You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
FİKİR SANAT VE EDEBİYATTA TÖRE<br />
olması ve daha eyleme dökülmesi içindir. Teoride<br />
kalmamasıdır. Şükürler olsun ki, İsmail Gaspıralı’dan<br />
Cafer Seydahmet Kırımer’e, Müstecib Ülküsal’dan<br />
günümüze uzanan süreçte Türkiye ve Dobruca’daki<br />
Kırım Türklerinin millî dâvâsı hep sağlam zeminde<br />
ve iyi eğitimli kadrolar öncülüğünde sürdü. Şimdi de<br />
iyi kadrolar var. Daha da gelişecek ve dâvâmıza daha<br />
da çok hizmet edeceklerdir. Gaspıralı bize bir dâvânın<br />
yürütülmesi için hem ilkeyi ve amacı göstermiştir:<br />
“Dilde, Fikirde ve İşte Birlik” aynı zamanda kimin<br />
hangi görevi nasıl yapacağını da belirtmiştir: “Milletine<br />
hizmet etmek istiyorsan elinden gelen işle<br />
başla!”<br />
Çetinoğlu: “Kırım Türkleri”, “Kırım Tatar Türkleri”<br />
ve ‘Kırım Tatarları’ gibi bir isimlendirme<br />
karmaşası söz konusu. Bu karmaşa, Kırım Türklerinde,<br />
Türklük şuurunun gelişmesini engellemez mi<br />
Görüşlerinizi lütfeder misiniz<br />
Karatay: Maalesef bu hiç bitmeyen bir tartışma.<br />
Bitecek gibi de görünmüyor. Biz Emel Dergisi’nde<br />
yıllarca bu tâbirlerin hepsini kullanarak bütün bu<br />
tâbirlerin tek bir halkı ifâde ettiğini vurgulamaya<br />
çalıştık. Ama hepsinde mutlaka Kırım kelimesi ile<br />
birlikte kullandık. “Tatar” kelimesi yeterince bilinmeyen,<br />
yanlış kullanılan bir kelimedir. Bu sadece<br />
Kırım Türkleri için değil, bütün Türk dünyasındaki<br />
insanlar için farklı anlamlar, farklı çağrışımlar<br />
oluşturuyor. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki<br />
tarihi bilen, biraz kitap okuyan bir Kırım Türkü,<br />
Kırım Tatarı, Kırım Tatar Türkü kendisinin Türk<br />
dünyasının bir parçası olduğunu bilmektedir. Zaten<br />
Türk dünyasına İsmail Bey Gaspıralı gibi çok büyük<br />
bir fikir adamını, eğitimciyi, aydınlamanın öncüsünü<br />
hediye etmiş bir halkın herhangi bir mensubunun<br />
kendini başka bir kimlikte görmesi câhillikten başka<br />
bir şey değildir. İsmail Gaspıralı’dan Prof. <strong>Dr</strong>. Bekir<br />
Çobanzade’ye, Çelebi Cihan’dan Cafer Seydahmet<br />
Kırımer’e, Cengiz Dağcı’dan Eşref Şemizade’ye,<br />
Hamdi Gereybay’dan Şâkir Selim’e, Müstecib<br />
Ülküsal’dan Mustafa A Kırımoglu’na kadar Kırım<br />
Türklerinin siyasî ve kültürel yolbaşçılarının çizgisi<br />
Kırım Tatarları, Kırım Tatar Türkleri, Kırım Türkleri<br />
diye adlandırılan halk için daima belirleyici olmuştur.<br />
Çetinoğlu: Kırım’da bulunduğum dönemlerde,<br />
yaptığım konuşmalardan sonra bazı kişiler; “Siz,<br />
bizi Türkleştirmeye çalışıyorsunuz. Biz Tatarız.”<br />
demişlerdi. Bu itirazlar “câhillikten” denilerek hoş<br />
karşılanabilir. Fakat “Tatar” kelimesi kullanıldığı<br />
sürece, bu câhilliklerin ardı arkası kesilmez. Sayıları<br />
çok az da olsa birtakım kardeşlerimiz, soydaşlarımız,<br />
kendilerini Türklük dışında bir millet olarak<br />
görmeye devam ederler. Rusların ve biraz da Ukrainlerin<br />
istedikleri tam da bu olsa gerek.<br />
Konu hakkında görüşlerinizi lütfeder misiniz<br />
Karatay: Türk Dünyası çok geniş bir coğrafya. Bu<br />
coğrafyada birçok Türk toplumu yaşıyor. Hepsinin<br />
asırlardır kendi tanımladıkları veya başkaları<br />
tarafından tanımlanmış adları var. Birden bütün<br />
geçmişi silip, onları hiç kullanılmamış saymak da<br />
pratik bir çözüm değil. Doğru tarih, doğru eğitim ve<br />
sabırlı bir çaba gerekiyor. Siz de biliyorsunuz ki böl<br />
ve yönet yeni bir şey değil. Önce Çarlık Rusya’sının<br />
sonra totaliter Sovyet rejiminin işgali ve baskısı<br />
altında yaşamış Türk ve Müslüman insanlar üzerinde,<br />
asırlara dayanan bir yanlış bilgilendirme ve<br />
propaganda var. Bunun etkilerinin silinmesi zaman<br />
alacak. SSCB’nin dağılmasının üzerinden henüz 25<br />
yıl bile geçmedi. Buna rağmen ben gelişmeleri iyimser<br />
değerlendiriyorum.<br />
Çetinoğlu: Kırım’da ve Özbekistan’da yaşamakta<br />
olan Kırım kökenli soydaşlarımıza mesajınızı alabilir<br />
miyim<br />
Karatay: 1974-1975 senesinden beri Türkiye’de<br />
siyasî, sosyal, kültürel faaliyetlerin içerisinde aktif<br />
olarak yer alıyorum. Aynı yıllardan beri de Kırım<br />
meselesi ile ilgileniyorum. Bu dâvâ ile uğraşmayı<br />
bir hayat biçimi olarak benimsedim. 1989 senesinden<br />
beri de Kırım’a gidip geliyorum. Belgeseller<br />
hazırladım. 1989-1991 yılları arasında Kırım Tatar<br />
Millî Hareketi Teşkilatı Türkiye Temsilciliği ve 1991<br />
yılından beri de Kırım Tatar Millî Meclisi Türkiye<br />
Temsilciliği yapıyorum. Bütün bu tecrübelerim, şâhit<br />
olduklarım gösteriyor ki Kırım Türklerinin inanılmaz<br />
bir mücâdele verip vatanlarına dönmelerinde en<br />
önemli faktör birlik olmalarıdır. Herkes yediden<br />
yetmişe bütün Kırım Türkleri Kırım’a dönme konusunda<br />
ve bunun için mücâdele etmede hem fikir<br />
olmuştu. Stalin ve Sovyet devleti onları nasıl topyekûn<br />
olarak vatanlarından sürmüş iseler, onlar da<br />
aynı şekilde topyekûn olarak vatan Kırım’a dönmek<br />
için mücâdele ettiler.<br />
Şimdi elbette totaliter bir Sovyet rejimi yok.<br />
Kırım’a dönmek o zamanlar en önemli hedefti.<br />
Şimdi ise daha önemli ve büyük hedef var önlerinde.<br />
Mücâdele bitmiş değil. Sadece mücâdelenin<br />
olmazsa olmaz ön şartı olan, ilk safhası olan kısmı<br />
38