07.04.2023 Views

Büyük Çatişma

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler. ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler.

ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Büyük</strong> Çatışma<br />

İsa ise ciddi ve şaşılacak bir karşılık verdi: “Size doğrusu söyleyeyim, burada taş üstünde<br />

taş kalmayacak, hepsi yıkılacak!” (Matta 24:2). Rab öğrencilerine ikinci kez geleceğini<br />

söylemişti. Bu yüzden, Kudüs’ü bekleyen yargıdan söz edilirken öğrenciler Rab’bin<br />

dönüşünü düşündüler ve şöyle sordular: “Bu dediklerin ne zaman olacak, senin gelişini ve<br />

çağın bitimini gösteren belirti ne olacak?” (Matta 24:3).<br />

Mesih onlara zamanın sonunda gerçekleşecek olan önemli olayları sıraladı.<br />

Peygamberliğinin iki anlamı vardı. Kudüs’ün yıkımından söz ederken, son günün<br />

dehşetlerini de dile getiriyordu.<br />

Mesih’i reddeden ve çarmıha geren İsrail’in üzerine büyük bir yargı gelecekti. “Daniel<br />

peygamberin sözünü ettiği yıkıcı iğrenç şeyin kutsal yerde dikildiğini gördüğünüz zaman<br />

(okuyan anlasın) Yahudiye’de olanlar dağlara kaçsın” (Matta 24:15,16). Luka 21:20,21’e de<br />

bakın. Romalıların putperest simgeleri kent duvarlarının dışına kurulduğunda Mesih’in<br />

izleyicileri güvenle kaçabilirdi. Kaçanlar gecikmemeliydi. Kudüs, günahlarından ötürü<br />

Tanrı’nın öfkesine maruz kalacaktı. İnatçı inançsızlığı yüzünden yıkıma uğrayacaktı (Mika<br />

3:9-11).<br />

Kudüs’te oturanlar, günahlarının sonucunda başlarına gelenler için Mesih’i suçladılar.<br />

O’nun günahsız olduğunu bilmelerine rağmen ulusun güvenliği için ölümüne karar verdiler.<br />

Yüce kahinleri, bütün ulus yok olacağına, halk uğruna bir tek adamın ölmesi daha uygundur<br />

demişti (Bkz. Yuhanna 11:47-53).<br />

Günahlarından ötürü kendilerini yargılayan Kurtarıcıyı öldürenler, kendilerini Tanrı’nın<br />

sevgili halkı olarak gördüklerinden Rab’bin, onları düşmandan kurtarmasını beklediler!<br />

Tanrı’nın sabrı<br />

Rab, kırk yıl boyunca yargısını geciktirdi. Mesih’in kimliğinden ve işinden hala habersiz<br />

olan birçok Yahudi vardı. Çocuklar henüz ana babalarının reddettiği ışığı görmemişlerdi.<br />

Elçilerin müjdeyi duyurması sayesinde Tanrı onlara bu ışığı sundu. Peygamberliğin nasıl<br />

yerine geldiğini yalnızca Mesih’in doğumunda ve yaşamında değil, ölümünde ve dirilişinde<br />

de göreceklerdi. Çocuklar ana babalarının günahları nedeniyle mahkum olmadılar, ama<br />

kendilerine sunulan ışığı reddettikleri için onlar da ana babalarının günahlarına ortak oldular<br />

ve böylece günahın ölçüsünü aştılar.<br />

İnatçı tövbesizlikleri nedeniyle Yahudiler, son merhamet sunusunu da reddettiler. Tanrı<br />

da sonunda onların üzerindeki korumasını kaldırdı. Ulus, kendi seçtiği önderin kontrolüne<br />

terk edildi. Şeytan, insan canının en vahşice ve alçakça tutkularını uyandırdı. İnsanlar<br />

benliğin tutkularının ve kör öfkenin kontrolü altında kalarak zalimliklerine yenik düştüler.<br />

Arkadaşlar ve akrabalar birbirlerini ele verdiler. Ana babalar çocuklarını, çocuklar ana<br />

babalarını öldürdüler. Yöneticilerin kendilerini bile yönetecek güçleri kalmadı. Tutkuları<br />

onları zorbalar haline getirdi. Yahudiler Tanrı’nın masum Oğlu’nu mahkum etmek için<br />

8

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!