Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>Bizim</strong> <strong>Yunus</strong> / Mustafa Özçelik<br />
<strong>Yunus</strong>, bu olayı elbette bilmektedir:<br />
Balık karnında yatan, deryaları seyreden<br />
Kabak kökün yaslanan, <strong>Yunus</strong> Peygamber yatur 20<br />
……………………..<br />
Denizde hakâyıklar cevlân urur balıklar<br />
<strong>Yunus</strong> deniz mevcine taldum talmadum dime<br />
şeklindeki söyleyişleri bu macerayı içselleştirdiğini göstermektedir. Çünkü <strong>Yunus</strong><br />
da şeyhinin “Sen hâlâ dünya kokuyorsun…” sözü üzerine Dergâhı gizlice terk edip dağlara<br />
düşmüş; yani “karanlık bir safha”ya girmiştir. Bundan sonraki çilesi ise <strong>Yunus</strong> peygamberin<br />
yaşadıklarından farksızıdır. Dergâhtan ayrılması, onu derin üzüntülere salar. O da pişmanlık<br />
gözyaşları döker. Sonunda oraya döner. Şeyhinin onu “ <strong>Bizim</strong> <strong>Yunus</strong> mu” diye karşılaması ise<br />
bağışlandığının bir ifadesidir.<br />
Yeniden Tanpınar’a dönecek olursak <strong>Yunus</strong>’un “Tabduk Emre’ye intisabı, Dergâhı’nda<br />
kalışı, oradan ayrılışı, tekrar gelişi ve nihayet izin alıp insanlar arasında bu defa irşat için yeniden<br />
girmesi, bütün bu kaybolma, kapanma, yeniden ve başka bir hüviyetle doğma hikâyesi, hep bu<br />
adın etrafında toplanabilecek vakıalardır.”<br />
Tanpınar, sözün sonunu şöyle bağlar: “Çok muhtemeldir ki <strong>Yunus</strong> bu adı seçmiş olsun.<br />
Yahut da bu tesadüf bütün hayatına istikamet versin. Ben yine Peygember <strong>Yunus</strong>’un balığın<br />
karnına coşkun bir fırtına yüzünden düştüğünü göz önünde tutarak birinci şıkka ihtimal<br />
veriyorum”. 21<br />
Tanpınar, buradan daha ilginç bir sonuca daha ulaşır. Ona göre “Fırtınanın yerini<br />
burada Moğol istilasının hakiki bir cehennem yaptığı, doğduğu bu XIII. asır ortası tutar.” 22<br />
Gerçek böyle yahut değil. Ama Tanpınar’ın bu yorumu, üzerinde dikkatle durulmaya<br />
değer bir özellik taşıyor. Eğer öyle olmasaydı;<br />
Ben bu sûretden ilerü adum <strong>Yunus</strong> degil iken<br />
Ben olıdum ol ben idüm bu aşkı sunandayıdum<br />
ya da<br />
Adımı <strong>Yunus</strong> dakdum sırrum âleme çakdum<br />
Levh ü kalemden öndin dilde söylenen benem<br />
20. “Onu balık yutmuştu (…) Sonunda o hasta bir durmadayken çıplak bir yere (sahile) attık. Ve üzerine sık-geniş yaprakla<br />
(kabağa benzer) türden bir ağaç bitirdik.” Kuran-ı Kerim, Saffat suresi, ayet no: 142-145-146<br />
21. Ahmet Hamdi Tanpınar, Edebiyat Üzerine Makaleler, s.141<br />
22. Ahmet Hamdi Tanpınar, Edebiyat Üzerine Makaleler, s.141<br />
23