31.01.2015 Views

Bizim Yunus - Eskişehir Valiliği

Bizim Yunus - Eskişehir Valiliği

Bizim Yunus - Eskişehir Valiliği

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Bizim</strong> <strong>Yunus</strong> / Mustafa Özçelik<br />

Hilmi Yavuz<br />

YUNUS EMRE'NİN HÜMANİZMİ<br />

<strong>Yunus</strong> Emre'nin hümanizminden söz edilir ve bu hümanizmin ısrarla seküler bir<br />

hümanizm olduğu söylenir. <strong>Yunus</strong>'un açık ve sarih İslami bağlamını gösteren referanslarına<br />

rağmen, onun hümanizmini bağlam dışı okumanın ve yorumlamanın ne kertede meşru<br />

olduğunun sorgulanması gerekir.<br />

Mesela, <strong>Yunus</strong>'un o çok bilinen Şathiyye'sinin, Prof. Dr. Fuad Köprülü'nün Türk<br />

Edebiyatında İlk Mutasavvıflar adlı çalışmasında da belirttiği gibi, tasavvuf rumuzuna<br />

(sembolizmine H.Y.) layıkiyle aşina olanlarca pek sarih bir manası olmasına rağmen,<br />

sürrealizmden önce dilegetirilmiş (avant la lettre) bir sürrealizm olarak; ya da Sabahattin<br />

Eyüboğlu'nun yaptığı gibi bir tür “gülen düşünce” (humour) olarak okunması mümkün<br />

müdür<br />

Bana göre, şiirin açık ve sarih bir bağlamı varsa, bu, sözkonusu şiirin bağlam-bağımlı<br />

(context bound) olarak okunması gerektiğini gösterir. Şathiyye, tasavvufi bir şiir türüdür;<br />

dolayısıyla da, şiirin hangi bağlamda okunması gerektiğini belirler. Şayet şiir, “bağlam-bağımlı”<br />

değilse, o takdirde çoğul ve farklı bağlamlarda okunmasında hiçbir mahzur yoktur.<br />

Gelelim <strong>Yunus</strong>'un hümanizmine: “Yaratılanı, Yaradan'dan ötürü” sevdiğini söyleyen<br />

bir şairin insan sevgisini, İslam'ın dışında ve bir tür seküler hümanizm olarak okumak<br />

mümkün müdür <strong>Yunus</strong> Emre üzerine çok değerli çalışmalar yapmış olan Dr. Mustafa Tatçı,<br />

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan '<strong>Yunus</strong> Emre Külliyatı'nın I. Cildini teşkil<br />

eden '<strong>Yunus</strong> Emre Divanı Tahlil'inde şöyle der: “<strong>Yunus</strong>'u felsefi manada panteist, mistik veya<br />

hümanist kabul etmek doğru değildir. Her şeyden evvel, <strong>Yunus</strong>'un tasavvuf anlayışı Kur'an-ı<br />

Kerim'e, Hz. Peygamber'in davranışlarına, kendisinden önce yaşayan İslam mutasavvıflarının<br />

fikir sistemine dayanır.[...] Onun gayesi ilahidir. Varlığın özü mühimdir. Her şeyin özündeki<br />

varlık 'Nur-ı Muhammedi' olunca, eşyaya ve insana verilen değer de Allah için olmaktadır.<br />

Sevginin temelinde Allah vardır. Bu yüzden her türlü sevgi insan içindir diye hümanistler,<br />

<strong>Yunus</strong>'tan ayrı düşünürler. <strong>Yunus</strong>'un manevi dünyasına felsefi yaklaşımlarla girilemez. Onun<br />

fikir dünyasına, yine kabul ettiği fikrin kavramlarıyla girmek gerekir.”<br />

Daha önce rahmetli Prof. Dr. Faruk K.Timurtaş'ın buna yakın görüşler öne sürdüğü<br />

de biliniyor elbet...<br />

TRT 2 de Prof. Talat S. Hâlman ve Dr. Mustafa Şerif Onaran'la yapmakta olduğumuz<br />

'Önce Şiir Vardı' programlarından birinde, <strong>Yunus</strong> Emre'yi konuşurken, O'nun 'İlim ilim<br />

bilmekdür, ilim kendin bilmekdür/ Sen kendüni bilmezsin ya niçe okumakdur' dizelerini<br />

çözümlemiş ve bu beytin, Hz. Peygamber'in bir Hadis-i Şerifi bağlamında okunması gerektiğini<br />

öne sürmüştüm. Bu Hadis-i Şerif, “Nefsini bilen Rabbini de bilir” (Men arefe nefsehu, fekad<br />

234

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!