04.02.2015 Views

Dr. DİLÂVER CEBECİ

Dr. DİLÂVER CEBECİ

Dr. DİLÂVER CEBECİ

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

FİKİR SANAT VE EDEBİYATTA TÖRE<br />

Yeniden inanmak Yaradana huzurla<br />

En son elçisini şahdamar bilmek<br />

Bir Hun türküsüyle, Selçuklu yüreğiyle<br />

Yeniden Türklüğe eğilmek.<br />

(Harman, Yeniden Fethetmek Anadolu’yu, s.52)<br />

Yavuz Bülent Bakiler, çoğu şiirinde Anadolu’da<br />

yaşanan acıları, yoksulluğu, huzursuzluğu yüreğinde<br />

hissetmektedir. Aç çıplak, anasız, babasız büyüyen<br />

çocuklar şairi derinden yaralamaktadır. O, zaman zaman<br />

bir merhamet, ışık, huzur olup Anadolu halkının<br />

üzerine yağma isteğindedir. Doğup büyüdüğü,<br />

nice anılar sığdırdığı Anadolu’da yaşananlara<br />

kayıtsız kalamamaktadır. Anadolu’nun derdi sefalet,<br />

kan davaları tahammülsüzlüktür, şairin derdi<br />

ise Anadolu’dur. Şair “Kan Davası 2 “ şiirinde<br />

yüreğindeki huzursuzluğu, Anadolu kaygısını şu<br />

mısralarla dile getirir.<br />

Acımı yüklesem savrulur dağlar<br />

Dondurur denizi bu kanlı gaflet.<br />

Ali’lerin bileğine kelepçe vurulmadan<br />

Yeni dar ağaçları bin kere kurulmadan<br />

Biraz ışık istiyorum, biraz merhamet.<br />

(Harman, Kan Davası 2, s.56)<br />

Yavuz Bülent Bakiler, çoğu şiirinde Anadolu’ya<br />

ve çocukluğuna yolculuğa çıkar. Bu özlemi ve<br />

yolculuğu dile getiren duygusallıkla yoğrulmuş<br />

şiirlerinden biri de “Nerdesiniz“ şiiridir. Bu şiirde<br />

Anadolu huzurla yoğrulmuştur. Anadolu’dan uzak<br />

kalan şair huzurdan da uzaklaşmıştır. Anadolu<br />

artık şairin yüreğinin en sıcak köşesinde sessizliğe<br />

bürünmüştür. Ayağı toprağa değmeyen, Anadolu<br />

çeşmelerinden akan suyun sesini duyamayan şair<br />

oldukça içerlemiştir. Anadolu suyu, havası, sımsıcak<br />

türküleri, yer sofraları, köprüleri… ile şairde silinmez<br />

izler bırakmıştır. Bu şiirde şairin yalnızlığın<br />

pençesine düştüğünü görmekteyiz. Her dörtlükten<br />

sonra nerdesiniz diye seslenmesi bu çaresizliğin,<br />

yalnızlığın göstergesidir. Şair yaşamak zorunda<br />

olduğu mekandan kaçıp Anadolu’ya sığınmak istiyor<br />

ve etraftaki insanlara şöyle sesleniyor.<br />

Bu apartman katlarından alın, kurtarın beni<br />

Tavanlar basık basık odalar yarım yarım<br />

Ey çocukluk günlerimi süsleyen sofalarım<br />

Avlularım nerdesiniz<br />

…<br />

Bir semaver gibi yüreğim sıcak şimdi<br />

Kimsesizlik ve gurbet içimde düğüm düğüm<br />

Ey bayramdan bayrama yüzlerini gördüğüm<br />

Komşularım nerdesiniz<br />

(Harman, Nerdesiniz, s.57-58)<br />

Şairin, Anadolu hasretini dile getirdiği şiirlerinden<br />

biri de “Malatya’da Elazığ’da” adlı şiiridir. Bu şiir<br />

sanki “Nerdesiniz” şiirinin devamı niteliğindedir.<br />

Burada da mevcut ortamdan kaçıp Anadolu’ya<br />

sığınma arayışı vardır. Huzurun kaynağı olan<br />

Anadolu’ya kavuşup çocukluğunu yeni baştan<br />

yaşama hevesinde ve ümidindedir. “Nerdesiniz”<br />

şiirindeki çaresizliği ve yalnızlığı bu şiirinde de<br />

görmek mümkündür. Hüzün, sıla hasreti, çaresizlik,<br />

duygusallık bu şiirde de buruk mısralara dönüşmüştür.<br />

Şair, o güzelim yılların geri gelmeyeceğini bile bile<br />

şöyle feryat etmektedir.<br />

Malatya’da Elazığ’da geçen gençliğim;<br />

Derin, berrak sularda bir alabalık.<br />

Şimdi böyle uzaklarda kolum kanadım kırık,<br />

Yorgun yüreğimde, hasret, hıçkırık.<br />

Malatya’ya, Elazığ’a götürün beni artık<br />

(Harman,Malatya’da Elazığ’da,s.63)<br />

Şair Anadolu’ya bazen Sivas penceresinden bakmıştır.<br />

Sivas’tan bakarken Anadolu’nun ezan sesiyle<br />

çınladığını, yoksul kağnıların inim inim inlediğini,<br />

sefaletin kol gezdiğini, yalnızlıkları, çaresizlikleri<br />

görmektedir. Sivas’ta yokluğun, çaresizliğin izlerini<br />

taşıyan kerpiç duvarlar adeta Anadolu’nun<br />

fotoğrafıdır. Sivas sokaklarında birdirbir oynayan<br />

yarı aç yarı çıplak çocuklar, Anadolu’nun aydınlık<br />

geleceğinin çamurdan oyuncaklara terk edilişidir.<br />

Bu tablo şairi derinden yaralar. Şair, bu fotoğraf<br />

karşısında söyle seslenir:<br />

Boşuna değil elbet kalbimin ezilişi<br />

Gecekondu kanserinin yatağı, dişi<br />

Bir odada sırt sırta uyuyan yedi kişi<br />

Nerde İslami ahlak<br />

(Harman, Sivas’ta Gecekondular,s.76)<br />

KAYNAKÇA<br />

BAKİLER, Yavuz Bülent, Harman, Türk Edebiyatı Vakfı, İst. 2008<br />

Milli Kültür, Yavuz Bülent Bakiler’in Şiirlerinde Sivas Teması,<br />

Nisan 1989, Sayı 64<br />

Milli Kültür, Yavuz Bülent Bakiler’de Çocukluk Günlerine<br />

Özlem, Haziran 1990, Sayı 73<br />

Milli Kültür, Bir Bayrak Adam, Mayıs 1987, Sayı 57<br />

KABAKLI, Ahmet,Türk Edebiyatı 4, Türk Edebiyatı Vakfı<br />

Yayınları, İst.2006<br />

55

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!