07.04.2023 Views

Büyük Çatişma

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler. ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

Dinsel özgürlük öğretisi sapkınlık olarak değerlendirildi ve bunu destekleyen kişilerin hakları ellerinden alındı. Uzun bir çatışmadan sonra sadık olanlar, kiliseden ayrılmalarının mutlak bir gereksinim olduğunu görüyorlardı. Kendi canları için ölümcül olacak, çocuklarının ve torunlarının imanlarını da tehlikeye atacak hatalara katlanmaya cesaret edemediler. Ülkeleri kurban ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler.

ANAHTAR KELİMELER: drama, aksiyon, gerilim, tarih, önyargı, isyan, tarih, siyaset, devrim, reform.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Büyük</strong> Çatışma<br />

ederek yapılacak barışın çok pahalıya mal olacağını anladılar. Eğer gerçekten ödün verilerek<br />

bir birlik oluşturulacaksa, varsın farklılık olsun ve hatta savaş çıksın diye düşündüler.<br />

İlk imanlılar sayıca azdı; zenginlikten, mevkiden, saygın unvanlardan yoksundular. Kötü<br />

insanlar, Kabil’in Habil’den nefret ettiği gibi imanlılardan nefret ediyordu. (Bkz. Yaratılış<br />

4:1-10). Sadık öğrenciler, Mesih’in zamanından günümüze dek günahı sevenlerin nefretini<br />

ve düşmanlığını kazanmışlardır.<br />

O halde Müjdenin bir esenlik bildirisi olduğunu nasıl söyleyebiliriz? Beytlehem<br />

düzlüğünün üzerindeki melekler şöyle ezgiler söylüyorlardı: “En yücelerde Tanrı’ya yücelik<br />

olsun, yeryüzünde O’nun hoşnut kaldığı insanlara esenlik olsun!” (Luka 2:14). Bu<br />

peygamberlik sözleriyle Mesih’in şu sözleri arasında bir çelişki var gibi görünüyor:<br />

“Yeryüzüne barış getirmeye geldiğimi sanmayın! Ben barış değil, kılıç getirmeye geldim”<br />

(Matta 10:34). Ama doğru bir şekilde anlaşıldığında bunların her ikisi de yetkin bir uyum<br />

içindedir. Müjde bir esenlik bildirisidir. Mesih inancı, kabul ve itaat gördüğünde yeryüzüne<br />

esenlik ve mutluluk yayacaktır. İsa’nın görevi insanları hem Tanrı’yla hem de birbirleriyle<br />

barıştırmaktır. Ne var ki yeryüzünün büyük bir kısmı Mesih’in en acı düşmanı olan<br />

Şeytan’ın denetimi altındadır. Müjde insanların alışkanlıklarına ve arzularına tümüyle ters<br />

düşen ilkeler getirmektedir. İnsanlar günahı suçlu çıkaran paklıktan nefret etmekte, bu<br />

paklığın ardınca gidenlere zulüm etmektedir. Müjde bu anlamda bir kılıç gibidir. (Bkz.<br />

Matta 10:34).<br />

İmanda zayıf olan bazı kişiler, Tanrı’ya güvenlerini bırakma eğilimindedirler. Çünkü<br />

Tanrı kötülerin zenginleşmesine, iyilerin ve pakların zenginler tarafından ezilip işkence<br />

görmesine izin vermektedir. Adil, merhametli ve sınırsız güçte olan Tanrı, böyle bir<br />

adaletsizliğe nasıl katlanabilir? Oysa Tanrı bize sevgisinin yeterli kanıtlarını göstermiştir.<br />

O’nun sağlayışındaki bazı noktaları anla-yamadığımız için iyiliğinden kuşku duymamalıyız.<br />

Kurtarıcı şöyle demişti: “Size söylediğim sözü hatırlayın: ‘Köle efendisinden üstün<br />

değildir’” (Yuhanna 15:20). İşkence görmeye ve şehit olmaya çağrılanlar, Tanrı’nın sevgili<br />

Oğlunun izinden gidenlerdir.<br />

Doğru olanlar, paklanmaları için sıkıntıdan geçirilirler. Böylece imanın ve Tanrı yolunun<br />

gerçeğine başkalarını ikna etmek amacıyla örnek oluştururlar. Tutarlı yaşamları tanrısız ve<br />

inançsız olanları suçlu çıkarır. Tanrı kötülerin zenginleşmelerine ve ken-disine karşı<br />

düşmanlık etmelerine izin verir. Böylece kendi adaletinin ve merhametinin onların<br />

yıkımında herkesçe. görülmesini amaçlar. Tanrı’ya bağlı olanlara yapılan her zulüm, sanki<br />

Mesih’in kendisine karşı yapılmış gibi cezalandırılacaktır.<br />

Pavlus, “Mesih İsa’ya ait olup Tanrı yoluna yaraşır bir yaşam sürmek isteyenlerin hepsi<br />

de zulüm görecek” demiştir (2.Timoteyus 3:12). O halde neden bu kadar çok zulüm<br />

görmüyoruz? Bunun tek nedeni kilisenin dünya standardına uymuş olması ve bu yüzden de<br />

artık zulüm uyandırmamasıdır. Günümüzdeki inanç, Mesih’e ve elçilere ait olan pak ve<br />

kutsal imandan çok uzaktır. Tanrı Sözünün gerçeklerine kayıtsız kalınmaktadır, çünkü<br />

15

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!