07.04.2023 Views

Büyük Çatişma

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler. ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler.

ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Büyük</strong> Çatışma<br />

Dünyanın beğenisini kazanmak isteyen Protestan kiliseleri, her türlü kötülüğün iyiliğine<br />

inanmıştır; sonuçta da her türlü iyiliğin kötülüğüne inanacaktır. Şu anda Roma’ya karşı<br />

sözde ön yargılı olduğu ve ‘bağnazca’ davrandığı için özür dilemektedir. Birçok kişi orta<br />

çağlardaki düşünsel ve ahlaksal karanlığın Roma’nın batıl inançlarını ve zulmünü yaydığını<br />

öne sürmüş, çağdaş aydınlığın ve dinsel özgürlüğün, hoşgörüsüzlüğün uyanmasına meydan<br />

vermeyeceğini söylemiştir. Bu çağda böyle bir olasılığın varlığından söz edilmesine gülüp<br />

geçilmektedir. Ancak karanlıkta bulunanlara ne denli çok ışık verilirse, ışığın o denli çok<br />

çarpıtılacağı ve reddedileceği anımsanmalıdır.<br />

Papalığın başarısı için büyük bir düşünsel karanlık dönemi yeterli olmuştu. <strong>Büyük</strong> bir<br />

düşünsel ışık dönemi de uygun bir zemin sağlayacaktır. Geçmiş çağlarda insanlar gerçeğin<br />

bilgisinden yoksun kaldıklarında binlerce kişi tuzağa düşürüldü; ayaklarının altına atılan ağı<br />

göremediler. Bu kuşakta ise yine ağı fark edemeyen ve kör bir şekilde ilerleyen birçok kişi<br />

vardır. İnsanlar kendi kuramlarını Tanrı Sözünün üzerine çıkartırlarsa, bilgili olmak,<br />

cahillikten daha büyük bir zarar verebilir. Böylece Karanlık Çağların bilgiyi yasaklaması<br />

gibi çağımızın sahte bilimi de, papalığın kabul edilmesine yol açacaktır.<br />

Pazar gününü tutmak<br />

Pazar gününü tutma geleneği, Roma’yla başlamıştır. Roma bunu kendi yetkisinin bir<br />

belirtisi olarak görmektedir. Papalık ruhu - Tanrı’nın buyruklarından çok dünyasal<br />

geleneklere ve insan törelerine hürmet, Protestan kiliselerine sızmakta ve onları tıpkı<br />

papalığın yaptığı gibi Pazarı yüceltmeye yöneltmektedir.<br />

Laik güç tarafından desteklenen kraliyet hükümleri, genel meclisler ve kilise kuralları<br />

yoluyla putperest şenliği Hıristiyanlık dünyası tarafından onurlandırılan bir konuma<br />

ulaşmıştır. Pazar gününü tutma geleneği ilk kez Konstantin tarafından çıkarılan yasayla<br />

onaylanmıştır. Putperestlerin geleneği olmasına rağmen Hıristiyanlık dünyasınca ismen<br />

kabul görmüş, sonra da İmparator tarafından resmen uygulamaya konulmuştur.<br />

Prenslerin beğenisini kazanmak isteyen bir rahip olan Eusebius, Konstantin’in özel bir<br />

dostuydu. Bu adam Mesih’in, Sept gününü Pazara çevirdiğini iddia ettı. Bunu kanıtlamak<br />

için elinde hiçbir ayet yoktu. Eusebius’un kendisi de bunun yanlışlığını kabul etmesine<br />

rağmen şöyle demiştir: “Sept günü yapılması gereken tüm görevler, Rab’bin Gününe<br />

devredilmiştir.”<br />

Papalık kurumlaşmaya başlarken Pazar günü yüceltiliyordu. Bir süre için yedinci günün<br />

Sept olarak tutulmasına devam edildi, ama sonra değiştirildi. Papa, Pazar’ı çiğneyenlerin,<br />

kendilerinin ve komşularının üzerine felaket getirmemeleri için uyarılmalarına karar verdi.<br />

Meclislerin hükümleri yetersiz kalınca, laik yetkililer, insanların yüreklerine dehşet salma<br />

yoluyla onları Pazar günü çalışmaktan men etmek üzere harekete geçtiler. Roma’daki bir<br />

kurulda, önceki tüm kararlar onaylandı, kilisenin yasasıyla birleştirilerek sivil yetkililer<br />

tarafından yürürlüğe konuldu.<br />

222

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!