You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
<strong>Bizim</strong> <strong>Yunus</strong> / Mustafa Özçelik<br />
İLİMDEN<br />
İRFANA<br />
“Türk Halkı istemiştir ki, o kadar çok sevdiği İslam peygamberi gibi,<br />
mukaddes bir insan bildiği <strong>Yunus</strong> Emre'yi de Allah söyletmiş olsun".<br />
Nihat Sami BANARLI<br />
Nihat Sami Banarlı, <strong>Yunus</strong>’un tahsili konusunda şu değerlendirmeyi yapar. “O devirler<br />
için en büyük bir bilgi kaynağı olan Kur'an ve hadis kültürünü anlayarak ve kavrayarak bildiği<br />
aşikârdır. Aynı kaynaktan doğan peygamberler tarihini de <strong>Yunus</strong> çok iyi bilir. Ayrıca kendisinden<br />
en kuvvetli eserlerini Farisî ile söyleyen tasavvuf felsefesini <strong>Yunus</strong>'un bütün inceliği ile bilip<br />
bütün varlığı ile yaşadığı bir hayat hadisesidir. <strong>Yunus</strong>, Kur'an'ı anlayacak kadar Arapça'ya ve<br />
Mevlânâ Celaleddin'in şiirlerine nüfuz edecek kadar Farsça'ya vakıftır.” 45<br />
Pek çok araştırmacının da benimsediği bu görüşe göre <strong>Yunus</strong>, düzenli olmasa da<br />
medrese tahsili yapmıştır. Hatta Konya’nın o zamanlar bir ilim merkezi olma ve <strong>Yunus</strong>’un<br />
Mevlâna ile yakınlıklarını birlikte ele alan kimi araştırmacılara göre bu tahsil muhtemelen bu<br />
şehirde yapılmıştır. Tabi bu yorumlar, kitabî bir bilgiye dayanmayıp <strong>Yunus</strong>’un derin bir bilgiye<br />
de dayalı olan şiirlerinden hareketle yapılmıştır.<br />
Bektaşi geleneğinin aksine Hâlveti geleneği de <strong>Yunus</strong>’u okumuş yazmış hatta müftülük<br />
görevinde bulunan âlim bir kişi olarak kabul eder. Bu geleneğe göre “<strong>Yunus</strong> alim bir müftüdür.<br />
Tabduk ise âmâ ve ümmi bir şeyhtir. Tabduk’un müritlerinden birisi bir konuda müftüden<br />
bir fetva ister. Mürid verilen fetvayı bir de şeyhinden tahkik etmeyi düşünür. O da fetvanın<br />
yanlış olduğunu ve düzeltilmesi gerektiğini söyler. Durumu öğrenen Müftü <strong>Yunus</strong>, Tabduk’a<br />
“ Siz ümmi birisiniz. Verdiğim fetvanın yanlış olduğunu nerden bileceksiniz ki “der. Tabduk;<br />
“Bu mesele falan kitabın falan yerinde yazılıdır; doğrusu şöyledir. Oraya bakınız” der. Durum<br />
tahkik eden Müftü <strong>Yunus</strong>, Tabduk’un haklı olduğunu görünce özür diler ve ona mürid olmak<br />
ister. Tabduk önce <strong>Yunus</strong>’a yüz vermez. Sen ilim sahibisin varlıklısın, biz ise ümmi, sıradan<br />
bir kimseyiz, der. Fakat <strong>Yunus</strong> ısrar eder. Önce malını mülkünü dağıtır, Dergâha gelir. Tabduk<br />
ilim-i zahirini de terk etmesini söyler. Bunun için de “bilmem lafzını ona vird olarak verir.<br />
45 N. Sami Banarlı, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, c. 1 s. 330<br />
38