Dr. DİLÂVER CEBECİ

FİKİR SANAT VE EDEBİYATTA TÖRE
DİLAVER CEBECİ ve GENÇOSMANOĞLU ATIŞMASI!
•
Günerkan AYDOĞMUŞ
Türk şiirinin iki büyük ustasının atışması sizlere
biraz garip geldi değil mi Şairler ve saz ozanları
ara sıra bu tür atışmalar yaparlar. Ne var ki burada
anlatacağımız olay biraz farklı. Çünkü bu iki
şairimiz de ülkücü ve aynı dergilerde şiir ve yazıları
yayınlanan tanınmış yazar ve şairlerimiz. Hakkın rahmetine
kavuşmuş olan bu iki şairimize de bu vesileyle
rahmet diliyorum..
Bu iki şiir de can Dostum Rahmetli Dilaver Cebeci
tarafından şahsıma verilmişti. Ve bana verilirken
de bunların hiç bir yerde yayınlanmadığını
söylemişti. Yani bu iki şiir de şairlerin elden biribirlerine
verdikleri şiirlerdi. Gün yüzüne çıkmayan bu
iki şiirin de yayınlanmasından yanayım. Bu sebeple
en uygun derginin de TÖRE olacağını düşündüm.
Ayrıca bir şeyi daha burada belirtmek istiyorum;
bu iki şiirin yazılmasına biraz da TÖRE’nin 1979
Mart sayısındaki “Seyyâh-ı Fakîr Evliyâ Çelebi”
başlıklı Dilaver Cebeci’nin kaleme aldığı bir yazısı
sebep olmuştur! Konu şöyle gelişmiş; Dilaver Cebeci
TÖRE’nin 1979 Mart sayısında Evliyâ Çelebi
dilince yazdığı bir yazıda değerli hikâyecimiz Sevinç
Çokum’u konu edinerek ona övücü maksatla operalarda
söylenen “Arya” kelimesini kullanmıştır. İşte
bu iki şiirin yazılmasına da Cebeci’nin yazısındaki
bu “Arya” kelimesi sebep olmuştur. Niyazi Yıldırım
Gençosmanoğlu bu kelimeyi Sevinç Çokum’a
yakıştıramadığı için aşağıda okuyacağınız “arya”
kafiyeli şiiri yazarak başlıksız bir şekilde Dilaver
Cebeci’ye göndermiştir. Gençosmanoğlu bu başlıksız
şiirinde tıpkı Dilaver Cebeci’nin yazılarında kullandığı
Evliyâ Çelebi lisanını kullanmıştır. Önce Niyazi
Yıldırım Gençosmanoğlu’nun bu şiirini sunalım;
“Kendüne Seyyah-ı Fakîr Evliyâ
Çelebi diyen bir kimsene var ya,
Namını duymuştur Çin Maçin halkı
Bilir şöhretini Hint’teki parya
El hak bizler dahi tasdik eyleriz
Bu zat hem Dilâver, hem dili deryâ
Fakat ne hikmetse Sevinç Çokum’un
Bülbül sadâsına demiştir ‘ARYA’!
Çelebi! Sevinç nam ol hatun kişi
Bacıyan-ı Rumdur, olamaz Marya
Haydi diyelim ki an-ı gaflette
Kurum lisanınca eyledi furya
‘Kişi noksanını bilmek’ kavlince
Arya’yı tashih et, eyle Kanarya
Seyyâh, hem de seyyâd tâifesinden
Hep olagelmiştir böyle anarya
Yoksa bir Hayrettin Hızır önünde
Olmak istemezsin Andre Dorya..
N. Yıldırım Gençosmanoğlu
Bu şiiri alan Dilaver Cebeci, kendinden hem yaşca
büyük, hem de üstad bildiği Gençosmanoğlu’na
aşağıdaki cevabi şiiri yazmıştır;
SEYYAH-I FAKİR EVLİYA ÇELEBİ’NİN
CEVABI
Ben kemter Seyyâh-ı Fakîr Evliyâ
Çelebiyim yoktur sözümde riyâ
Ahbâb-ı yaranı övmekti kastım
Hiç Sevinç Hatun’a der miyim Marya
Bu töhmet altında kaldıktan beri,
Damarlarımda kan güyâ Sakarya
Bir Türk Hatununa fedâdır fedâ
Cümle Rum illeri, İyonya Karya!
Hançer-i insten süzülüp gelen,
Bir güzelce sadâ değil mi Arya
Madem ki dostlar doğru bulmamış;
Tashihi değildir bana angarya
‘Kul hatasız olmaz’ kavlince Bende,
Düzelttim ‘Arya’yı ettim Kanarya
Fakat Çelebî’ye ‘Seyyâd’ diyene,
Daim mekân olsun bir Kafeterya.
Evliyâ şevk ile şiir söylemiş;
Dokuz beyt içinde DOKUZ BATARYA!
Seyyâh-ı Fakîr Evliyâ Çelebi
Evet, bu iki büyük şairin biribirlerine saygılı bir
şekilde yazdıkları şiir bunlar. Yalnız rahmetli Dilaver
Cebeci, Gençosmanoğlu’nun kendisi için
yakıştırma yaptığı “Seyyâd” sıfatından hiç de memnun
olmadığını şiirinin sondan ikinci beyitinde
göstermiştir. Konu biraz da türkçemizi ilgilendirdiği
için benim açımdan bu iki atışmayı önemli buldum.
Sizlerin de beğeneceğinizi umuyorum.
Rahmetli Dilaver Cebeci, Gençosmanoğlu’ndan
gelen bu eleştiri mahiyetindeki şiiri alınca biraz
şaşırmış ama rahmetli Gençosmanoğlu’na da saygıyı
elden bırakmamıştır.
Bu tür bir atışma Türk Edebiyatı açısından güzel bir
örnek sayılır.
TÖRE okuyucularına Saygılarımı sunuyorum.
77