31.01.2015 Views

Bizim Yunus - Eskişehir Valiliği

Bizim Yunus - Eskişehir Valiliği

Bizim Yunus - Eskişehir Valiliği

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Bizim</strong> <strong>Yunus</strong> / Mustafa Özçelik<br />

Bu durum <strong>Yunus</strong> Emre için de böyle olmuşa benzemektedir. Menkıbevî hayatı ve<br />

şiirleri incelendiğinde <strong>Yunus</strong>’un bir mutasavvıf olarak gerçekleşen hem maddi, hem de kalbî<br />

yolculuklarının olduğunu görmekteyiz.<br />

Menkıbe, <strong>Yunus</strong>’u önce Horasan’dan Anadolu ve Sakarya kıyılarına getirir. Bu sadece<br />

Moğol zulmünün baskısıyla gerçekleşen bir hicret olmayıp aynı zamanda Anadolu’yu manevi<br />

anlamda imar hareketiyle de ilgilidir. Bu bakımdan <strong>Yunus</strong>, Horasan Erenleri’nden biri olarak<br />

kabul edilir: “<strong>Yunus</strong>, Anadolu ve Sakarya kıyılarından olmakla beraber, bir bakıma Horasanlıdır<br />

da diyebiliriz. Doğuş ve çıkışının ucu, doğruca Horasan’a uzanır çünkü.” 62<br />

<strong>Yunus</strong>’un asıl büyük yolculuğu önce dağ taş aşılarak Hacı Bektaş diyarına yapılır.<br />

Malum sebeple bu defa yolculuğun yönü Tabduk Emre’nin bulunduğu yere çevrilir. Fakat<br />

yolculuk burada bitmez. <strong>Yunus</strong>, daha sonra burada şeyhiyle aralarında geçen bir dargınlık<br />

yüzünden gurbete çıkar. Menkıbede bu durum şöyle anlatılır:<br />

“<strong>Yunus</strong>, uzun yıllar muhtelif yerlerde gezdi. Ama gönlü şeyhi’ndeydi. Bir gün bir<br />

mağarada yedi kişiye rastladı. Onlarla arkadaş oldu. Her gece onlardan birinin duasıyla bir<br />

sofra geldi. Sıra <strong>Yunus</strong>'a gelmişti. O da dua etti. O gece iki sofra yemek indi. Arkadaşları bunun<br />

sırrını merak ettiler. <strong>Yunus</strong>’a kimin için dua ettiğini sordular. Ama <strong>Yunus</strong>, önce onların kimin<br />

için dua ettiklerini öğrenmek istedi. Onlar da: “Biz Tabduk Emre'nin kapısında otuz sene<br />

hizmet eden erin hürmetine dua ettik” dediler. <strong>Yunus</strong>, yaptığı hatayı anlayarak tekrar Dergâha<br />

dönmek üzere yola çıktı.”<br />

<strong>Yunus</strong>’un gurbet ve seyahat noktasında son durağı ise asasını aramak için yaptığı<br />

gezilerdir:<br />

“<strong>Yunus</strong>, dağda karşılaştığı dervişlerden Hak katındaki derecesini öğrenince, geri<br />

dönüşünde Tabduk Emre onu affetmiş fakat yanında kalmasına izin vermemiştir. Şöyle demiştir<br />

ona: “Mertebeni öğrendin. Artık burada duramazsın. Çünkü bir postta iki aslan oturmaz.<br />

Buradan gidecek ve Halkı irşad edeceksin, buyurur. Ardından da: “Asamı attığım yere gider,<br />

orada ruhunu teslim edersin." Ardından asasını atmış Tabduk Emre. <strong>Yunus</strong> ise bu asayı tam<br />

beş yıl aramış, sonunda Sanköy'de bulmuş, orada ölmüş.”<br />

Menkıbelerin dışında, <strong>Yunus</strong>’un yaptığı bu tür gezilerin ipuçlarına şiirlerinde de çokça<br />

rastlanmaktadır. Tabduk Emre Dergâhı’nda dili çözülüp şiirler söylemeye başladıktan sonra:<br />

Gezdim Urum ile Şam’ı<br />

Yukarı illeri kamu<br />

….<br />

Kayseri, Tebriz ü Sivas<br />

Nehcuvan Maraş u Şiraz<br />

…<br />

62. Sezai Karakoç, <strong>Yunus</strong> Emre, s. 22<br />

51

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!