07.04.2023 Views

Büyük Çatişma

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler. ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler.

ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Büyük</strong> Çatışma<br />

istekleri kızgınlık yaratmış, Wycliffe’in öğretişleri ulusun önde gelen düşünürlerini<br />

etkilemişti. Kral ve soylular bir araya gelerek verginin ödenmesine karşı çıktılar.<br />

Bu arada dilenci keşişler İngiltere’de cirit atıyor, ulusun büyüklüğüne ve varlığına gölge<br />

düşürüyordu. Boş gezen ve dilenen keşişler yalnızca insanların elinde avucunda ne varsa<br />

kurutmakla kalmıyor, çalışan insanların da küçük görülmesine neden oluyordu. Gençlik<br />

ahlaksızlığa düşüyor ve yozlaşıyordu. Birçok çocuk ana babalarının rızası alınmadan ve<br />

hatta bilgisi bile olmadan manastır yaşamına zorlanıyordu. Bu insanlık dışı yaklaşım, zalim<br />

kurtlara özgüydü. Çocukların yürekleri ana babalarına karşı giderek sertleşiyordu.<br />

Üniversitelerdeki öğrenciler bile keşişler tarafından kandırılarak onların saflarına katıldı.<br />

Bir kez ağlarına düşen kişilerin artık kurtulması olanaksızdı. Birçok ana baba oğullarını<br />

üniversiteye göndermeye yanaşmadı. Okullar geri kaldı, cahillik aldı yürüdü.<br />

Papa bu keşişlere günahları dinleme ve bağışlama yetkisi - büyük bir kötülük kaynağı -<br />

vermişti. Çıkarları peşindeki keşişler, bunun karşılığında insanları bağışlamaya o denli<br />

hazırdılar ki, suçlular onlara koşup güya aklanıyor, toplumdaki kötülükler hızla artış<br />

gösteriyordu. Hastaları ve yoksulları kurtarabilecek olan armağanlar keşişlere gidiyordu.<br />

Öte yandan rahiplerin zenginliği de durmadan artıyordu. İhtişamlı binaları ve dolup taşan<br />

sofraları ulusun yoksulluğuyla keskin bir zıtlık oluşturuyordu. Rahipler batıl inançlı<br />

kalabalıklar üzerindeki yetkilerini koruyorlardı. Bütün dinsel görevlerin Papanın<br />

üstünlüğünü kabul etmekten, azizlere dua etmekten ve keşişlere armağanlar vermekten<br />

ibaret olduğu öğretiliyordu. Cennette yer edinmek için bunlar yeterliydi!<br />

Keskin görüşlü Wycliffe, kötülüğün tam köküne darbe indirdi. Sistemin kendisinin yanlış<br />

olduğunu ve değiştirilmesi gerektiğini ilan etti. Tartışmalar artıyor, sesler yavaş yavaş<br />

yükseliyordu. Birçok kişi Roma’daki Papadan değil de Tanrı’- dan bağış dilemenin<br />

gerekliliğini görüyordu (Ek’e bkz.) İnsanlar, “Roma’nın keşişleri ve rahipleri bizi yiyip<br />

bitiriyor; Tanrı bizi kurtarmalı yoksa insanlar mahvolacak” diyorlardı.2 Keşişler<br />

kendilerinin Kurtarıcıyı örnek aldıklarını iddia ediyor, İsa’nın ve öğrencilerin de insanların<br />

bağışlarıyla yaşadıklarını öne sürüyorlardı. Bu iddialar birçok kişiyi Kutsal Kitap’ı<br />

incelemeye yönlendirdi.<br />

Wycliffe keşişlere ilişkin broşürler yazmaya ve dağıtmaya başladı. İnsanları Kutsal<br />

Kitap’ın öğretişlerine ve Yazarına davet ediyordu. Papalığın milyonları tutsak eden dev<br />

yapısına bundan daha etkili bir şekilde karşı koymanın yolu yoktu. Roma’nın tacizlerine<br />

karşı İngiliz krallığının haklarını savunmaya çağrılan Wycliffe, kraliyet elçisi olarak<br />

Hollanda’ya atandı. Orada Fran-sa’dan, İtalya’dan ve İspanya’dan gelen din adamlarıyla<br />

iletişim kurma fırsatını buldu ve İngiltere’de gözden kaçan bazı şeyleri gö-rebildi. Papalığın<br />

mahkemesinden gelen bu temsilcilerde, hiyerarşinin gerçek karakterini gördü. İngiltere’ye<br />

dönerek önceki öğretişlerini daha büyük bir hararetle savunmaya başladı. Gurur ve aldanışın<br />

Roma’nm ilahları olduğunu ilan ediyordu.<br />

30

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!