07.04.2023 Views

Büyük Çatişma

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler. ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler.

ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Büyük</strong> Çatışma<br />

bilge ve ılımlı bir yaklaşımla değerlendiremedi. Öfkeli kalabalık öç almaya kararlıydı.<br />

Ezilenler zalimlerin elinde aldıkları dersi unutarak bu kez kendileri ezmeye başladılar.<br />

Fransa, Roma’ya teslim olmanın bedelini kanla ödedi. Katolikliğin boyunduruğu<br />

altındaki Fransa’nın, Reformun başlangıcında ilk kazığı diktiği yere bu kez Devrim ilk<br />

giyotini dikiyordu. On altıncı yüzyılda Protestan inancının ilk şehitlerinin yakıldığı noktada<br />

on sekizinci yüzyılda giyotine ilk kurbanlar verildi. Tanrı yasasının kısıtlamaları bir kenara<br />

atıldığında, tüm ulus isyan ve anarşiyle patlayıverdi. Kutsal Kitap’a karşı verilen savaş<br />

dünya tarihinde Dehşet Dönemi olarak bilinir. Dün zafer kazanan bugün mahkum olmuştur.<br />

Kral, ruhban sınıfı ve soylular köpüren halkın taşkınlıklarına boyun eğmeye zorlandılar.<br />

Kralın ölüm fermanını verenler, onun ardından idama gittiler. Fransız Devriminin karşısında<br />

yer aldığından kuşkulanılanların katledilmesine karar verildi. Fransa, tutkuların azgınlığıyla<br />

sürüklenen kitlelerin ayakları altında çiğnendi. Paris’te kargaşa üstüne kargaşa çıkıyordu.<br />

Vatandaşlar sadece birbirlerini yok etmek isteyen çeşitli gruplara ayrılmıştı. Ülke neredeyse<br />

iflasın eşiğindeydi. Parisliler açlıktan ölmek üzereydi; diğer bölgeler de yağmacılar<br />

tarafından mahvediliyordu. Anarşi yüzünden tüm uygarlık çöküyordu.<br />

İnsanlar Roma’nın büyük bir titizlikle öğrettiği zalimlik ve işkence derslerini çok iyi<br />

öğrenmişlerdi. Bu kez kazığa götürülenler İsa’nın öğrencileri değildi. Çünkü onlar uzun bir<br />

süre önce zaten ya sürülmüş ya da katledilmişti. Bu kez idam sehpaları rahiplerin kanıyla<br />

kızıla boyandı. Daha önce Hügonotlarla dolan zindanlar ve mahzenler bu kez<br />

onları,ezenlerle doldu. Kürek mahkumu olan ya da zincirlenen Katolik din adamları bir<br />

zamanlar kiliselerinin uysal sapkınlara yaptığını şimdi kendileri çekiyordu (Ek’e bkz.).<br />

Daha sonra her köşede casusların beklediği, her sabah giyotinlerin çalıştığı,<br />

tutukevlerinin tıka basa dolduğu, Seine’e dökülen su yollarını kan bürüdüğü günler geldi.<br />

Uzun sıralar oluşturan tutsaklar misket ateşiyle düştüler. Dibi delinen kalabalık mavnalar<br />

battılar. İğrenç yönetim tarafından katledilen on yedi yaşındaki genç kızların ve erkeklerin<br />

sayısı yüzlere vardı. Rahimden sökülüp alınan bebekler oradan oraya atıldı. (Ek’e bkz.)<br />

Bütün bunlar tam Şeytan’ın istediği gibi gerçekleşiyordu. O’nun yolu aldanıştır. İnsanları<br />

her türlü sefalete sürüklemek, Tan- rı’nın işlerini bozmak, tanrısal sevgi amacını lekelemek<br />

ve böylece gökyüzünü kederlendirmek ister. Sonra da bütün aldatıcı sanatını kullanarak,<br />

sanki bütün bu sefalet Yaratıcının tasarısıymış gibi insanların Tanrı’yı suçlamasını sağlar.<br />

İnsanlar Katolikliğin bir aldanış olduğunu bulduklarında Şeytan onları her inancın bir<br />

aldatmaca ve Kutsal Kitap’ın bir düzmece olduğuna inandırdı.<br />

Ölümcül hata<br />

Fransa’nın başına bu sorunları çıkaran ölümcül hata şu büyük gerçeği göz ardı etmekti:<br />

Gerçek özgürlük Tanrı’nın yasasında yatar. “Keşke buyruklarımı iyi dinleseydin! O zaman<br />

esenliğin ırmak gibi, doğruluğun da deniz dalgaları gibi olurdu” (İşaya 48:18). Tanrı’nın<br />

Kitap’ından ders almayanlara tarih ders verir.<br />

108

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!