Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>Bizim</strong> <strong>Yunus</strong> / Mustafa Özçelik<br />
Göçgün, Dünden Bugüne <strong>Yunus</strong> Emre, s.66. Nihat Sami bu eseri dolayısıyla <strong>Yunus</strong>’un bir<br />
mürşit sıfatıyla da çalıştığını belirtir.<br />
Risalatü'l-Nushiyye'nin üzerinde bugüne kadar pek fazla durulmamıştır. Bunda dilinin<br />
de etkisi vardır. Zira bu eserde Divan'a göre Arapça, Farsça kelimeler bir hayli yer tutmaktadır.<br />
Ayrıca eserin sembolik bir anlatımı vardır. Soyut kavramlar kişileştirilmiştir. Yine eserdeki<br />
destani üslup da dikkati çekiçidir. Çünkü baştan sona kadar iyi huylarla kötü huyların savaşı<br />
yer almaktadır. Bu özellik <strong>Yunus</strong>'un yaşadığı çağa da uygun bir özelliktir. Çünkü o çağda da<br />
böyle bir kavga vardır.<br />
Eserde didaktizmin ağır basması, lirizmi geri plana itmiştir. Bu yüzden "san'at değeri<br />
bakımından Divan'ı ile ölçülecek nitelikte değildir." 137 . Yani “Hissi değil fikri, öğetici” bir<br />
eserdir.” 138 Zaten <strong>Yunus</strong> bu eserinde “kendi duygularını değil genellikle insanoğlu’nun hâlini<br />
ortaya koyar.” 139 Fakat tasavvufun temel kavramlarını, ana meselelerini bir bilgin sıfatıyla<br />
açıklaması yönüyle çok önemlidir. Banarlı'nın yorumuna göre bu durum <strong>Yunus</strong>'un "bir mürşit<br />
sıfatıyla da çalıştığını göstermektedir." 140 Zira <strong>Yunus</strong>'un bu eserde ele aldığı kavramlar, dün<br />
olduğu gibi bugün de önemini koruyan kavramlardır. Allah'a duyulan özlem, O'na inanmak<br />
ve güvenmek, sabırlı olmak, onurlu olmak, cömertlik, haya sahibi olmak... Öbür yanda riya,<br />
acelecilik, büyüklenme, şehvet, öfke, cimrilik... gibi diğerlerine zıt huylar ve bunlar arasındaki<br />
mücadele insanlığına ezeli ve ebedi meseleleridir.<br />
Risalatü'l-Nushiyye <strong>Yunus</strong>'un nasıl bilgi seviyesini gösteriyorsa Divan'ı da şairlik<br />
gücünü gösteren bir eserdir. Şiirleri çeşitli coğrafyalarda dilden dile dolaşan Yu-nus'un bizzat<br />
kendisinin eserini tertip edip etmediğini kesin olarak bilmemekteyiz. A. Gölpınarlı O'nun:<br />
<strong>Yunus</strong> oldum ise adım ne acep<br />
Okuyalar bu benîm divanımı<br />
ya da<br />
"<strong>Yunus</strong> miskin anı görmüş eline bir divan almış<br />
Âlimler okuyamamış bu ma'niden duyan gelsin<br />
gibi beyitlerinden hareketle "kuvvetle ihtimal dahilindedir ki bahsettiği divanını, bizzat<br />
kendisi yazmış olsun. Esasen şiirleri, kendisi tarafından, yahut kendi yaşarken toplanmamış olsa<br />
eski divan nüshâlarına rastlamamız icap ederdi" 141 sonucuna varmaktadır. Köprülü ise eldeki<br />
nüshâların son asırlara ait olduğunu belirterek "<strong>Yunus</strong> divanı kendisinden asırlarca sonra, ona<br />
bağlı bir derviş tarafından tertip ve tanzim edilmiştir" demektedir. 142<br />
137. N. Sami Banarh, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, c. 1, s. 334.<br />
138. Mehmet Kaplan, <strong>Yunus</strong> Emre, Seçme Makaleler, s. 215<br />
139. Mehmet Kaplan a.g..e. s. 215<br />
140. Mehmet Kaplan, a.g.e.,s.334.<br />
141. Abdülbaki Gölpınarlı, <strong>Yunus</strong> Emre -Hayatı-, s. 133.<br />
142. M. Fuat Köprülü, Türk Edebiyatı’nda Ük Mutasavvıflar, s. 245.<br />
127