You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
<strong>Bizim</strong> <strong>Yunus</strong> / Mustafa Özçelik<br />
Gibi söyleyişlerden hareketle 15. asırda yaşamış başka bir <strong>Yunus</strong>’un olduğunu belirtir. 127<br />
Dolayısıyla Emir Sultan için şiir yazan <strong>Yunus</strong> budur. Turan Alptekin’in de benzer bir görüş<br />
taşıdığını bilmekteyiz. O da üç <strong>Yunus</strong> gerçeğine işaret eder. Bunlardan birisi ilk <strong>Yunus</strong>, diğeri<br />
Âşık <strong>Yunus</strong>, sonuncusu ise 1431 de vefat eden bir başka <strong>Yunus</strong>’tur. <strong>Yunus</strong> şiirlerinin bugüne<br />
gelmesini sağlayan işte bu <strong>Yunus</strong>’tur. 128<br />
<strong>Yunus</strong> Emre’ye mal edilen şiirler arasında görülen dil, vezin, söyleyiş farklılıkları da<br />
bu farklı <strong>Yunus</strong>’lar meselesine bir dayanak olarak gösterilmektedir. Çünkü <strong>Yunus</strong> divanında<br />
söyleyiş gücü çok yüksek olan mısraların yanında çok zayıf olan mısraların bulunması, kimi<br />
şiirlerin aruzla kimilerinin hece ile söylenmiş olmaları bazı araştırmacıları kuşkuya düşürmüştür.<br />
Yine Bektaşi menkıbesindeki <strong>Yunus</strong>’la Hâlveti menkıbesinde anlatılan <strong>Yunus</strong>, aynı kişi gibi<br />
görünmektedir.<br />
Bugün için ortaya çıkan sonuç şudur: Bir <strong>Yunus</strong> Emre olarak bildiğimiz asıl <strong>Yunus</strong><br />
vardır. Sarıköylü Ynustur bu. Şiir gücü ise çok zirvede olan bir şairdir. İkincisi Yıldırım Bayezit,<br />
Çelebi Mehmet ve II. Murat devirlerinde yaşamış Bursalı <strong>Yunus</strong>… Onun şiirleri birincisine<br />
göre daha zayıftır. Birincisi Tabduk Emre müntesibidir. Âşık <strong>Yunus</strong> ise Emir Sultan yolunda<br />
bir şairdir. Muhtemeldir ki Kadiri <strong>Yunus</strong> budur.<br />
Konu yeni araştırmalarla yeni sonuçlara ulaşabilir. Bu mesele incelenmeye elbette değer.<br />
Ama daha önemlisi <strong>Yunus</strong>’un bu bahiste de karşımıza yine “sırlar sultanı” olarak çıkmasıdır. Bu<br />
konudaki bilinmezlik de aslında yine <strong>Yunus</strong>’un benimsenme alanı ile ilgili olarak görülmelidir.<br />
Ama şahsen gönlüm, “Arayı arayı bulsam izini, Benim adım dertli dolap” gibi şiirlerin bir başka<br />
<strong>Yunus</strong>’a ait olabileceğini kabul etmiyor. Yani ortada şair, âşık, derviş bir <strong>Yunus</strong> Emre vardır.<br />
Onun şiirleri isimlerinin <strong>Yunus</strong> da olması muhtemelen olan başka şairlerin şiirleriyle karışmış<br />
ve ortaya bütün bu ihtimalleri çıkarmıştır.<br />
Bu da bence yine <strong>Yunus</strong>’un kerametiyle ilgili bir durumdur. Varlığını gizleme,<br />
meşhurken meçhul olma arzusunu şiirleri konusunda da göstermiştir. Biz hangi şiir hangi<br />
<strong>Yunus</strong>’un olabilir tartışmalarını ilmî anlamda yapalım ama esas olan ona ait olduğu söylenen<br />
şiirlerle başka <strong>Yunus</strong>’lara ait olduğu düşünülen şiirlerin de bir bütün olarak değerlendirilmesidir.<br />
Zira bunların hepsi başka <strong>Yunus</strong>’larca da söylenmiş olsa bile sonuçta <strong>Bizim</strong> <strong>Yunus</strong> dediğimiz<br />
<strong>Yunus</strong> Emre ikliminde söylenmiş şiirlerdir.<br />
127. Turan Alptekin, <strong>Yunus</strong> Emre Olayı, Gösteri dergisi sayı 129, s. 62-65<br />
128. F. Kadri Timurtaş, <strong>Yunus</strong> Emre Divanı, s. 19<br />
122