıza, gururumuza ve kendimize yeter<br />

oluşumuza nasıl da meydan okur. Zamanı yorumlama konusunda bizim de başarısız<br />

olmamamız ve ziyaret edildiğimiz günü bilmemiz için bizi nasıl da uyarır!<br />

Melekler, Mesih’in gelişini sadece çobanların beklemediğini biliyordu. Tanrıtanımazlar<br />

arasında da O’nu arayanlar vardı. Doğunun zengin ve soylu bilgeleri Yakup’tan yükselecek<br />

olan yıldızı öğrenmişlerdi. Hem İsrail’i teselli ederek ulusları aydınlatacak hem de tüm<br />

yeryüzünü kurtaracak kişiyi hevesle bekliyorlardı (Luka 2:25,32; Elçilerin İşleri 13:47).<br />

Gökyüzünün gönderdiği yıldız Yahudi olmayan insanları yeni doğan Kral’ın yanına<br />

götürdü.<br />

Mesih ‘ikinci kez, kurtuluş getirmek için kendisini bekleyenlere görünecektir’ (İbraniler<br />

9:28). Kurtarıcının doğuşunun haberi gibi ikinci geliş bildirisi de halkın din önderlerine<br />

teslim edilmedi. Onları gökyüzünden gelen ışığı reddetmişlerdi; bu yüzden elçi Pavlus’un<br />

tanımladığı grubun içinde yer almıyorlardı; “Ama kardeşler, siz karanlıkta değilsiniz ki, o<br />

gün sizi hırsız gibi yakalasın. Siz hepiniz ışığın oğulları, gündüzün oğullarısınız. Geceye ya<br />

da karanlığa ait değiliz” (1 .Selanikliler 5:4,5).<br />

120

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!