07.04.2023 Views

Büyük Çatişma

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler. ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler.

ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Büyük</strong> Çatışma<br />

önce onu inançlarından döndürmeye çalışmanızı beklemiyorduk doğrusu. Benim<br />

bölgemdeki hiçbir eğitimli kişi bana Martin’in öğretilerinin küstahça, Mesih karşıtı ya da<br />

sapkın olduğunu bildirmedi.” Vali bir reformun gerekli olduğunu görüyordu. Kilisede yeni<br />

bir etkinin oluşumundan hoşnuttu.<br />

Reformcunun tezlerinin şato kilisesinde açıklanmasının üzerinden bir yıl geçti. Yazıları<br />

her yerde Kutsal Yazıya karşı yeni bir ilginin alevlenmesine neden oluyordu. Yalnız<br />

Almanya’dan değil, diğer ülkelerden gelen öğrenciler üniversiteye akın ettiler. Wittenberg’i<br />

ilk kez gören genç adamlar, ellerini göğe kaldırarak ışığını bu kent aracılığıyla yansıtan<br />

Tanrı’ya övgüler sundular.<br />

Luther Roma Katolikliğinin yanılgılarından henüz kısmen kurtulmuştu. Buna rağmen<br />

şöyle yazdı: “Papaların fermanlarını okuyorum. Papanın kendisi Mesih karşıtı mı, yoksa<br />

onun elçisi mi bilemem, ama Mesih’i öyle yanlış bir şekilde temsil ediyor ki...”<br />

Roma, Luther’in saldırılarıyla giderek daha fazla çileden çıkmaya başlamıştı. Fanatik<br />

karşıtlar, hatta Katolik üniversitelerindeki doktorlar bile, Luther’i öldürenin günahsız<br />

olacağını ilan ettiler. Ama Tanrı onu koruyordu. Öğretileri her yere<br />

yayılıyordu. Manastırlarda, soyluların şatolarında, üniversitelerde ve kralların saraylarında<br />

işitiliyordu.<br />

O sıralarda Luther, ‘imanla aklanma’ gerçeğinin Bohemyalı reformcu Huss tarafından da<br />

öne sürüldüğünü buldu. “Pavlus, Augustine ve ben aslında farkında olmadan Huss’ı<br />

izliyormuşuz!” “Meğerse gerçek geçen yüzyıl ilan edilmiş ve yakılmış!”<br />

Luther üniversitelere ilişkin şöyle yazdı: “Üniversiteler Kutsal Yazıları açıklamak ve<br />

gençlerin yüreklerine kazımak için titizlikle gayret göstermezlerse, cehennemin kapıları<br />

haline gelecekler... Tanrı’nın sözüyle meşgul olmayan insanları barındıran her kuruluş<br />

bozulacaktır.”<br />

Bu sözler Almanya çapında duyuldu. Ulusun tümü karıştı. Luther’in karşıtları Papanın<br />

ona karşı ciddi kararlar almasını istediler. Öğretilerinin derhal yasaklanmasına karar verildi.<br />

Reformcu ve ona bağlı olanlar, dine dönmezlerse aforoz edilmeliydiler.<br />

Korkunç bir kriz<br />

Reform için bu korkunç bir krizdi. Luther patlamaya hazırlanan fırtınadan habersiz<br />

değildi; kendisine destek ve kalkan olması için Mesih’e güveniyordu. “Neler olacak<br />

bilmiyorum, bilmek de istemiyorum... Baba’nın oluru olmadan bir yaprak bile düşmez. Biz<br />

O’nun için çok daha değerliyiz! Söz için ölmeye değer. Çünkü beden alan Söz’ün kendisi de<br />

öldü.”<br />

Papalık bülteni Luther’in eline geçtiğinde şöyle dedi: “Buna tümüyle karşı duruyorum;<br />

sahte ve küstahçadır... Orada, suçlanan Mesih’in kendisidir. Yüreğimde büyük bir özgürlük<br />

53

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!