Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>Bizim</strong> <strong>Yunus</strong> / Mustafa Özçelik<br />
ihtimalle Hacı Bektaş makamına gittiğini ve yakınlarıyla görüştüğünü, maddi münasebetinin<br />
bundan ileri gitmediğini söylemek gerekir. 75<br />
Öte yandan <strong>Yunus</strong> Emre’nin şiirlerine bakıldığında ve Tabduk Emre’yi Hacı Bektaş<br />
yolunda bir sufi kabul edildiğinde Hacı Bektaş’la <strong>Yunus</strong> Emre arasında manevi bir yakınlıktan<br />
elbette söz edebiliriz. <strong>Yunus</strong> Emre, şiirlerinde Hacı Bektaş isminden doğrudan söz etmese bile<br />
aralarında Ahmet Yesevi mektebinin çizgisi içerisinde bir düşünce ve yaklaşım birliğinin olduğu<br />
da bir gerçektir. Mesela <strong>Yunus</strong> da Hacı Bektaş gibi dört kapıdan, kırk makamdan. İbadetlerin<br />
gerekliliğinden…. bahseder. Nitekim Bektaşiliği Sünni çizgide bir tarikat olarak görenler de<br />
<strong>Yunus</strong>’u bu fikri yakınlıktan dolayı Bektaşi saymışlardır. Onlara göre de <strong>Yunus</strong> Emre manevi<br />
zincir (silsile) bakımından hocası ve müridi Tabduk Emre yoluyla Hacı Bektaş Veli’ye bağlıdır.<br />
Dolayısıyla <strong>Yunus</strong>’un Bektaşiliği hem Bektaşiler hem de Bektaşiliği müspet bir yol olarak gören<br />
Sünni çevrelerin bazılarınca ortak bir kabul olarak benimsenmiş görünmektedir.<br />
Burada <strong>Yunus</strong>’un Bektaşilik’le münasebeti düşünülürken <strong>Yunus</strong>’un Hacı Bektaş’la mı<br />
yoksa Bektaşilikle mi ilgisi var sorusunu sormak lazımdır. Çünkü bu iki durumu birbirinden<br />
ayırmak gerekir. Hacı Bektaş sünni çizgide bir velidir. Sezai Karakoç’a göre “Gerçek bir tarih<br />
kritiği ve objektif bir edisyon kritik, Hacı Bektaş ve hâlifelerinin sadık Sünniler olduklarını<br />
ortaya koyacaktır.” 76 Fakat bu tarikat Hacı Bektaş’tan sonra kurumlaşırken çok değişik<br />
cereyanlardan etkilenmiş, müsamaha sınırının çok geniş olması sebebiyle toplumdaki çeşitli<br />
Heteredoks zümrelerin içine girmeyi başardığı bir tarikata dönüşerek başlangıçtaki aslî<br />
çizgisinden sapmış, hele sonraki asırlardaki tutumu bu tarikatın Hacı Bektaş’ın fikirlerinden<br />
neşet ettiğini tartışmalı hâle getirmiştir.<br />
Bu tartışmalar sebebiyle <strong>Yunus</strong>’u Sünni bir çizginin mensubu gören pek çok araştırmacı<br />
onun bu çizgiden sapmış olan Bektaşilikle bir münasebeti olabileceğini kabul etmezler. Bu<br />
durum Tabduk Emre için de böyle görülür. Zira Bektaşi meydanlarındaki kutsal on iki posttan<br />
hiç biri Tabduk’a ait değildir. Bundan başka <strong>Yunus</strong> ile Hacı Bektaş sonrası Bektaşiliğin arasında<br />
bir yakınlık olduğunu söylemek oldukça zor görünmektedir. Hâlide Nusret Zorlutuna’nın da<br />
dediği gibi “<strong>Yunus</strong> Emre’nin Allaha, O’nun resulüne ve kitabına bağlılığı, onları ele alış şekli,<br />
onlara yakarışı öyle içtenlikli ki, öyle derin bir aşkla, bir vecdle doludur ki bu yüzden <strong>Yunus</strong><br />
Emre Bektaşi şairidir diyemiyorum.” 77<br />
Bu yaklaşım ayrıca Bektaşiliğin tarikatlaşma süreci dikkate alındığında tarihsel olarak<br />
da doğru görünmemektedir. Çünkü Bektaşi tarikatı o tarihlerde henüz kurulmuş sayılmaz.<br />
Ortada Hacı Bektaş vardır ama bir tarikat yahut ona ait bir erkanname yoktur. Bektaşiliğin<br />
usul ve erkânları belirlenmiş bir tarikat oluşu çok sonraları gerçekleşmiş ve erkannamesi Hacı<br />
Bektaş’tan iki yüz yıl sonra Balım Sultan hazırlamıştır. Yani <strong>Yunus</strong> Emre, tarihsel olarak<br />
bu anlamda Bektaşilik tarikatının içinde gösterilemez. Dolayısıyla bu iki durum, <strong>Yunus</strong>’un<br />
Bektaşiliğe mensubiyetini kuşkulu hâle getirir.<br />
75. Sezai Karakoç, <strong>Yunus</strong> Emre, s. 25<br />
76. Sezai Karakoç, a.g.e. s. 26<br />
77. Hâlide Nusret Zorlutuna, <strong>Yunus</strong> Emre’m, Türk Yurdu dergisi, sayı 319, s. 94<br />
64