07.04.2023 Views

Büyük Çatişma

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler. ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler.

ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Büyük</strong> Çatışma<br />

yücelik içinde gelmesini bekliyoruz” (Titus 2:13). Pavlus dirilişin, Kurtarıcının dönüşüyle<br />

birlikte gerçekleşeceğine işaret etti; “Mesih’teki ölüler dirilecek ve Rab’bi havada<br />

karşılamak üzere dirilerle birleşecektir; “Böylece sonsuza dek Rab’le birlikte olacağız. İşte<br />

birbirinizi bu sözlerle teselli edin” (1. Selanikliler 4:17).<br />

Patmos’taki sevgili öğrenci, “Evet, tez geliyorum!” vaadini işitti ve “Amin! Gel, ya Rab<br />

İsa!” diye karşılık verdi (Esinleme 22:20).<br />

Kutsalların ve şehitlerin gerçeğe tanıklık ettiği zindanlar, kazıklar ve idam sehpaları<br />

imanı ve ümidi yansıtmaktadır. İmanlılardan biri şöyle diyor: “Kendi kişisel dirilişinin ve<br />

Mesih’in gelişinin güvencesini taşıyanlar ölümü hor gördüler ve onu aştılar.” Valdensler<br />

aynı imanı taşıdılar. Wycliffe, Luther, Calvin, Knox, Ridley ve Baxter Rab’bin dönüşünü<br />

imanla beklediler. Elçisel kilisenin, çöldeki kilisenin ve Reformcuların ümidi buydu.<br />

Peygamberlik yalnızca Mesih’in ikinci gelişinin neden ve nasıl olacağını anlatmakla<br />

kalmaz, o günün yaklaştığını görebilmemiz için gereken belirtileri de sıralar. “Güneşte, ayda<br />

ve yıldızlarda belirtiler görülecek. Yeryüzünde uluslar denizin ve dalgaların uğultusundan<br />

şaşkına dönecek, dehşete düşecekler” (Luka 21:25) “Güneş kararacak, ay ışığını vermez<br />

olacak, yıldızlar gökten düşecek ve göksel güçler sarsılacak” (Markos 13:24-26). İkinci<br />

gelişten önceki belirtiler şöyle tanımlanıyor: “<strong>Büyük</strong> bir deprem olduğunu gördüm. Güneş,<br />

keçi kılından yapılmış siyah bir çul gibi karardı. Ay baştan aşağı kan rengine döndü”<br />

(Esinleme 6:12).<br />

Yeryüzünü sarsan deprem<br />

Bu peygamberliğin gerçekleşmesini 1755 yılında olan büyük depremde görebiliriz.<br />

Lizbon depremi olarak bilinen bu depremin etkileri, Avrupa’ya, Afrika’ya ve Amerika’ya<br />

kadar uzandı. Grönland’da, Batı Hindistan’da, Norveç’te, İsveç’te, İngiltere’de ve<br />

İrlanda’da hissedildi. Dört milyon metrekarelik bir alana yayılan etkisi oldu. Afrika’daki şok<br />

hemen hemen Avrupa’daki kadar şiddetli oldu. Cezayir’in bir kısmı yıkıldı. <strong>Büyük</strong> bir dalga<br />

İspanya ve Afrika kıyılarına vurarak kentleri yuttu.<br />

Portekiz’in bazı dağları sanki temellerinden koparılmış gibi sarsıldı. Bazılarının dorukları<br />

zarar gördü; büyük kütleler koparak aşağıdaki vadilere düştü. Dağlardan alevler çıktığı da<br />

söylenmiştir.<br />

Lizbon’da, yerin altından gelen bir yıldırım gürültüsü işitildi, hemen ardından kentin<br />

büyük bir kısmı şiddetli bir şokla yıkıldı. Altı dakika içinde altmış bin kişi mahvoldu. Deniz<br />

ilk önce geri çekildi ve karadan uzaklaştı; sonra da yüz elli metrelik dalgalar halinde geri<br />

döndü.2<br />

Deprem tatil gününde oldu; kiliseler ve manastırlar insanlarla doluydu. Onların ancak bir<br />

kısmı kaçabildi. İnsanların dehşeti inanılmayacak boyuttaydı. Kimse ağlayamadı bile. Panik<br />

ve korku içinde oradan oraya koşturuyor, yüzlerine ve göğüslerine vurarak “Miericordia!”,<br />

116

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!