07.04.2023 Views

Büyük Çatişma

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler. ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler.

ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Büyük</strong> Çatışma<br />

Luther konuşmasına “Yüce imparator, sayın prensler, sevgili yöneticiler” diye seslenerek<br />

başladı. Ardından şöyle devam etti: “Bana dün verilen buyruk uyarınca bugün<br />

huzurunuzdayım. Eğer fark etmeden sizlere ya da saray kurallarına herhangi bir şekilde<br />

saygısızlık edersem, beni bağışlamanızı arz ederim; çünkü ben kralların saraylarında değil,<br />

manastırın ıssızlığında yetiştim” dedi.<br />

Sonra da yayınlanan bazı eserlerindeki iman ve eylem öğre-tilerinin düşmanları<br />

tarafından bile yararlı bulunduğunu anlattı. Bunlara sırt çevirmek, herkesin açıkladığı<br />

gerçekleri mahkum etmek olacaktı. Diğer yazılarında ise papalıktaki çürümeden ve kötüye<br />

kullanımdan söz ettiğini dile getirdi. Bunları reddetmek Roma’nin baskısına destek olmak<br />

ve daha büyük yanlışlara kapı açmak anlamına gelecekti. Başka yazılarında da var olan<br />

kötülükleri savunan insanlara eleştiri getirmişti. Bu eserlere ilişkin normalden sert<br />

davrandığını itiraf etti. Ama bunları da reddedemezdi, çünkü o zaman gerçeğin düşmanları<br />

Tanrı’nın halkını daha fazla ezmek için fırsat bulacaklardı.<br />

“Ben de kendimi Mesih’in savunduğu gibi savunacağım” dedi, “Eğer kötülük yaptımsa,<br />

buna tanıklık edin. Tanrı’nın merhametiyle size yalvarırım, yüce İmparator, sayın prensler<br />

ve her düzeyden gelen kişiler, peygamberlerin ve elçilerin yazılarıyla benim yanılgıya<br />

düştüğümü kanıtlayın. Buna ikna olduğum zaman her türlü yanılgıdan dönmeyi kabul<br />

ediyorum. Kitaplarımı alıp ateşe atan ilk ben olacağım...<br />

“Üzülmekten çok seviniyorum. Çünkü müjde şimdi, tıpkı ilk zamanlarda olduğu gibi bir<br />

bölünme ve ayrılık konusu olmuştur. Tanrı sözünün karakteri ve kaderi budur. İsa Mesih,<br />

barış değil kılıç getirdiğini söylemiştir. Bu tür bölünmelere engel olmaya kalkmayın, çünkü<br />

kendinizi Tanrı’nın kutsal sözüne karşı sava-şırken bulabilirsiniz. Kendi üzerinize büyük<br />

tehlikeleri, hem bu dünyanın yıkımlarını hem de sonsuz yıkımı getirebilirsiniz.”<br />

Luther Almanca konuşmuştu. Şimdi aynı sözcükleri Latince konuşması isteniyordu.<br />

Konuşmasını aynı akıcılıkla tekrarladı. Aslında bu bile Tanrı’nın sağlayışıydı. Birçok prens<br />

yanılgılar ve batıl inançlarla öylesine körleşmişti ki, ilk anlatıda Luther’in mantığını<br />

göremediler. Konuşmanın tekrarı birçok noktanın açıklığa kavuşmasını sağladı.<br />

Gözlerini inatla ışığa kapatanlar, Luther’in sözlerindeki gücün etkisiyle küplere bindiler.<br />

Kurul sözcüsü öfkeli konuştu; “Sana sorulan soruyu cevaplamadın... Net ve açık bir cevap<br />

vermeni istiyoruz. Öğretilerinden dönecek misin, dönmeyecek misin?”<br />

Reformcu şöyle yanıtladı: “Yüce efendimiz madem benden net ve açık bir cevap<br />

istiyorlar, ben de kendilerine istedikleri gibi bir cevap vereceğim. Cevabım şudur: İmanımı<br />

ne Papaya ne de kurullara teslim etmem. Bunların yanılgıya uğradıkları ve kendi içlerinde<br />

çelişkiye düştükleri gün gibi açıktır. Bu nedenle beni bağlayan sadece Kutsal Yazının<br />

tanıklığıdır... Dönmüyorum ve dönmeyeceğim, çünkü bir Hıristiyanın kendi vicdanına karşı<br />

gelmesi olanaksızdır. Elimden başka bir şey gelmiyor. Tanrı bana yardımcı olsun. Amin.”<br />

61

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!