You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
<strong>Bizim</strong> <strong>Yunus</strong> / Mustafa Özçelik<br />
Türkçe’nin bağımsızlığını korumak şartıyla diğer dillerden kelime aldıkları gibi vezin ve şekil<br />
almaktan da çekinmemişlerdir. Böylece <strong>Yunus</strong> ve diğer Tekke şairleri hem dil hem şiir şekli<br />
olarak bir terkip olayını gerçekleştirerek taklidin önüne geçmişler ve bu şuurlu tavırlarıyla<br />
Türkçenin zenginleşmesini sağlamışlardır.<br />
<strong>Yunus</strong>, kurduğu bu zengin dille Hak’tan ayrılmadığı gibi Halktan ve hayattan da<br />
ayrılmamıştır. Divan şairlerinin soyut dünyasına ve insansız söylemlerine karşın <strong>Yunus</strong>’ta Halk<br />
ve hayat bütün unsurlarıyla yer alır. Bu yüzden onda tabiat yoktur, ölüm, aşk, dünya, gurbet gibi<br />
temalar hep soyuttur şeklindeki tespitlere katılmak mümkün değildir. O, bu kavramları hem<br />
metafizik boyutlarıyla hem de dünyevi durumlarıyla ele alıp anlatmıştır. Onun<br />
Başları ucunda hece taşları<br />
Ne söylerlerler ne bir haber verirler<br />
Dökülmüştür kirpikleri kaşları<br />
Ne söylerler ne bir haber verirler<br />
şeklindeki ölüm temalı dörtlüğünde ölümü sadece bir metafizik olgu olarak gören bir<br />
göz yoktur. Ölüm, burada “canlı bir hakikat”tir. İnsanı korkutan, endişelendiren tepkilere konu<br />
olan bir kavramdır. Yine;<br />
Karlı dağların başında<br />
Salkım salkım olan bulut<br />
Saçın çözüp benim için<br />
Yaşın yaşın ağlar mısın,<br />
derken karşımıza soyut bir tabiat tasviri çıkmaz. İnsanın derin iç yalnızlığı somut tabiat<br />
gerçeklikleriyle örülerek bir tablo gerçekliğinde sunulur bize.<br />
Ya onun,<br />
Gâh tozaram yerler gibi<br />
Gâh eserem yeller gibi<br />
Gâh çaglaram seller gibi<br />
Gel gör beni ‘ışk n'eyledi<br />
söyleyişini okurken tozan yerleri, esen yelleri, çağlayan selleri gözün gördüğü nesnel<br />
gerçekler olarak düşünmez miyiz<br />
Burada <strong>Yunus</strong>’un yaptığı bu nesnel gerçekliği gönül gözüyle de görmemiz gerekir.<br />
Yani tozma, esme, çağlama sadece tabiatta görülen hadiseler değil insan yüreğinde de olan<br />
117