07.04.2023 Views

Büyük Çatişma

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler. ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler.

ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Büyük</strong> Çatışma<br />

Başka bir mektupta Huss, kendi hatalarından alçakgönüllülükle söz ediyordu; “zengin<br />

giysilerden ve boş işlerden zevk aldığı zamanları anımsattı.” Ardından şöyle ekledi:<br />

“Zihnini Tanrı’nın yüceliği ve canların kurtuluşuyla meşgul et, mal ve mülk varlığıyla değil.<br />

Canından çok evini süslemekten kaçın ve kendini ruhsal gelişime ada. Yoksullara karşı<br />

inançla ve alçakgönüllülükle yaklaş. Kendini zengin şölenlerde heba etme.”<br />

Constance’da Huss’a tam bir özgürlük tanındı. İmparatorun güvencesine Papanın kişisel<br />

koruma güvencesi de eklenmişti. Ancak tekrarlanan vaatlere rağmen Reformcu, kısa<br />

zamanda Papanın buyruğuyla tutuklandı ve iğrenç bir zindana atıldı. Daha sonra Ren<br />

ırmağına bakan sağlam bir kaleye yerleştirilerek tutsak olarak kapatıldı. Papa da aynı kaleye<br />

götürüldü.5 En aşağılayıcı suçlardan, cinayetten, zinadan ve kilisenin mallarını satmaktan<br />

mahkum olmuştu. Dolayısıyla papalık tacını yitirdi. Diğer papalar da azledildi ve ardından<br />

yeni bir papa seçildi.<br />

Papanın kendisi Huss’ın rahipleri sorumlu tuttuğu suçlardan çok daha büyüklerini işlemiş<br />

olmasına rağmen Papayı azleden konsey Huss’ı da ezmeye kararlıydı. Huss’un tutuklanması<br />

Bohemya’da büyük öfke yarattı. Kendi güvence kararını hiç istemeden çiğneyen İmparator,<br />

Huss’a karşı yürütülen işlemlere de karşı koydu. Ancak Reformcunun düşmanları,<br />

“Sapkınlıkla suçlanan kişiler imparatorlar ve krallar tarafından güvence altında olsalar bile,<br />

inancımız sapkınlığa hoşgörüyle davranmaz” gerek-çesiyle tartışına çıkardılar.6<br />

Karanlık ve nemli bir zindanda hastalanıp zayıf düşen Huss, sonunda konseyin huzuruna<br />

çıkarıldı. Zincirlere vurularak daha önce kendisine koruma güvencesi veren imparatorun<br />

önüne getirildi. Gerçeği ödün vermeden savundu ve çürümüş hiyerarşiyi protesto etti.<br />

Kendisine, öğretilerinden dönmemesi durumunda öleceği söylendi. O da şehit olmayı seçti.<br />

Tanrı’nın lütfu ona destek oldu. İdamdan önceki haftalarda gökyüzünün huzuru içini<br />

doldurdu. Bir arkadaşına şöyle yazıyordu: “Bu mektubu zindandan yazıyorum. Yarın büyük<br />

olasılıkla idam edileceğim. İsa Mesih’in yardımıyla yakında gökyüzünde buluştuğumuzda<br />

Tanrı’nın bana karşı ne denli merhametli davrandığını öğreneceksin. Beni denenmelerin ve<br />

zorlukların içinde O’nun nasıl desteklediğini anlayacaksın.”<br />

Önceden görülen zafer<br />

Huss zindanda gerçek imanın zaferini önceden görmüştü. Bir gece rüyasında Prag’daki<br />

kilisenin duvarlarına yaptığı Mesih’in resimlerini Papanın ve rahiplerin sildiğini gördü. “Bu<br />

görüm onu rahatsız etti; ama ertesi gün birçok ressamın bu resimlerden çok daha fazlasını,<br />

çok daha parlak renklerle yaptığını gördü. Kalabalıklarla çevrilmiş olan ressamlar, ‘Papalar<br />

ve rahipler gelirse gelsin; artık kimse bunları silemeyecek!’ diye bağırıyorlardı” Reformcu<br />

daha sonra şöyle dedi: “Mesih’in benzeyişi asla silinmeyecek. Onlar bunu yok etmeye<br />

çalıştılar; ama benden çok daha iyi vaizler gelip daha iyilerini yapacaklar.”<br />

Huss son bir kez konseyin önüne çıkarıldı. İmparator, prensler, saray görevlileri,<br />

kardinaller, piskoposlar, rahipler ve geniş bir kalabalık bir araya gelmişti.<br />

39

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!