31.01.2015 Views

Bizim Yunus - Eskişehir Valiliği

Bizim Yunus - Eskişehir Valiliği

Bizim Yunus - Eskişehir Valiliği

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Bizim</strong> <strong>Yunus</strong> / Mustafa Özçelik<br />

SÖYLE YUNUS CAN<br />

“ <strong>Yunus</strong>'un dili açıldı, gözlerinden ve gönlünden perde kalktı.<br />

Şevk denizine düştü. Ağzını açıp inci ve cevahir saçtı”<br />

VELAYET-NÂME<br />

<strong>Yunus</strong>’un hayat seyri içerisinde şiirler söylemeye başlaması imtihan sürecinin başka bir<br />

merhâlesidir. Menkıbeler bu konuya da açıklık getirirler. Ama bundan önce onun Hacı Bektaş<br />

Dergâhı’nda kabul edilmeyerek neden Tabduk Emre’ye gönderildiğine bakalım.<br />

Tarikatlar, derviş adaylarının kişilik ve yeteneklerine göre eğitim veren kurumlardır.<br />

Çünkü insanların ruhsal yapıları birbirine asla benzemez. Zaten tarikatların sayıca çokluğunu<br />

da başka sebeplerin yanı sıra bu özellikleriyle de açıklamak gerekir.<br />

Turan Oflazoğlu, bu konuyla ilgili olarak “Hacı Bektaş’ın “senin kilidini açacak anahtar<br />

artık başkasındadır, diyerek Tabduk Emre’ye göndermesi ise Hacı Bektaş’ın <strong>Yunus</strong>’a Tabduk’u<br />

daha uygun bulduğunu gösterir.” 59 Yorumunu yapmaktadır. Bunu Sezai Karakoç’un Hacı<br />

Bektaş’ın <strong>Yunus</strong>’un şairlik ve şahsiyet yanını görerek böyle bir iradede bulunduğu şeklindeki<br />

yorumuyla birlikte düşündüğümüzde durum açıklık kazanmaktadır. 60<br />

Sonuç olarak <strong>Yunus</strong>, artık Tabduk kapısındadır. Olgunlaşma noktasında bütün<br />

eğitimlerden bir bir geçmektedir. Şairlik kabiliyeti ve estetik düzeyi de zaten şeyhince<br />

bilinmeyen bir durum değildir. Burada menkıbede geçen “kilidinin açılması” ifadesi de çok<br />

manidardır. Kilit açılacak ve <strong>Yunus</strong>, söylemeye başlayacaktır. Bu süreç de yine menkıbelerde<br />

yer alır.<br />

“Böyle uzun seneler geçti. Bir gün Anadolu erenleri Dergâha geldiler. Meclis kuruldu.<br />

O mecliste <strong>Yunus</strong>-u Guyende adlı pek tanınmış bir ilahici vardı. <strong>Yunus</strong> da orada idi. Tabduk<br />

Emre coşup Guyende'ye "<strong>Yunus</strong> söyle" dedi. Birkaç kez söylemesine rağmen cezbe hâlindeki<br />

Guyende işitmedi. Bu sefer diğer <strong>Yunus</strong>'a yöneldi. "<strong>Yunus</strong>, vakit tamam oldu. O hazinenin<br />

kilidini açtık. Nasibini alıverdin. Hacı Bektaş Veli'nin sözü yerine geldi. Durma, söyle" dedi.<br />

Bunun üzerine <strong>Yunus</strong>'un dili açıldı, gözlerinden ve gönlünden perde kalktı. Şevk denizine<br />

düştü. Ağzını açıp inci ve cevahir saçtı. İlahi hakikatlerin sırlarından, inceliklerinden öyle<br />

59. A. Turan Oflazoğlu, Menkıbelerde <strong>Yunus</strong>, <strong>Yunus</strong> Emre Sempozyumu Bildirileri, s. 547<br />

60. Sezai Karakoç, <strong>Yunus</strong> Emre, s. 26<br />

48

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!