07.04.2023 Views

Büyük Çatişma

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler. ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler.

ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Büyük</strong> Çatışma<br />

yol açtı. Bunlar ayrıca ilk zamanlarda papalık inancına giren ‘tövbesizlere sonsuz işkence’<br />

düşüncesine de yol açtılar.<br />

Putperestliğin başka bir buluşuna da yol açılmıştı. Batıl inancı olan kalabalıkları<br />

korkutmak için ‘purgatorya’ masalı uyduruldu. Purgatorya, sonsuz mahvoluşa gitmeyecek<br />

olan insanların işkence gördükleri ve günahlarından arındıkları bir yerdi. İşkenceleri bitip<br />

iyice temizlendikten sonra gökyüzüne kabul ediliyorlardı (Ek’e bkz.).<br />

Başka bir masal da yine Roma bağlılarını korkutarak kâr etme amacını güdüyordu. Buna<br />

göre geçmişteki, şu anki ve gelecekteki günahların tümüyle bağışlanması için Papanın<br />

savaşlarına katılmak ve Onun ruhsal üstünlüğünü reddedenleri yok etmek yeterliydi.<br />

İnsanlar kiliseye para vererek hem kendilerinin hem de vefat etmiş olan arkadaşlarının<br />

kurtulacağına inanıyorlardı. Böylece Roma kendi küpünü doldurdu; başını koyacak bir yeri<br />

bile olmayan Rab’bin sözde temsilcisi olarak debdebe, tantana ve lüks içinde yaşamaya<br />

devam etti (Ek’e bkz.).<br />

Rab’bin sofrası, putperestçe bir kurban töreni haline getirildi. Papalığa bağlı ruhban<br />

sınıfı, ekmeği ve şarabı ‘Mesih’in gerçek bedenine ve kanına’ dönüştürdüklerini iddia<br />

ettiler. Küfürle dolu bir küstahlıkla her şeyin Yaratıcısı olan Tanrı’nın gücüne sahipmiş gibi<br />

davrandılar. Ölüm döşeğindeki imanlılardan, Göğe hakaret eden bu masala dayanarak yemin<br />

etmeleri istendi. On üçüncü yüzyılda ise papalığın o en korkunç aleti icat edildi -<br />

Engizisyon. Şeytan ve O’nun melekleri birleşerek kötü insanların zihinlerini kontrol etmeye<br />

karar vermişlerdi. Tanrı’nın meleği ise tarihin bu korkunç olaylarını orada gizlice kayıt<br />

ediyordu. <strong>Büyük</strong> Babil, kutsalların kanıyla sarhoş olmuştu. (Bkz. Esinleme 17:5,6). Bu<br />

yoldan sapmış gücün katlettiği milyonlarca şehit, intikam için Tanrı’ya yalvarıyordu.<br />

Papalık dünyanın en büyük despotu haline gelmişti. Krallar ve imparatorlar, Papanın<br />

fermanlarına boyun eğiyordu. Roma’nın öğretilerine yüzlerce yıl kulak verilmişti. Ruhban<br />

sınıfı onurlandırılmış ve desteklenmişti. Roma Kilisesinin en saygın, en yüce ve en güçlü<br />

dönemleri bunlardı.<br />

Ne var ki papalığın öğle vakti dünyanın gece karanlığıydı. Kutsal Yazılar halk tarafından<br />

hemen hiç bilinmiyordu. Papalığın önderleri günahlarını açığa vuracak ışıktan nefret<br />

ediyordu. Tanrı’nın yasası, yani doğruluk standardı ortadan kaldırıldığı için her türlü<br />

kötülük serbest kalmıştı. Yüksek ruhban sınıfının sarayları, alem sahneleri haline geldi.<br />

Papaların bazıları öyle iğrenç suçlarla itham ediliyordu ki, laik önderler onları<br />

dayanılması güç canavarlar olarak göstermeye çalıştılar. Yüzyıllar boyunca Avrupa,<br />

öğrenim, sanat ya da uygarlık alanlarında hiçbir ilerleme gösteremedi. Hıristiyanlık ahlaksal<br />

ve düşünsel açıdan sanki felç geçiriyordu.<br />

Tanrı Sözünden uzaklaşmanın sonuçları işte bunlardı.<br />

21

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!